John T. Lescroart yeni sardığım yazarlardan. Henüz ikinci kitabını okudum. İlkinden daha çok beğendim. Okumaktan çok izledim gibi hissettim.
Jennifer Witt ikinci evliliğini yapmış, sekiz yaşında bir oğlan annesidir. Bir gün koşudan geri döndüğünde kapıda polisle karşılır. Komşular silah sesi duyup polise haber vermişlerdir.
Yatak odalarında eşi ve oğlu öldürülmüş bulunur.
Deliller ve bir tanık ifadesi ile katil zanlısı olarak Jennifer tutuklanır. Avukatlar Dismas Hardy ve David Freeman davayı alırlar.
Jennifer Witt eşinden gördüğü şiddeti mahkemede açıklamak istemez. Çünkü şiddeti itiraf etmek, bir nevi cinayeti işlediğini itiraf etmektir. Başından sonuna kadar suçsuz olduğunu dile getirir. Mahkeme süresince tutukluluk hali devam eden Jennifer'ın kaçmaya çalışması, zaten kötü giden dava sürecini iyice çıkmaza sokar.
Zaten ilk eşinin kullandığı bir madde sonucu ölmesi, savcının onu iki eşinin de ölümünden sorumlu tutmasına yol açmıştır. Hakkında istenen ceza da idamdır.
Avukat Hardy olayın sonuna kadar Jennifer'ın masum olduğunu savunsa da ellerinde bir koz yoktur.
400 sayfayı çabucak okutan, akıcı bir dili vardı. Dediğim gibi adeta izledim. Hatta avukat Freeman rolüne Morgan Freeman biçilmiş kaftandı.
Adli vakaları seven okurları bol bol mahkeme salonlu sahneler bekliyor. Tavsiye ederim.