“Duygular, bir lüks değildir; varoluş mücadelesi sırasında uzatılan karmaşık bir yardım elidir.” Antonio R. Damasio
en karmaşık ve asil duygular insan tabiatında mevcut bulunan temel duyguların yakın özdeşimi ile oluşmuş sentezlerden ibarettirler.
Sayfa 109 - İndigo KitapKitabı okuyor
Reklam
… bazı insanlar dünyaya aşk için gelmezler, kavuşmanın acı verici mutluluklarını taşıyamayacak kadar zayıf oldukları için onlarda sadece beklentinin kutsal ürpertisi vardır…
Sayfa 58 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
İnsanın bütün söyleyebileceği, bugüne kadar söylediklerinden mi ibaretti? Kendisi hakkında bilmediği bir şey kalmadı mı? Söylediklerini yinelemek mi kaldı yoksa sadece geriye? Kültürlerin, terbiyelerin, ahlakların örtmekte, gizlemekte, boğmakta olduğu el değmemiş zenginliklerin yarattığı karmaşık duygular her gün biraz daha büyüyordu içimde.
Sayfa 137
İçlerinden tuhaf koyuluktaki melankolik çiçeklerden yayılan ağır, uyuşturucu kokular gibi hüzün fışkıran o muhteşem kitaplara yine yakınlaşmıştı…
Sayfa 41 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
86 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Spoiler İçerebilir
Öncelikle ana karakterden bahsetmem gerekirse kendisi kedisini bir sebepten ötürü kaybetmiş fakat içten içe hep kendini suçlamıştır. Kedisine olan büyük ilgi ve sevgisi onu ele geçirip suçluluk hissi ile yaşamasına, hep kendisini yargılamasına ve hiçbir şeyi hak etmediğini düşünmesine neden olmuştur. Bana göre Kaybedenleri Bulma Ofisi onun için bir umuttu. Onun bir şeye tutunması ya da bir nebze umuda ihtiyacı vardı. Çünkü sevdiğinden vazgeçmek istemiyordu ve kabullenemiyordu. Yıllar önce yazdığı "Ihlamur Ağaçları" hikayesinde çok sevdiği ve yıllarca beklediği onu koruyan kollayan ve her zaman yanında olan Hector aslında gitmişti. Ana karakterin bu kadar karmaşık duygular içinde olmasının yanı sıra iş hayatında da Zilli karakterinin onun hakkında kesin bir sonuca varmadan işine geldiği gibi dedikodular yayması kadınların toplum içinde ufak bir şey yüzünden bile hemen yargılandığını anlatır. Öteki yandan Naci gibi erkeklerin sınırı olmayan düşünceleri, kadınların en ufak hareketlerinden bile olmayan bir çok anlam çıkarttıkları, kendi içlerindeki hisler ve arzular anlatılıyor. Ana karakterin dünyası başına yıkılmış ve içinde fırtınalar kopmasına rağmen başka kimsenin ruhu duymuyor. Bu bana kimseyi dışarıdan yargılamamız gerektiğini hatırlatıyor. Bir insan iyi gibi gözükebilir ama içinde fırtınalar kopuyordur. "Ademler"i anlamakta biraz zorlanmadım değil. Kısa fakat bir çok duyguyu barındıran ve okuyucuya türlü duygular hissettiren bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Hiçlik ya da Her Şey
Hiçlik ya da Her ŞeyTuğba Saydam · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 202447 okunma
Reklam
Bir duygu, anlık bir önerme olarak yaşandığından ve aslında karmaşık türevsel bir bütün olduğundan, insanların, en üzücü psikolojik olaylardan biri olan bahane bulmayı, (rasyonalize etmeyi) kullanmasına izin verir. Bahane bulma, kişinin bir şeyi yapma sebebini sadece başkalarından değil, asıl olarak kendisinden saklamak için duygularına yanlış bir kimlik verme işlemidir, bir gizlemedir. Bahane bulmanın bedeli kişinin kavrama melekesinin engellenmesi, çarpıtılması ve nihayet yok edilmesidir. Bahane bulma, gerçeğin algılanması değil, gerçeği bir kişinin duygularına uydurmaya çalışmasıdır. Felsefi sloganlar kullanışlı bahane metotlarıdır. Onlar, insanların kabul etmeye istekli olmadığı duygular için kullanılır, tekrarlanır ve ölümsüzleştirilir. Hiç kimse hiçbir şeyden emin olamaz" şeklindeki ifade, emin olanlara karşı bir kıskançlık ve nefret duygusu için bahanedir. "O senin için doğru olabilir ama benim için değil" kişinin rekabetçiliğinin geçerliliğini ispatlayamaması ve ispatlamaya razı olmamasının bahanesidir. "Dünyada kimse mükemmel değildir" kişinin mükemmel olmayışındaki kabullenişini devam ettirme isteğinin, yani ahlaktan kaçma isteğinin bahanesidir. "Hiç kimse onun için bir şey yapamaz" ahlaki sorumluluktan kaçış için bir bahanedir. "O dün doğru olabilirdi ama bugün değil" de çelişkilerden kaçma isteği için bir bahanedir. "Mantığın realiteyle ilgisi yoktur" kişinin kaprislerini realitenin üstünde görme isteği için bir bahanedir.
Sayfa 35 - Pegasus YayınlarıKitabı okuyor
Ölecek olsa, Margot onun için gerçekten yas tutar mı ? Onu hatırlar mı?
Fakat mantık, ateşli tutkunun karşısında çaresizdi.
Zaten kendisi başlı başına bir güzellik olan gençliğin kutsallaştırılmaya ihtiyacı yoktur; içindeki canlı güçler onu trajik olana sürükler ve hüznün, henüz deneyimsiz olan kanını emmesine seve seve izin verir; gençliğin tehlikelere her zaman açık olmasının ve ruhun tüm acılarına dostça elini uzarmasının nedeni de budur.
Reklam
Zayıf ve duyarlı sinirleri, duygulara hitap eden bir müziğe her zaman yenik düşerdi; hüzünlü ezgiler onu ağlatabilirdi…
Sayfa 23 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Barbey d’Aurevilly
Kadınlar katlanmak için yaratılmışlardır…
Sayfa 13 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Pupa hava düşünceleri
Fakat Aomame gökyüzündeki hem yeni hem de eski iki ayı gerçekten görüyordu. Bu iki ayın ışıklarının altında gerçekten yaşamıştı. O ürpertici çekim gücünü teninde hissedebilmişti. Lider denilen adamı, otelin karanlık odasında kendi elleriyle öldürmüştü. Ensesindeki o noktaya ince, sivri iğneyi batırdığında uğursuz bir his eline geçmiş, hâlâ da tüm
"Ölecek olsa, Margot onun için gerçekten yas tutar mı ? Onu hatırlar mı?"
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.