Ömer

Ömer
@kawhi
stay foolish
232 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati
8.3/10 · 13.2k reads
Reklam
"...şimdilik biriken sayfalar ince bir cilt oluşturmakta ama buna karşılık kalan sayfalar bitmek bilmez bir hacim sunmaktadır. Ama yine de biten bir sayfadır, teğmenim, yani yaşamın bir parçası."

Reader Follow Recommendations

See All
Bütün kamburlar başları yukarıda yürür, bütün kekemeler nutuk çeker, bütün sağırlar alçak sesle konuşur.
Fakat çoğu kez rahip ile zangoç hakaretin farkında olmazlardı; zira bütün bu kibar sözleri işitmek için Quasimodo fazla sağır, Claude da fazla dalgındı.
Reklam
Çanları seviyor, okşuyor, onlarla konuşuyor, onları anlıyordu... Oysa onu sağır eden de bu çanlardı; ama analar çoğu kez, kendilerini en fazla üzen evlatlarını daha çok sever.
Hayduduz diye Yahudi de olacak değiliz ya. Artık hırsızlık bile yapmıyorum, böyle şeyleri aştım, sadece öldürüyorum. Boğazkesen, evet; ama kese kesen, hayır.
%49 (325/656)
Notre-Dame'ın Kamburu
Notre-Dame'ın KamburuVictor Hugo
8.7/10 · 32.8k reads
Bazı kereler uyku tutmadığında düşünürüm de, "Tanrım, derim, "sonsuz büyüklükte ormanlar verdin bizlere; göz alabildiğine geniş tarlalar, en derin ufuklar... Tüm bunlara sahip olan bizler gerçekten birer dev olabilmeliyidik..."
Gülünç. Ama çoğu kez böyledir, hemen hemen her zaman böyledir: Sonunda acının, tüm o acının, gereksiz olduğu, deliler gibi acı çekildiği, ve bunun gereksiz olduğu, ne doğru ne de yanlış, ne güzel ne de çirkin olduğu, yalnızca gereksiz olduğu keşfedilir, sonunda söyleyebileceğin tek şey şudur: Gereksiz bir acıydı.
Reklam
Hans Castorp sık yapraklı ormanları ve varsayım olarak kuşları da nasıl geride bıraktığını düşündü ve bu tür şeylerin bitebileceği ve dünyanın onlarsız nasıl yoksullaşacağı düşüncesi önemsiz bir baş dönmesi ve bulantıya neden olduğu için eliyle bir iki saniye gözlerini örttü. Sonra kriz geçti ve tırmanışın sona ermek üzere olduğunun farkına vardı.
Soruyorsun: ey insanlık nereye? Yanıt veriyorlar: mutluluğa! Her şeyden elini eteğini çekip, kendi kabuğuna çekilen bir düşünür, "İnsanlık gittikçe daha fazla endüstriye, gürültüye gömülüyor; dinginlik, ruhsal huzur iyice azaldı." diye yakınırken ülke ülke dolaşan başka bir düşünür muzaffer bir edayla ona karşılık verip kibirle uzaklaşıyor oradan: "Varsın gürültü olsun; açlara ekmek taşıyan tekerleklerin gürültüsünü sessizliğe, ruhsal huzura yeğlerim." Ve kibirle uzaklaşıyor ondan. Ben, iğrenç Lebedev, insanlığa ekmek taşıyan arabalara inanmıyorum! Çünkü tüm insanlığa ekmek taşıdığı söylenen bu arabalar, her türlü ahlâkî dayanaktan yoksun olarak ve büyük bir soğukkanlılıkla, insanlığın büyük çoğunluğunu ekmeğin hazzından yoksun bırakabilirler... ki şimdiye kadar olan da budur...
237 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.