Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Devamlı bir "dehşete kapılma hali" içinde yaşıyorum. "Sürekli dehşet" benim "her şeye karşı hazırlıklı olma" isteğimden kaynaklanıyor. Sanki bütün dehşetleri zaten yaşamışım da her birine ayrı ayrı tepki vermeme gerek kalmamış gibi davranıyorum. Bu nedenle dehşete düşürüldüğüm zaman pek dehşete kapılmıyorum artık. Birinin beni dehşete düşürdüğünü (şimdi olduğu gibi) ancak sonradan fark ediyorum. Bir görünüp bir kaybolan bir dehşet silsilesi içinde yaşamaya başlamam böyle oldu: Ayrıca bu kişisel dehşetlerin birbirine çok benzediğini tespit ettim. Bunlar çoğunlukla bir aşağılanmadan kaynaklanıyor. Aralarındaki benzerliğin iyi bir yanı da etkilerini çabucak yitirmeleri.
MOĞOLİSTAN, KORE, JAPONYA:
''Matthias Eder'e göre bu kadın şamanların işlevleri şunlardır: 1) Ölünün ruhunu öbür dünyadan geri getirirler. Bu işle ilgili olarak halk dilinde shinikuchi'den söz edilir ki ''ölünün ağzı'' diye çevrilebilir. Canlı birinin ruhunu uzaklardan getirdikleri zaman da ikikuchi, yani ''dirinin ağzı'' terimi kullanılır. 2) İsteyene gelecekteki mutluluk ve mutsuzlukları (başına gelecekler) hakkında bilgi verirler. O zaman kullanılan terim kamikuchi, yani ''tanrının ağzı''dır. 3) Hastalıkları ve öteki felaketleri kovarlar, dinsel arınma/arıtma işini üstlenirler. 4) Belli bir hastalığa karşı kullanılacak ilacın adını tanrılardan sorarlar. 5) Kaybolan eşya ve nesneler hakkında bilgi verirler. Bir kadın şamandan en sık istenen hizmetler ölülerin ya da uzakta yaşayan dirilerin ruhlarının çağrılması ile iyi ya da kötü talihin bildirilmesi, yani falcılıktır. Öbür dünyadan geri çağrılan ruhlar da genellikle akraba, dost veya sevgililerin ruhlarıdır.''
Sayfa 562Kitabı okudu
Reklam
Sevmek yoksa sevinç yoktur; sevinç yoksa aşk yoktur (bir aşk acısında bile: Bize işkence eden şey, kaybolan ya da yan çizen mutluluktur). Öte yandan ger­çek ya da olası sevinç, daha önce gördüğümüz gibi mutlulu­ğun esas içeriğidir. Bu da sevmekten başka mutluluk yoktur demeye geliyor. Bu da hepimizin yaşadığı bir deneyimdir: Hiç­bir şeyi ya da hiç kimseyi sevmeyen, kendi kendini bile sevmeyen bir insan nasıl mutlu olabilir?
devamlı bir “dehşete kapılma hali” içinde yaşıyorum. “sürekli dehşet” benim “her şeye karşı hazırlıklı olma” isteğimden kaynaklanıyor. sanki bütün dehşetleri zaten yaşamışım da her birine ayrı ayrı tepki vermeme gerek kalmamış gibi davranıyorum. bu nedenle dehşete düşürüldüğüm zaman pek dehşete kapılmıyorum artık. birinin beni dehşete düşürdüğünü (şimdi olduğu gibi) ancak sonradan fark ediyorum. bir görünüp bir kaybolan bir dehşet silsilesi içinde yaşamaya başlamam böyle oldu. ayrıca bu kişisel dehşetlerin birbirine benzediğini tespit ettim. bunlar çoğunlukla bir aşağılamadan kaynaklanıyor.
Onu gördüğünde Gurov'un kalbi duracak gibi oldu. Şimdi, o an dünyada başka hiçbir canlının kendisine bu kadar yakın, onun için bu kadar önemli olmadığını açık ve net bir biçimde anladı. Dikkate değer hiçbir özelliği olmayan, taşralı kalabalığın içinde kaybolan ve elinde kaba saba bir dürbün taşıyan bu küçük kadın, artık tüm hayatını dolduruyordu. Kederi ve neşesi, kendisi için istediği ebedi mutluluk oydu.
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Boş Ev: Bu öyküde iki olay çözümleniyor birincisi Sherlock Holmes'un şelaleden düşüp nasıl ölmediği anlatılıyor ikincisi Ronald Adair adlı bir adamın cinayetini çözümlüyor. Sherlock Holmes'un sözde ölümünden sonra yazar bu öyküyle iyi bir manevra almış. Norwoodlu İşçi: Gene sıradışı bir Sherlock Holmes öyküsüydü. Zengin bir inşaatçının
Sherlock Holmes - Şüphenin İzinde
Sherlock Holmes - Şüphenin İzindeArthur Conan Doyle · Ren Kitap · 20161,366 okunma
662 öğeden 421 ile 430 arasındakiler gösteriliyor.