Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kenneth: "Bir gün odamdayken iki muhterem beyefendi gelip Muhammed Gül ile konuştular. Biri caminin imamı ve diğeri de din adamıydı. Peştuca konuşuyor ve bana bakıyorlardı. 'Namaz kıldığını duyduk' dediler. Muhammed Gül de, 'Evet, kılıyor' dedi. 'İslam'a girdi mi? Neden camiye gelmiyor?' Muhammed Gül biraz
Sayfa 217
Okuyucu Yorumu
Zilan Erbek Arıkan
Zilan Erbek Arıkan
Cehennemin Soğuk Haritası
Cehennemin Soğuk Haritası
#Repost
bibliyofil okuur
bibliyofil okuur
with @use.repost ・・・ #okudumbitti📚 #cehenneminsoğukharitası . 🔮Kaçacak bir yeri, kendisinin neredeyse iki katı olan adama karsi koyacak gücü olmadığından gözlerini yumup av bıçağının derisini delecegi vücudunun herhangi bir yerinde her an belirecek bir acı dalgasını bekledi. . Evet korku gerilim
Reklam
Deneme
Bazen bedel önceden ödenir. Muhakemesi yıllar sonra yapılır. Kendine haksızlık etmeme lüksüne sahip olduğunu düşünmek biraz fazla şımartıcı olabilir. Peki ama başka dayanak yoksa ne olur? Belki bir anlık rahatlama ya da kaçış tesellisi bu. Öyle ya da böyle, ortada bir sonucun bağlandığı bir sebep ve onun kurban edilişi vardır. İnsan kendini
Her nam belasıyla gelir. Aile tarihi makas atar. Rivayete göre Halfeti beylerinden biri hastalanır, şiddetli başağrısı çeker. Doktorlar bakire kızlar bulmasını ister ve toplam altmış köyde bakire kız ararlar. Amarada Abdullah'ın kız kardeşi Ayn vardır. Bunu duyan Hüseyin, kızını vermek istemez. Kavga çıkar. Uzun sürtüşmelerden sonra araya
Sayfa 37 - Alfa KitapKitabı okuyor
08.05.2024
Karanlığın kollarında sürüklenen bir gemi gibiyim, sessizliğin içinde kaybolmuşum. İçimdeki fırtınalar, dışarıda sakin bir deniz gibi duruyor. Her sabah uyandığımda, evim gibi hissetmediğim bir yerde buluyorum kendimi. Bu kaybolmuşluk, içimi kemiren bir fırtına gibi, ruhumu paramparça ediyor. Kimse beni gerçekten anlamıyor gibi geliyor, çünkü içimi dökebileceğim biri yok gibi hissediyorum. Belki de bu yüzden, yeni bir dünya arayışına giriyorum. Kendimi bulmak, anlaşılmak için. Yalnızca kelimelerin değil, derin hislerimin de olduğu bir yere ait olmayı arzuluyorum. Herkes kendi dünyasında, kendi dertlerinde kaybolurken, benim iç çığlıklarım duyulmuyor. Ve bu yalnızlık, adeta bir kıyamet gibi, her an içimi sarsıyor. Ancak dışarıya karşı sergilediğim sakinlik, sanki bir denizin dalgasız yüzeyi gibi, gerçek içsel fırtınanın altında gizleniyor. Bu arayışım, belki de bir gün gerçek bir ev bulmama yardımcı olacak.
uykuyu aksatan dış kaynaklı uyarıların etkisi
bir sabah kalkınca düşümde papanın öldüğünü gördüğümü anımsamış, ama düşü bir türlü yorumlayamamıştım. Derken karım, ''Sabaha karşı bütün kilise ve şapellerden yankılanan o korkunç çan seslerini duydun mu?'' demişti. Hayır, duymamıştım, uykum biraz ağırdır ama karımın sorusu gördüğüm düşü anlamamı sağlamıştı. Bu tür uyarıların uyuyanlara düş gördürmesi ama sonradan düş görenlerin uyarılara ilişkin bilgi sahibi olmaması, nasıl bir sıklıkla karşılaşılan bir durumdur acaba?
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
Yeni bebek artık yeni değil. "Tüm gece boyunca" uyudu. Bu muhteşem cümle, sekiz saatlik aralıksız bir yetişk i n süresi anlamına gelmiyor ama dinlenmiş hissediyorum, şaşırhcı biçimde zihnim açık, dağları yerinden oynatmaya hazırım. Kuşların sesiyle uyan­ dım, V vücudunu dikleştirirken çıkardığı ilk homurdanma sesinden önceki anlar. Karanlık bir sabah, saat altı buçuk. Meşe ağacının yap­ rakları, yatak odasının penceresine karşı gözler önüne seriliyor. Ben beşiği doğru yürürken, tek koluyla emzirme koltuğunu ve yeni bez yığınını gösteriyor, günden ve her zamanki alışkanlıklarımızın hük­ münden hoşnut. Küçük ritüeller tamamlandı, bebeği ayağa kaldırıyorum ve muazzam bir hızla koridor boyunca ilerliyor. Şişşşt, ahini uyandır­ ma. Günün ilk ışıkları salonun penceresinden içeri sızıyor, bebeği tepesinde ince tüylerden bir hale olan kararan bir kararlılık siluetine döndürüyor. Bir an için o tüm çocuklara dönüşüyor: küçük, fark edilmemiş dış kültür ve tarihi.
Sayfa 318 - Mundi yayınları subat 2023Kitabı okudu
[B]eyaz Amerikalıların çoğunluğunun zihninde, tehlike, kimlikle­rini kaybetmektir. Bir sabah uyandığında parlayan güneşin yanında bütün yıldızların yanıp söndüğünü görmenin senin için nasıl bir his olacağını hayal etmeye çalış. Doğanın düzenine aykırı olduğu için korkacaktın. Evrendeki her değişim, bir bireyin kendi zannet­tiği gerçekliğine karşı öylesine derinden bir tehdittir ki, bu nedenle dehşet vericidir. İşte, siyah adam da beyaz adamın dünyasında böyle sabitlenmiş bir yıldız, yerinden oynatılamaz bir sütun olagelmiştir: O yerinden oynadıkça, cennet ve yeryüzü de temellerinden sarsılır (Baldwin, 2017, s. 16).
Bi salın yaa şu anaları
Günümüzde evli kadınların yüzde altmışının çalışan kadınlar olduğu göz önünde bulundurulursa, gerekli olan maternal ulaşılabilirlik miktarı sorununun dikkate alınması gereken ciddi bir sorun olduğu ortaya çıkmaktadır. Burada, çalışan annelerin çocuklarında borderline kişilik bozukluğuna yol açtıklarını mı söylüyorum? Kesinlikle hayır. Mesele annenin "her an" ulaşılabilir olması değildir. Esas önemli olan, annenin, psikolojik işlevi açısından "yeteri kadar iyi" ulaşılabilirliğidir. Çalışan anneler sabah ve akşamları çocuk için ulaşılabilir durumdadır ve ayrıca çocuğa karşı gösterilecek maternal davranışlar annenin kendisi tarafından seçilen, kendisinin yerine geçecek bir bakıcı tarafından da nakledilebilir. Annenin sağlamak zorunda olduğu ulaşılabilirlik, diğer şeylerin yanında, çocuğun bireyleşme dürtüsünün gücüne bağlıdır.
Sayfa 58
Anadolu’nun bu son ağıtçısı her seferinde ölünün kapıdaki ayakkabılarına bakarak iç geçirdi, rahmetlinin henüz yorgan döşek gezen kokusunu içine çekti, mevtanın elbiselerini kucaklayıp bir yakınından hikayesini dinledi. Ölenin kim olduğunu, neler yaşadığını, hangi zorluklarla büyüdüğünü, neden öldüğünü, hangi muradını tamamlamadığını, içinde hangi
1.000 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.