Hıristiyanlık, Yahudilik içinde bir hareket olarak başladı. İsa’nın Eski Ahit’te adı geçen Mesih olduğu ve hayat ve öğretilerinin Yeni Ahit’te tasvir edildiği inancı ile ayrışmıştır. Bütün Hıristi yanlar İncil’in otoritesini kabul etseler de üç temel ayrım ortaya çıkmıştır: Katolik, Ortodoks ve Protestan Kiliseleri. Roma Katolikliği, Roma’daki papanın geçici ve ruhanî liderliğine dayanır; bu mevki, yanılmazlık doktrininin ilânından beri tartışılmaz hâldedir. Doğulu Ortodoks Hıristiyanlı­ğı, 1054’te Roma’dan ayrılarak ortaya çıkmış ve birkaç otonom Kilise meydana gelmiştir, bunlardan Rus Ortodoks Kilisesi ve Rum Ortodoks Kilisesi en önemlileridir. Protestanlık, 16. Yüzyılda Roma otoritesini reddeden Reform hareketlerini ve yeniden şekillendirilmiş millî Hıristiyanlık türlerini içinde barındırır. En etkili Protestan hareketleri İsveç’te ve Almanya’nın bazı kesimlerin­ deki Luterizm, Cenova ve İskoçya’daki Kalvinizm ve İngiltere’deki Anglikanizm idi. Protestanlar arasında birçok doktrin ayrımı olsa da Protestancılık İncil’in tek gerçek kaynak olduğu inancına ve insanların doğrudan Tanrı ile ilişkiye sahip olabileceğinin mümkün olduğu fikrine sahiptir.
Yabancılar, savaştan önce Saraybosna'ya geldiklerinde, dikkatlerini gururla, burada yüzyıllarca hakim olmuş olan insanlık ve hoşgörünün taştan tanıklarını barındıran avluya çekerdim. Burası, Bey Camii, Katolik Katedrali, Eski Ortodoks Kilisesi ve Sinagogun birarada bulunduğu, hiçbirinin diğerinin yoluna çıkmadığı ve kudsiyetine karışmadığı küçük bir alan. İnsanlar genelde, hoşgörünün Fransız Devrimi ile başlayan yakın bir dönemin ürünü olduğunu düşünüyorlar. Ancak hoşgörü Fransız Devrimi ile değil, çok daha önce başladı. Bu kutsal mabetlerin kimisi Fransız Devrimi'nden daha yaşlı. Gördüğünüz gibi burayı, elbette ki haklı bir gururla, yabancılara göstermek için elime geçen tüm fırsatları kullandım.
Reklam
İslâm Tarikatleri adlı eserinde katolik rahiblerinden Louis Potie diyor ki: "Kur'ân'ın bir âyeti 'İsa'nın talebelerinin icadı olan manastır hayatını yasak ediyor. İslâm âlimleri Peygamber'in fikrini, ekseriya söylenen şu düstûrla ifade etmişlerdir: Là ruhbôniyete fi'l-islâm = İslâm'da ruhbaniyet yoktur. Bu düstür, tarihî bir hakikat ol maktan pek uzaktır. Peygamber'in emrine, Kur'ân'a, resmi Kur'an tefsircilerine rağmen, Hıristiyanlık'tan başka, Islam dini kadar keşiş yetiştirmiş bir din yoktur. "Bir gariplik olmak üzere Peygamber henüz hayatta iken bunlar peyda olmuştur. Hicret senesi doksan sahabî bir cemiyet teşkil etmişlerdi. Mallarını birleştirdikten başka, ortak bazı ibadet usûlleri de vardı." Tarikat erbabına, bunların büyükleri olan mutasavvıflara, acaba ruhban sıfatı verilebilir mi? Zaviyelerle manastırlar, aynı şey midir? Böyle bir iddia doğru değildir. Louis Potie'nin kasdettiği kişiler, "Ashab- Suffe dir. Gerçi fakr ve istiğna erbabından olan Suffe mensupları, Peygamber'in mescidinde ikamet ederlerdi. Lakin mescidin sofası ile bir manastırı, såir ashâb- dan ne geçinme, ne tavır ve fikirce hiç bir farkları olmayan Suffe mensupları ile keşişleri aynı şey göstermek, zan ve faraziyeden ibaret kalır. Râhip Louis Potie'nin, İslâmî tarikatların mahiyetini anlayamayarak, bunu Hıristiyanlığın hususi tarikatlarıyla aynı şeymiş gibi göstermesi bir hatâdır. İslâm felsefesi demek olan tasavvufu da takdir edememiştir.
Sayfa 344
Kendi payıma iddia ediyorum ki, insan tabiatının özü potansiyel olarak iyilikten çok, kötülüğe meyyaldir. İnsanları hoşgörülü olmaya ikna etmek, düşmanı vahşice katletmeye ikna etmekten çok daha zordur. Hoşgörü, sulanması gereken bir fidandır. İnsanları hoşgörüye duyarlı hale getirmek gerekir. Bu esasında tabii bir durum değildir. Tabii olan hoşgörüsüzlüktür. Hoşgörü çok zor gelişen bir davranış biçimidir. Hoşgörüyü öğrenmek ve bir caminin yakınında bir sinagogu veya bir sinagogun yakınında Katolik kilisesinin bulunmasını kabullenmek yüzyıllarımızı aldı. Oysa bir mabedi yıkmak, yapmaktan daha kolaydır. Hoşgörü tabii bir davranış değil, bir kültür işidir. Dişleri fırçalamayı öğrenmek nasıl gerekli ise, hoşgörülü olmayı da acilen öğrenmek gerekir.
Günümüz diktatoryalarıyle, geçmiştekilerin bir mukayesesini yapacak olursak, eski tiranlıkların çok sönük ve yetersiz oldukları anlaşılacaktır. Onların yönetici sınıfları daima birtakım liberal fikirlere sahiptiler; daha hoşgörür davranıyor, sadece aşırı hareketler üzerinde duruyor ve tebaalarının ne düşündüğüyle pek ilgilenmiyorlardı. Hatta Ortaçağların Katolik Kilisesi bile çağdaş ölçülere nazaran daha hoşgörüye sahipti. Bunun sebeplerinden birisi de, muhakkak ki, eskiden devletin kendi yurttaşlarını sürekli bir gözlem altında tutabilecek güce sahip olmayışıdır. Fakat zamanla, matbaanın icadı, kamuoyuna belirli bir yön verilmesini kolaylaştırdı; sinema ve radyo ise, bu işlemin daha da kolaylıkla yapılmasını sağlayacaktı. Ve nihayet televizyonun da gelişmesiyle ilgili teknik ilerleme, özel hayatın sonu oldu: Cihazın alıcı-verici olarak kullanılabilmesi; her yurttaşın, hiç değilse gözetlenmesi gereken yurttaşların günün yirmidört saatinde polis tarafından izlenebilmesi imkânını yarattı. Devlet gücüne kayıtsız - şartsız itaatin yanısıra, bütün yurttaşlara bir tek ideolojiyi aşılayabilmek, tarih boyunca ilk defa gerçekleştirilebiliyordu.
Sayfa 199 - Yağmur Yayınevi 1974 BaskısıKitabı okudu
Kuzey İrlanda’da, Katolikler “Milliyetçiler”, Protestanlar ise “Kralcılar” olarak adlandırılırlar ve bu bir örtmecedir. “Dinler” kelimesinin kendisi bile uygun bulunmayarak “topluluklar” olarak sansürlenmiştir, tıpkı “topluluklar arası savaş” ifadesinde olduğu gibi. Anglo-Amerikan istilasının bir sonucu olarak, Irak’ta kaos oluşmuş, Şii ve Sünni Müslümanlar arasında sivil mezhep savaşı çıkmıştır. Bu, açıkça bir dinsel fikir ayrılığıdır. Oysa 20 Mayıs 2006 tarihli Inde pendent gazetesi, ön sayfa manşetinde ve başmakalesinde bunun bir “etnik temizlik” olduğunu bildirmişti. O yazıdaki “etnik” kelimesi bir diğer örtmecedir. Dağılan Yugoslavya’daki “etnik temizliğin” esas kullanımı da, Ortodoks Sırpları, Katolik Hırvatlar ve Müslüman Boşnakları da kapsayan dinsel temizliğin, tartışmaya açık bir örtmecesidir.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.