Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Paramparça oldum, bittim, kayboldum. Hayatım söndü, parçalandı benliğim... Her parçası bir yere savruldu.
Sayfa 274Kitabı okudu
Reklam
320 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba.. ● "Ben ilk dilek hakkımda bana dilek tutmayı ögreten adamı diledim." ● Beyza Alkoç'un Sınırsız isimli kitabı ile geldim..Yorum yapamıyorum çünkü çok etkilendim.Okumak için gün saydığım bir kitaptı kendisi ve beni oldukça sardı. Bazı yerlerinde gözyaşlar benden izinsiz akarken kitabın sayfaları arasında kayboldum.Çok iyiydi çok çok iyiydi. Cihan Karahanlı severse harbiden sever demişlerdi Deniz'e.Harbiden sevdi mi okuyup görürsünüz ama bir Karahanlı daha okumak iyi geldi bana.Deniz küçük yaşta yetimhaneye bırakılmış bunun üstesine bir de amansız bir hastalığın pençesine düşmüş birisi iken hayatının tam orta yerine düşen Cihan ile baş etmeye çalışır.Cihan mecbur kaldığı bu kız ile ne yapacağını bile bilmezken hayat onları birbirilerine daha da mecbur bırakır.. Deniz'in duyguları beni mahvetti.Ağlayışı, gülüşü..Cihan'ın onun tek bir sözüyle bile mahvoluşu... ● "Denizi denize götürelim."
Sınırsız
SınırsızBeyza Alkoç · İndigo Kitap · 20184,355 okunma
"kavuştur adımlarımı bir deniz kenarına kayboldum şehrin çıkmaz sokaklarında ellerimiz buluşsun, yıkılsın yalnızlık süslü düşler kuralım yıldızlar altında"
Murat Adatepe
Murat Adatepe
"Karşı koy bana!" Öfkeyle alev alev yanan gözlerinin içine baktım. İşte onun oynadığı oyun buydu. Fethetme ve itaat etme oyunu. Benden teslim olmamı değil, karşı koymamı istiyordu. Fethedilmemi istiyordu. Altında kıvrandım, sağa sola hareket ettim. Çabam daha da tahrik olmasına ve içime, daha da derinlere girmesine neden oldu. "Istediğin şey bu, değil mi?" "Evet" diye inledim. "Teslim alınmak. Hükmedilmek." "Evet" "Suçsuz olmak." Ona daha fazla karşı koyamadım, oyunun, ona tamamen teslim olma fantezisinin içinde kayboldum. Başım geriye savrulurken dudaklarını boynuma bastırdı, sakalı boğazıma sürtündü. Zevk, içimde dalgalar halinde yayılırken çığlık ile hıçkırık arası bir ses çıkardım. Bir zafer çığlığı atarak üstüme yığıldı, o kadar ağırdı ki değil kıpırdamak, nefes bile alamıyordum neredeyse. Sonunda kıpırdandı ve başını kaldırdı. Henüz bir iki dakika önce beni hem korkutan hem de tahrik eden, şehvetle yanıp tutuşan gözlerinin içine baktım. Şimdi bambaşka bir adam görüyordum. El ve ayak bileklerimin etrafındaki kelepçeleri sessizce çözen bir adam... Morarmış cildimi ovalarken, karşımdakinin biraz önce bana saldıran hayvan olduğuna inanamıyordum. Bambaşka bir adam oluvermişti şimdi. Sakin, durgun, hata müşfik bir adam... Elimi tutup ayağa kaldırdı beni. Çırılçıplak, birbirimize baktık. Bakışları tamamen ifadesizdi. Duvardaki portresine bakıyordum sanki. "Artık sırrımı biliyorsun" dedi. "Tıpkı benim de seninkini bildiğim gibi." "Sırrın mı?"
Sayfa 122
Reklam
gözlerime fer olsa da güzelliğin saçlarının karanlığında kayboldum dilimde hasretin acı tadı kalpten kalbe akar oldum
Kayboldum galiba. Ama öyle sokakların,Şehirlerin, Binlerce kilometrelik yerlerin arasında değil. Beynimin içinde dönüp dolaşan, Düşüncelerin arasında kayboldum…
Sisli patika yollarda aradım seni, Çakıl taşları batıyordu ayağıma, Koştukça artıyordu hevesim çokça, Sevdiğim kadar severmiydin beni, Koştuğum kadar yorulurmuydun, Bak ben kayboldum bu sisler içinde, Sende biraz beni bulurmuydun...
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.