“Gene de aşağılanmamdan gurur duyuyorum ve böyle bir ayrıcalığa mahkûm edildiğim için, korkunç bir kurtuluşun tadını çıkarıyorum neredeyse: Sanırım, soyumuzun, insanoğlunun belleğinde, ıssız bir gemide deniz kazasına uğrayan yegâne varlığıyım.”
Böyle yazıyor Roberto della Grive, yola gelmez bir kavram karmaşası içinde, tahminen 1643 yılının Temmuz ile Ağustos ayları arasında.