XI. Yüzyıl başlarında, Karahanlı hanedanına mensup yöneticilerin mekan tuttuğu Yedisu hariç, geniş Kazakistan bozkırlarının neredeyse tamamı Kıpçakların kontrolündeydi.
Sayfa 197 - Selenge Yayınevi, 3.Baskı, İstanbul, 2019
Türk destan ve efsanelerinin diğer milletlere göre daha zengin olmasının bir sebebi de Türklerin boylar halinde yaşamış olmalarıdır. Tarihin en erken döneminden yirmi birinci yüzyıla kadar boy sistemi içinde hayatını sürdürmüş Türk kökenli topluluklar vardır. Güney Sibirya, Batı Moğolistan, Kazakistan, Kırgızistan gibi ülkelerde boylarla ilgili kültürel yapı kendini korur. Bu kültürel varlıklar neredeyse tamamen destan ve efsane unsurlarını barındırırlar. Dolayısıyla Türk mitolojisinin en önemli kaynaklarıdır. Çünkü bölge destan ve efsanelerine baktığımızda en eski yaşantıların izlerini bulabiliriz.
Altay Dağları'nın güney etekleri Göktürkler'in, Ergenekon'dan çıktıktan sonra ulaştıkları yerdir. Altay Dağları kaynaklı bir isim olarak Altay, günümüzde de Türk isim kültüründeki yerini korumaktadır. Türkiye Türklerinde Altay ismi sıkılıkla kullanılırken, Türkiye'de ve Kazakistan'da Altay adlı iki tane futbol kulübü bulunmaktadır. Üstelik her ikisinin de ambleminde Altay Dağları resmedilmiştir.
Dede Korkut Destanı'nın coğrafyası; Güney ve Kuzey Azerbaycan, Abhazya, Kafkasya, Gürcistan, Ermenistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Tacikistan ve Türkiye'dir.
Sayfa 31 - Altınordu Yayınları, Mart 2021·Kitabı okudu