Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir kavram karmaşası, tanınan ve sevilen kimselerin yok oluşu ve bunun ardından, onlardan biraz daha çok yaşamaktan ibaret bir sonsuzluk.
Aydın çözümlememizi aklın saklama (hafıza) özelliğini vurgulayarak sonlandıracağız. Yunus Emre'nin "Düşdükçe öge Hubbü'l-Vatan zerrece kalmaz me'men"⁵¹ mısraında öge kelimesi "hatırlamak, aklına gelmek" anlamında kullanılır. Beyit, aklın temel özelliklerinden hafızayı vurgular. Akıl bu merhalede
Sayfa 38 - Post Kitap, Divan Edebiyatı Vakfı Keyfiyet Mahfili Türkçe Araştırmaları: 1, 1. Baskı, İstanbul 2020, TÜRKÇENİN UYANIŞI - II, Entelektüel Aydın Ögdülmiş Üzerine
Reklam
Oğlan ölecek, ölmeye mecbur, yüreği kederle doldu, sonra doğa yasası gereği kendisinin oğlundan önce öleceğini ve bunun oğluna bir tür ölümsüzlük vereceğini düşündü. Bir kavram karmaşası, tanınan ve sevilen kimselerin yok oluşu ve bunun ardından, onlardan biraz daha çok yaşamaktan ibaret bir sonsuzluk.
Kavram Karmaşası
Sosyalizm tıpkı antik zamanlardaki düşünceler gibi, devlet ve toplum kavramlarını birbirine karıştırmıştır. İşte bu yüzden, biz devletin yaptığı herhangi bir şeye muhalefet ettiğimizde, toplumun faydasına olan bir şeye karşı çıktığımızı düşünürler. Devletin eğitime müdahalesine karşı çıkıyorsak toplumun bilgilenmesini istemiyoruz. Devletin bir dinî görüş empoze etmesine karşıysak din düşmanıyız. Devlet tarafından yerleştirilmeye çalışılan eşitliğe karşı çıktığımızda sömürü düzeni istiyoruz. Devletin üretime müdahale etmemesini savunduğumuzda ise pek tabii ki bizi insanları açlığa sürüklemeyi istemekle suçlarlar.
İnsanlık, özellikle son beş yüz yılda, enformasyon yağmuru ile karşılaşıp kavram karmaşası yaşarken ibader yerlerinde kullanılan ve kutsal olduğu düşünülen resim, mimari ve heykel gibi sanat dallarının evlerinde bir lüks gibi tüketiliyor olmasını kısa sürede içselleştirmiştir.
Reklam
“Bir kavram karmaşası, tanınan ve sevilen kimselerin yok oluşu ve bunun ardından, onlardan biraz daha çok yaşamaktan ibaret bir sonsuzluk.”
Türkçe eski güzel kelimelerini unuttuğu gibi yeni yabancı kelimelerle anlamını da kaybetti. Bilim hayatında da İngilizce hâkim. Bugün bir dil karmaşası içindeyiz. Felsefedeki “structural”e Türkçe’de “yapısal” diyoruz, ama yapısalı yapı için de kullanıyoruz. Her bilimsel kavram, kesin sınırları çizilmiş bir terim ister, bir terminoloji lügati ilim için zarurî... Orada arkadaşlarla anlaştık, belli prensipler tespit etmezsek sonuç bir terminoloji lügati olmaz, kullanılmaz, evvelâ Türkçe bir kelime bulacak yahut kökten çıkaracaksınız. Dilci, dilin kurallarını, fonetiğini bilir. Yani terimleri, dil ilimlerine -fonetik, sem antik, etimoloji gibi- hâkim insanlar yapacak. Dil uydurma kelimeyi kabul etmez, öte yandan bir terimi ifade ederken o bilim alanında mütehassıs ile dil mütehassısı bir araya gelip karar verecek. Bu prensipler kabul edildi. Sonra Batı dillerinde yerleşmiş terimleri, koyduğumuz Türkçe terimin yanına koymak gerek, “social structure” yerine “toplumsal yapı” dediniz, muhakkak “social structure” kelimesini parantez içinde koyacaksınız.
Sayfa 423 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Aydın insan kavram karmaşası ve anlatım bozukluklarını tehlikeli bulur.
KonfüçyüsKitabı okudu
39 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.