Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ruhun Gemisi
Kaptanın Seyir Defteri -02- 01/02/2024 Öncelikle belirteyim teşbihte hata olmaz derler, bu bir ateş. Zihnime bulaşan bir hastalığın ateşi. Nasıl ve ne zaman yakalandım bu hastalığa hatırlamaya çalışıyorum. Bir sıralama takip etmeden aktarmaya çalışacağım. Öncelikle bir meslek olarak bakmadım yazma eylemine. Belkide bu nazarla bakmadığım için
“Örneğin cennetteyken olağan bir elma yediğini zanneden âdemin başına gelenlere bakın. Sözü geçen meyve tanrının leziz bir eseri olabilir, ancak kimileri âdemin yediğinin elma değil de bir dilim karpuz olduğunu iddia ederler, her iki durumda da çekirdekleri meyvenin içine koyan şeytandır. Bu nedenle de siyahtırlar.”
Sayfa 159Kitabı okudu
Reklam
Hayat hiç kimsenin yazmasını istemez. Hayat herkesin yataktan sabahları kalktığı, kravat ve takım elbise giydiği, dokuzda başlayıp beşte biten bir işe gittiği, akşam televizyon karşısında karpuz çekirdekleri ayıkladığı ve böyle mutlu olduğuna inandığı bir yaşam sürmesini ister. Bireyin kendisini yatay akıntıya bırakarak yaşayıp gitmesi son derece kolay ve rahattır. Yaşamını salt yatay boyutla çevrili bir düzende sürdüren çok sayıda insan vardır; buna rağmen, kişi ayırdında olsa da olmasa da insan varlığının dikey boyutu insanı sürekli kendisiyle ilgilenmeye çağırır ve insanın içindeki dikey enerji potansiyeli, üstü tamamen örtülü olsa bile açığa çıkmak üzere bekler, eyleme geçemediği müddetçe kişiyi bu örtük varlığıyla rahatsız etmeye devam eder.
Sayfa 31 - ithakiKitabı okudu
112 syf.
·
Puan vermedi
·
22 günde okudu
Sayın Muzaffer Özen'in ilk kitabı olan Ekmek Arası bir "Adana" kitabı. Bir "ilk kitaba" göre gerçekten çok başarılı. Adana'nın sokaklarında dolaştırıyor insanı. İçten, sıcacık öyküler bunlar. Kullanılan Türkçe oldukça sade ve ne anlatım bozukluğu ne de herhangi bir Türkçe hatası yapılmamış zira bu çok güzel ve de
Ekmek Arası
Ekmek ArasıMuzaffer Özen · Ekrem Matbaası · 20151 okunma
Medeniyet farkı
Ecnebi hanım, küçük bir nefes aralığı bırakıp elindeki yelpazeden yüzüne iki esinti gönderip devam etti: "Bir de yere yaydığınız harikulade işlemeli halılar, kilimler ve yaygılar var tabii. Saygıdeğer hanımefendiciğim, sahi üzerine karpuz çekirdeklerini tükürmeden nasıl muhafaza ediyorsunuz onları?" "Yoksa siz çekirdekleri halılara mı tükürüyorsunuz?" "Kadınlar ve hizmetçiler değil, ama erkekler isterlerse tükürebilirler." "Neden sizin erkekleriniz kadınlardan üstün mü?" "Hayır, buradakinin tam aksine bizde erkekler daha az çalışır, evin kazancını çok zaman kadınlar getirir,"
Sayfa 319 - Kapı yayınları - 2009Kitabı okudu
Hayat hiç kimsenin yazmasını istemez. Hayat herkesin yatak­tan sabahları kalktığı, kravat ve takım elbise giydiği, dokuzda başlayıp beşte biten bir işe gittiği, akşam televizyon karşısın­ da karpuz çekirdekleri ayıkladığı ve böyle mutlu olduğuna inandığı bir yaşam sürmesini ister.
Reklam
Hayat Hiç Kimsenin Yazmasını İstemez
Hayat herkesin yatak­tan sabahları kalktığı, kravat ve takım elbise giydiği, dokuzda başlayıp beşte biten bir işe gittiği, akşam televizyon karşısın­da karpuz çekirdekleri ayıkladığı ve böyle mutlu olduğuna inandığı bir yaşam sürmesini ister.
Şarabın tortusu kaldı şişenin dibinde Ekmek dağıldı birdenbire, karpuz çekirdekleri (...) Sarhoş bile olamadık, tükettik de geceyi Bir horoz öttü, sonra uzun bir sessizlik yine Çöktü yeryüzüne, ayla güneşin kararsızlığından (...) Silkindik bir kez daha bu yitik geceden Uyusak da uyunmaz artık, vakit geç
Karpuz olsam neler yapabilirdim diye uzun uzun düşünüyor, karpuzun çaresizliği ve iri ahmaklığı, suları gibi benim de üzerime akıyor, çekirdekleri üzerime yapışıyordu.
Sayfa 88 - İletişimKitabı okudu
68 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.