Gazali Felsefeyi İslamın içine çekmiş, Kelamı boşa çıkarmıştır
Savaş felsefe, epistemoloji, metafizik, ahlak felsefesi, fizik ve ilahiyat gibi çok farklı alanlarda veriliyordu.
Günümüzdeki Kazakistan sınırları içinde doğan ve Batı'da Alfarabius olarak bilinen İslam aleminin en büyük filozofu Farabi 'nin metinlerinde bu savaş zirve noktasına ulaşmıştı.
Akılcıların iddialarını çürütmeye gayret ederek bu savaşa üç asır sonra son verecek olan bir başka dahi de yine bir Orta Asyalı olan Gazali idi.
Sayfa 250 - Kronik KitapKitabı okuyor
Stalin döneminin en yıkıcı mirası "kıtlık" nedeniyle yaşanan ölümlerdir. 1930-1933 yılları arasında 5 milyon kişi hayatını kaybetmiştir. Snyder bu sayının 3.3 milyonunun ise Sovyet Ukrayna'da 1932-1933 yılları arasında hayatını kaybettiğini belirtmektedir(Snyder: 2011). Ancak sayının daha yüksek olduğu ileri sürülmektedir. 1932-1933 yıllarında Stalin rejiminin uyguladığı Ukrayna'daki bu açlık politikası yüzünden, " Holodomor" yani açlıktan ölüm anlamına gelen bu politika sonucunda, sayıları 7-10 milyon arasında değişen insanın öldüğü ileri sürülmektedir.(Alekseyenko, vd,2007:3) Snyder ise bu ölümlerin "milliyet" kavramı ile bağlantılı kasti ölümler olduğunu belirtmektedir. Nitekim açlık nedeniyle ölümlerin fazlasıyla görüldüğü bir diğer yer ise 1.3 milyon kişinin hayatını kaybettiği Sovyet Kazakistan'dır.(Snyder,2011)
Sayfa 50Kitabı okuyor
Filmin Künyesi
Filmin Adı:
Nlveheyv (Kürtçe)
Yarım Ay (Türkçe)
Half Moon (İngilizce)
Senaryo, Yönetmen: Bahman Ghobadi
Dil: Kürtçe
Süre: 114 Dakika
Yapım: 2006, İran
Ödüller:
2006, 54'üncü San Sebastian Film Festivali, Altın İstiridye Ödülü
2006, 54'üncü San Sebastian Film Festivali, En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü
2006, 54'üncü San Sebastian Film Festivali, En İyi Senaryo
FIPRESCI Jüri Özel Ödülü
2007, 26'ncı İstanbul Uluslararası Film Festivali, Uluslararası Yarışma Kategorisi, Halkın Seçimi Ödülü
2007, 4'üncü IndieLisboa Uluslararası Film Festivali, Uluslararası Af Örgütü Ödülü
2007, Tribeca Film Festivali, Senaryo Onur Ödülü
2007, Umbria Film Festivali, Şehrin Anahtarı Ödülü
2007, Kazakistan 4'üncü Avrasya Uluslararası Film Festivali, Büyük Ödül
2007, 8'inci Ojai Uluslararası Film Festivali, Jüri Özel Ödülü
Çağdaş Türkiye tarafından ileri sürülen Panturancı jeopolitik proje, tüm Türk dilli
halkları tek bir süper devlette birleştirmeyi öngörmektedir. Aslında bu, Heartland'ı
parçalama konusundaki Atlantikçi planla örtüşmektedir. Bu projede Kazakistan,
Tataristan ve Yakutistan kilit konumdadırlar.
Tataristan'la Başkurdistan'ın jeopolitik ilişkilerinin pekişmesi, Rusya için son derece tehlikelidir. Çünkü Başkurdistan'ın güney idari sınırı, teorik olarak Türk-İslam ayrılıkçılığının üssüne dönüşebilecek olan Kuzey Kazakistan'ın yakınlığından geçmektedir. Söz konusu durumda, Heartland'ı en korkunç tehlike -karasal mekanın tam ortasından Türk (Türkiye taraftarı, yani Atlantikçi) mızrağı ile paramparça olma- beklemektedir. Bu çerçevede, Tataristan'ın güneye yönelimi, Başkurdistan'la entegrasyon girişimleri ve hatta sonuncunun Orenburg vilayeti ile yakınlaşması, Merkezin kıtasal politikasınca ne pahasına olursa olsun engellenmesi gereken aşırı olumsuz eğilimlerdir. Başkurdistan enlemsel ilişkileri -Kuybışev ve Çelyabinsk vilayetleri ile- güçlendirilmeli, boylamsal temasları ise
-Kazan ve Orenburg ile- aksine zayıflatılmalıdır.
Eyer ve üzenginin icadı ile Atlı Savaşçılar ortaya çıkmış.
İlk evcilleştirilmiş atların M.Ö. 3500'de günümüzde Kazakistan'ın başkenti olan Astana'da kullanıldığını belirtmektedir.
Avrupalıların barutu etkin bir biçimde kullanmayı keşfettikleri on beşinci asra kadar en büyük askeri yenilik at binmek olmuştu.
Bir anda bozkırlarda yaşayan Türk ya da Moğol-Türk kabileler yeryüzündeki en etkili askeri güç haline gelmişlerdi.
Sayfa 107 - Kronik KitapKitabı okuyor
Ve bu Bilim İnsanlarının çoğu Hezârfen (Polimat) idi.
Bugün Çin'in Sincan bölgesinde kalan Kaşgar'da yaşayan ve mukayeseli dilbilimi alanını kuran Kaşgarlı Mahmut tam anlamıyla bir Türkolog ve etnograftı.
Bugün Kırgızistan sınırlarında yer alan Balasagun'da doğan Yusuf Has Hacib ile Nişaburlu Nizamülmülk ise idarecilerine sunmak üzere siyasi gerçeklik ile felsefi prensipleri harmanlayan metinler yazmakta hüner sahibiydiler.
Bugünkü Kazakistan'ın güneyindeki Otrar şehrinde doğan ve birçok alanda eser veren Farabi ideal devletin nasıl olmasına ilişkin önemli bir kitap yazmıştı ve kitabında düşünürleri kullanmayı bilmeyen bir toplumun suçu ancak kendisinde araması gerektiğini vurgulamıştı.
Sayfa 54 - Kronik KitapKitabı okuyor
Altay Tayfun Özcan
“Hazarların kökleri, Çin kaynaklarında T’ieh-le adıyla geçen, Moğolistan‘dan Kazakistan bozkırlarına kadar yayılan Ogur boy konfederasyonuna bağlı bir boy veya boy konfederasyonuydu.”
Sayfa 139 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Romanın Türü-Nasıl Bir Roman?
Bozkurtların Ölümü evet, bir tarihî romandır; fakat herhangi bir tarihî roman olarak değerlendirilemez. O, bir destandır; bir destanın roman hâline getirilmiş biçimidir. Tarihî roman kavramı, Bozkurtların Ölümü'nü anlatmaya yetmez. Roman kahramanları 621 ile 639 yılları arasında yaşamış gibi görünürler ama
Anneler gününe dair;❌
Doğu Türkistan’daki Çin toplama kamplarından Kazakistan vatandaşı olduğu için sağ kurtulabilen Gülbahar Celilova anlatıyor! ¹
Doğu Türkistan’da;
Müslüman, Türk Anneler çocuğundan kopartılıyor.
Çin toplama kamplarında;
zorunlu işçi olarak çalıştırılıyor,
kısırlaştırılıyor !
toplu tecavüze maruz kalıyor !
aslında ' Mümin ancak kardeştir ' ayeti çınlaması gerekir iken; ²
* Ve maalesef kör algılarla üç maymun oynanıyor. !
Bengisu Develi
Fotoğraf alıntı;