Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aşı
Istanbul'a okumaya gittikten bir iki sene sonra köyüne dönen oğul, hala tarlasında çalışarak, nasırlı ellerinin kazancını kendine gönderen babasına, keçi dışkılarını göstererek: "Şu kara kara şeyler ne acaba?" diye sorunca, baba dayanamamış: "Bre hayvan oğlum, bu keçi boklarıyla bilye oynadığın günleri ne çabuk unuttun?" demiş.
Sayfa 20 - ketebeKitabı okudu
..varlıklı bir iş insanının ofisinde Afgan işi keçi derisi üzerine yakılarak işlenen Felâk ve Nas sureleri asılı. Bakıp, "ne kadar güzel değil mi?" diye soruyor. Güzel olan ne? İbare mi, hattın yazı tarzı mı, nispetler mi, tezhip mi?.. Güzel olanı tariflemekten aciz ama güzel diyor. İşte bu sığlık ve estetik şuursuzluğu bize naifliği ve hikmeti yitirmiş olduğumuzu gösteren en masum örneklerden biri.
Reklam
Gerçekten de, bir kuş uçabilecek yiyecek toplayabilecek ve yuva inşa edebilecek şekilde yaratılmıştır; bir kuşun bunları yaptığını gördügümde onun mutluluğundan ben de mutluluk duyarım. Bir keçi, bir yaban tavşanı ve bir kurt da kendilerini besleyecek, yavrulayacak ve ailelerine bakacak şekilde yaratılmışlardır; ben de onların bunları yaptığını
Hâlâ günahlarımızı taşıyacak bir keçi arıyoruz.
Aslında bizim karşımızda duran, şeylerin kendisi değil, renkler ve renklerin oluşturduğu birtakım şekillerdir; şu ya da bu biçimde, ellerimize ve diğer üyelerimize bir direniştir; yani birtakım sertlikler ve yumuşaklıklar, sıvının ya da akışkanın, suyun, havanın akıcı direnişi; hoşa giden ya da gitmeyen kokular, uçucu, rahiyalı, baharatlı, kokuşmuş, merhemsi, uyarıcı, misk ya da keçi gibi, iğrenç kokular; mırıldama, hırlama, gürültü, gıcırtı, çıtırtı, şangırtı, patırtı, gümbürtü türünden sesler; böyle, "duyuların nesnesi" diye adlandırdığımız ve sayıları on biri bulan bulunuş çeşidi; evet, çünkü şunu belirtmeliyim ki insanın duyuları yalnızca geleneğin söylediği beş taneyle sınırlı değildir, psikologların bize birbirinden çok iyi ayırt etmeyi öğrettikleri en azından on bir duyumuz var.
Sayfa 75 - metis yayınlarıKitabı okudu
Böyle bakılınca böyle aramadan, böyle yalın, böyle çocuksu gözlerle bakılınca, güzeldi dünya. Ay ve yıldızlar güzeldi, güzeldi çay ve sahil, orman ve kaya, keçi ve uğurböceği, çiçek ve kelebek güzeldi. Güzeldi ve iç açıcıydı dünyayı böyle gezip dolaşmak, böyle çocuksu, böyle uyanmış, çevresine karşı böyle kucak açarak, güvensizlikten böylesine uzak.
Reklam
Yalnizlar ve keçi çobanlari arasinda yaşamak; doğrusu, yaldizli, boyali yalanci, kalabalik arasinda yaşamaktan yegdir, bu kalabalik kendine "iyi toplum" dese de.
Sayfa 293
Dedem, hayvanlarla insanların birbirine hiç mi hiç ihtiyacı olmayan iki ayrı medeniyet olduğuna inanırdı. Bir kuş, ömrü boyunca hiçbir insana rastlamasa da kuşluğundan bir şey eksilmezdi. Bir insan, bir defa bile keçi sütü içmeden, dana eti yemeden yaşayıp gitse acından ölmezdi. Ama lanet gelsin ki insan da hayvan da bu döndükçe eskimiş koca dünyayı paylaşmak zorundaydı.
Sayfa 98 - Can YayınlarıKitabı okudu
"İnsanların bir şeyleri var ki, gurur duyuyorlar onunla. Ne diyorlardı, onları gururlandıran şeyin adına? Eğitim diyorlar; kendilerini keçi çobanlarından ayırt eden şeymiş bu!"
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.