Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Orta yaşlarda ve alternatif görünümlü kadınlar, bilgilendirme stantlarının önünde duruyor ve bilgiye susamış, öz güvenli hareketlerle bilgi broşürlerini bez torbalarına tıkıştırıyor. Pek çok gencin boynunda, üstünde ''Yenilikçi çözümlere açığım'' gibi şeyler yazılı isim kartları asılı. Masaların arkasında takım elbiseli erkekler duruyor ve en dinamik gülümsemeleri eşliğinde çok meşgul oldukları izlenimi uyandıran el kol hareketleri yapıyor. Yeni işadamları jenerasyonunun sosyal düşüncelere sahip olduğu efsanesini güçlendirmeye yönelik davranışlar bunlar. Yeni jenerasyon, heybetli meşe çalışma masalarının arkasında, gıcırdayan deri koltuklarda puro içerek oturup yüzlerinde şeytani bir gülümsemeyle bilançoları inceleyen güç düşkünü dedelerinden çok farklı.
Sayfa 225Kitabı okudu
''Korku ve tüketim toplumunun çılgınlıklarına katılma hırsının giydirdiği deli gömleğinden kurtulmak isteyenler, çok yeni bir tutum benimsemek zorunda değil. (...) Korkusuzca hepimizin sonuçta insan olduğunu, bu yıpranmış gezegene muhtaç bulunduğumuzu hatırlamak ve içimizde korku ve hırsa direnen sesi dinleyerek ruhumuzun şefkat, fantezi, sezgi ve duygudaşlık gibi değerlerini yeniden keşfetmek tamamıyla yeterli'' diye yazıyor psikolog Wolfgang Schmidbauer. Sayıca kalabalığız ve yalnızca birbirimize sahibiz. Herkese yetecek kadar zenginlik var. Zenginlerin yoksullara karşı sürdürdüğü savaşın paralı askerleri olmayalım, hep birlikte direnelim.
Sayfa 333Kitabı okudu
Reklam
Korku ve çaresizlik bir toplumun temelini oluşturamaz, bunlar bireyin gelişmesini engelliyor ve dayanışma, empati ve güven duygusunu yok ediyor. Piyasa savunucularının dayanışma düşüncesinin her türlü kırıntısını "işe yaramaz bir hayırseverlik" olarak defetmesine, "politik kusursuzluk" diye aşağılamasına ve her türlü toplumsal eşitli fikrini, sanki kapitalizm demokrasi anlamına geliyormuşçasına, komünist "tektipçilik" olarak mahkum etmesine şaşmamak gerek.
Sayfa 329Kitabı okudu
Neoliberalizm
Sosyal sigorta zorunluluğunun ortadan kaldırılması, sermayenin ve Alman ihracat endüstrisinin global piyasalardaki rekabet gücünün hizmetinde gerçekleştirildi. Sonuç: Bir tarafta sesini çıkaramayacak kadar çökmüş, yıpranmış ve korku dolu devasa bir yedek işçi ordusu, öbür tarafta yukarıya yaltaklanan ve aşağıya tekmeler savuran özgüvensiz bir orta sınıf. Bu ikisinin üstünde ise, adil bir ücret ve makul bir vergi ödemeye razı olmadığını gözlerden kaçırmak üzere zengin ile yoksul arasındaki derin uçurumu "sosyal sorumluluk" masalıyla doldurmak niyetinde olan güçlüler...
Sayfa 219Kitabı okudu
Gözünüzün önüne şu senaryoyu getirin: Eviniz yanıyor. Fakat devletin bir itfaiyesi olmadığı için, yangını kimse söndürmüyor. Ev yanıp kül olduktan sonra dışarıda uyumak zorunda kalınca üşümemeniz için bir satış leydisi size battaniye satıyor. Kabus gibi değil mi? "Sosyal kapitalizm"e hoş geldiniz!
Sayfa 248Kitabı okudu
Thomas Dichter
"Çok az insan girişimci olmak ister, daha da azı bunu başarabilir. Neden özellikle yoksulların girişimcilik yapmak zorunda olduklarını düşünüyoruz?"
Sayfa 294Kitabı okudu
Reklam
352 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Özellikle orta sınıfa hitap eden bir kitap olduğunu düşünüyorum zira genelde bir üstüne bakarak tüketim çılgınlığına kapılanlar ve kendinden aşağıda olanlara düşmanca tavır alıverenler tam da bu sınıfın üyeleri oluyor, tıpkı yazarın da belirttiği gibi. Tüketim çılgınlığı durdurulabilir gibi görünmüyor, bu çılgınlığa kapılıp gidenlerin böyle kitaplar okumuşluğu, okuyacağı ya da bu konuya yönelik ilgisinin olacağına dair inancım açıkçası yok. Çalışma çok güzel, ama almak isteyene güzel ve büyük ihtimalle bunun gibi pek çok yapıt pek az insanın ilgisini çekmeye devam edecek. Yazarsa umutlu, birbirimize sahibiz, yapabiliriz diyor. Yoksulluğa ve tüketim çılgınlığına aşinalığınız zayıfsa kesinlikle tavsiye ederim.
Küresel Çarkın Dışında Kalanlar
Küresel Çarkın Dışında KalanlarKathrin Hartmann · Ayrıntı Yayınları · 20147 okunma
Piyasa ekonomisinin buz gibi mantığı, insanı insan yapan tüm değerleri öldürmüyor mu? Ruhu, fanteziyi, özlemi, rüyaları, iç huzuru, hüznü, adalet duygusunu, şefkati... Rekabeti hayatın her alanına taşıyan serbest piyasa öncelikleri birlikteliğimizi zehirledi, herkesi birbirinin korkak rakibine dönüştürdü ve herkesi birbirine karşı savaşa
Sayfa 329Kitabı okudu
Wolfgang Schmidbauer
"Korku ve tüketim toplumunun çılgınlıklarına katılma hırsının giydirdiği deli gömleğinden kurtulmak isteyenler, çok yeni bir tutum benimsemek zorunda değil. (...) Korkusuzca hepimizin sonuçta insan olduğunu, bu yıpranmış gezegene muhtaç bulunduğumuzu hatırlamak ve içimizde korku ve hırsa direnen sesi dinleyerek ruhumuzun şefkat, fantezi, sezgi ve duygudaşlık gibi değerlerini yeniden keşfetmek tamamıyla yeterli."
Sayfa 332Kitabı okudu
Ancak yok­sullar yalnızca görünüşte faydasız; çünkü ekonomi bunlardan bambaşka bir noktada, ücret masraflarını düşük tutmaya ya­rayan endüstriyel yedek işgücü ordusu olarak yarar sağlıyor. Uzun süreli işsizler böylece sadece berbat ücretli taşeron iş­çiliği ve başka "önlemler" vasıtasıyla neredeyse masrafsız bir şekilde çalıştırılmakla kalmıyor, ekonominin patronları tara­fından ücretleri daha da düşürmek, iş piyasasına yönelik kısıt­layıcı kararlar almak ve bu arada kendi servetlerini artırmak için de kullanılıyorlar.
Sayfa 27 - Ayrıntı Yayınları
69 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.