Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yaz aylarında her kasaba, karpuz, elma, armut festivalleri yapıyor. O küçük kasabalar parayı nereden buluyorsa televole sanatçılarına yirmi milyar, otuz milyar gibi paralar ödeyip kasabalarına getiriyor! Senin boyun ne, posun ne, bu osuruk sanatçıları paraya boğmak sana mı düştü? Elinde para varsa, büyükşehirde okuyan üniversiteli çocuklarına burs ver orospu olmasınlar.
ne kağıt yeter, ne kalem, mesut sanmam için kendimi. bunların hepsi... hepsi fasafiso. ne takayım, ne tekneyim. öyle bir yerde olmalıyım, öyle bir yerde olmalıyım ki, ne karpuz kabuğu gibi, ne ışık, ne sis, ne buğu gibi... insan gibi.
Reklam
145 syf.
·
Puan vermedi
·
15 saatte okudu
"1978 yılında:“Kapitalizmin tüm baskılarına rağmen, Doğruya omuz veren Anadolu halkına saygılarımla…” İthafı eşliğinde bir kitap yazıyor.
Hasan Kıyafet
Hasan Kıyafet
adı da
Oy Pazarı
Oy Pazarı
. Yazarın kurguladığı hayalİ ülkesi olan Poyrazonya Cumhuriyeti’nde, Anadolu topraklarının yüzünü görmeyen, bilmeyen fakat seçim öncesi kasabalardan, köylerden çıkmayarak oy
Oy Pazarı
Oy PazarıHasan Kıyafet · Yücel Yayınları · 197812 okunma
Kendini havaya attığı altı portakalı yere düşürmeden tutmaya çalışan ama birden koca bir karpuz da tutması gerektiğini fark eden bir sirk sanatçısı gibi hissediyordu.
Sayfa 488Kitabı okudu
Bir tarlada tatlı ve kabak karpuzlar yetiştiği gibi her kafa sanata elverişli değildir. Ve deha, karpuz gibi alnın ortasına birkaç fiske vurmakla anlaşılmaz. Zihin ilk olarak yetenek, ikinci olarak eğitim ve öğretim, üçüncü olarak da heyecan ister. İşte böyle hazırlanmış bir kafa, he­ yecan anında birden parlar.
Sayfa 201Kitabı okudu
Reklam
Bir kuruş aşağı desen olmaz. Kardeşim hayat pahalandı. Baksana fiyatıann ardından yetişilmiyor. Geçen yıl beşe aldığımız bir pulluk vidası, bu yıl yirmi beşe. Yarısı boş, karpuz ka­ dar gaz tüpü otuzdan atmışa fırladı. Eee her şey ona göre ... - Neyse adam uzatmayalım. Zıkkım clası atlan deve değil ya. Tümü tümü kıçı kırı k bir oy. El kadar kağıt parÇası.
Sayfa 12 - 1978 yüce yayınlarıKitabı okudu
254 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"Şimdi millet Hügnoların ya da İngilizlerin yazdığı kışkırtıcı kitapları okuyor. Bir de, her bir şeyin tartışma konusu yapıldığı makaleler ya da sözümona dev bilim kitapları yazıyorlar. Şimdiye kadar her bilinen yanlışmış, birdenbire bambaşka olmalıymış her şey. Şimdi bir bardak suda, eskiden görülmeyen küçücük hayvancıklar yüzüyormuş; frengi
Koku
KokuPatrick Süskind · Can Yayınları · 198721,8bin okunma
Alaca karpuz dilimi el­bisesini öyle şık buluşu var ki, eminliğin bu kadarı huzursuz beş yüz kişiyi tedavi eder.
Hayırdır nereye böyle? Daha karpuz kesecektik. Valla kesilecek bir şey var ama karpuz değil. Mesala, şu çok sevdiğin kız arkadaşın.
Reklam
Nice güneşler doğacak, Göremeyeceksin. Yaz yağmurları yüzünü okşamayacak, Karpuz dilimlerini ısıramayacaksın. Hanımellerin kokusu Senin için artmayacak. Karanlık basarken. Kurumuş bir yapraksın sen, Toprağa karışacaksın.
Sayfa 71 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Ben bir şaka göremiyorum 🤔 Karpuz Dünya fikrini çok sevdim, hazır yaz da geliyor tam zamanı 😍
İlhan Kemal yazdı... Efelya, şairin romanı... Şiirin dışında başka denemelerim de oldu: Öyküler yazdım. Roman yazmaya kalkıştım, yarım bıraktım. Başka uğraşlara daldığımda şiirin bir köşeden bana dalgınlıklar büyüttüğünü, dargınlıklar kuşanmak için aklının karıştığını hissettim. Şiir "ben ikincil planın olmak istemem" diyordu bana adeta, gönül koyuyordu. Kendime sorular sormaya kışkırttı beni şiir: Ne olarak anılmak isterim? Şair? Romancı? Öykücü? Ressam? Buna vereceğim cevap ne olacaksa ona yoğunlaşmalıydım. Cevabı bulduğumdan beri öteki çalışmalarımdan caydım. Çünkü hepsini birlikte götüremezdim, şiirim akamete uğrardı. Ama sevinçle görüyorum ki hepsinde de başarıyı kucaklayan arkadaşlarım var. Şiiri de güzel yazıyorlar, romanı da, gitar da çalıyorlar, saz da, türkü de söylüyorlar, şarkı da. Bir koltukta on karpuz. Düşürmeden taşıyorlar. Onlardan biri: Mehmet Binboğa. Benim gözümde şair. Ama romancılıkta da ben buradayım diyor Efelya ile. Efelya, şairin romanı. Yazarının şair olduğunu bilmeden okusak bile romanın şiir tadındaki dili hemen ele veriyor bir şair tarafından yazıldığını. Kutlarım.
Yolunuzun üzerinde oyuncaklar Karpuz kırmızısı Muz sarısı Ölüm siyahı Siz hangi ülkenin sürgünüsünüz çocuklar Eflatun bir mağaradan Âmâ gibi bakarken gözleriniz Neden öyle yaşlanmışsınız Ecel kadar hüzünlü Sonbahar kadar güzelsiniz
1900'lerde Anadolu
Akşam aşçıda karnımızı doyuruyor ve arkasından karpuz satın alıp odamıza gidiyoruz. Karpuz kabuklarını pencereden fırlatıyoruz. Doğu insanının rahatı bu! Çöpler, kirli sular pencereden olduğu gibi boca ediliyor! Bir keresinde aşağıdan geçen birinin neredeyse üzerine çöpler dökülürken, adamcağızın elinden “Bak! bak!” deyip yürümekten başka bir şey gelmedi. Ne yapabilir ki, sonuçta o da evinde pencereyi aynı amaçla kullanıyor.
Sayfa 77 - Tarih Vakfı Yurt Yayınları (e-kitap)Kitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.