Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Hani Musa yardımcısına: 'İki denizin birleştiği yere kadar yoluma devam edeceğim' demişti, 'bu yolda yıllar harcamam gerekse bile!' Fakat iki denizin birleştiği yere vardıklarında balıklar bütünüyle akıllarından çıktı ve denize dalıp gözden kayboldu." (Kehf: 60-61)
Sayfa 117Kitabı okudu
Jung, Kehf sûresinin 60-64. âyetlerini şu şekilde yorumlar: "îki denizin birleştiği yerde" hayatî noktaya ulaşılır. Bu yer, batıdaki ve doğudaki denizin birbirine çok yaklaştığı Süveyş körfezi olarak tefsir edilmiştir. Burası "orta yer" diye ifade edilen semboldür. Ashâb-ı Kehf kıssasında sözü edilen mağaranın "orta yer"ini burada hatırlayalım.
Reklam
Ruh'umuzun dünya yaşamında sadık kalacağına söz verdiği 7 konu 1. Tek Allah'a iman edeceğine ve kişi, eşya veya herhangi bir nefsi şirk ortak koşmayacağına ( 'Alak 1, Nisa 119) 2. İlk kitap olarak Evren doğa insan bilgilerini araştırıp ilim yapacağına (Bakara 31, 'Alak 1-2) 3. Kur'an-ı anlayarak okuyacağına ve kesin hükümlerine uyacağına ('Alak 3, Al-i İmrân 187, Rahmân 2) 4. Bütün insanları tek bir neslin bireyleri şeklinde global kabul edeceğine (Yunus 19) 5. Hanif din, yani şirke bulaşmamış din demek olan İslâm'ı tek din olarak kabul etmek üzere çaba Göstereceğine (Tin 7, Maide 3) 6. Şeytanı tek düşman olarak tanıyacağına (Yasin 60, Fatır 6, Taha 117, zuhruf 67, Kehf 50, Bakara 168,208) 7. Dünya okulu temel dersleri olarak Olumlu nefisleri, GÜÇLÜ İRADE GÖSTEREREK itidal orta düzeyde kullanacağına, olumsuzları ise öldüreceğine söz veriyor. ( Tekviyr 14, Fecr 27, Kıyamet 14) Prof dr Gâzi özdemir Kur'an ve Son İslâm
"İki denizin birleştiği yere ulaşıncaya kadar gideceğim yahut senelerce gideceğim." Kehf/60
2.Cilt
 1. “Hani Mûsa, adamına senelerce yürüsem de iki nehrin birleştiği yere ulaşıncaya kadar gideceğim demişti. İki nehrin birleştiği yere varınca onlar orada balıklarını unuttular. Balık bir delikten süzülüp denizi boyladı. Oradan uzaklaştıklarında Mûsa, adamına; - Azığımızı çıkar, gerçekten biz bu yolculuğumuzda yorgun düştük dedi. O da; - Gördün mü, o kayanın yanında konakladığımızda balığı unutmuşum. Onu söylemeyi bana ancak şeytan unutturdu. Balık, şaşılacak şekilde denizde yolunu tutup gitmişti dedi. Mûsa; - Aradığımız zaten buydu dedi. Hemen, izlerini takip ederek gerisin geriye döndüler. Derken kayanın yanına geldiklerinde orada kullarımızdan birini buldular. Ki biz ona tarafımızdan bir rahmet (peygamberlik) vermiştik ve katımızdan bir ilim öğretmiştik. Mûsa ona; sana öğretilenden, doğruyu bulmama yardımcı olacak bir bilgiyi öğretmen için senin peşinden gelebilir miyim? dedi.  Kehf sûresi (18), 60-66
…‘Dünya üzerinde benden daha âlim ve bilge biri yoktur.’ Bu cevaptan bir müddet sonra sohbet biter. Kalabalık dağılır ve Hz. Musa dinlenmek üzere çadıra yönelir. Hz Musa çadıra girdiğinde Hz. Cebrail ile karşılaşır. Cebrail (a.s)’i karşısında gören Hz. Musa, şaşırır. ‘Buyrun.’ der. ‘Göklerden gelen yeni bir emir mi var?’ ‘Hayır!’ der Hz.Cebrail. ‘Allah, az önce kavminizle konuştuklarınızı işitti ve sizi uyarmamı istedi. Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığınız konularda konuşup yorum yapmanız doğru değil. Zira yeryüzünde Allah‘ın öyle kulları vardır ki, ilminde ve bilgelikte size hocalık yapacak derecede üstündürler.’ Bu sözler karşısında irkilen Hz. Musa, hemen kendisine çeki düzen verir. Başını önüne eğer ve Rabbine tövbe istiğfar eder. ‘Ya Rabbi!’ der. ‘Lütfen beni o ilim sahibi kulunla karşılaştır. Kendisine yoldaşlık etmek ve talebe olmak istiyorum.’ diye dua eder. Duası kabul edilir ve kendisine bu ilim sahibi zat ile görüşebilmesi için iki denizin birleştiği yere gitmesi söylenir. Bunun üzerine Hz. Musa, Kehf Suresi’nin 60. ayetine konu olan sözleri söyler. ‘İki denizin birleştiği yere ulaşıncaya kadar gideceğim yahut senelerce gideceğim.’
Sayfa 145Kitabı okudu
Reklam
Hakîkati bulmak; samimî bir niyet, ısrarlı bir çaba, yılmayan bir azim ve sağlam bir kararlılık ister. Tıpkı Hz. Mûsâ (AS)'ın yapmayı düşündüğü gibi: "İki denizin birleştiği yere kadar yoluma devam edeceğim. Bu yolda yıllar harcamam gerekse bile!" (Kehf/60) Evet, bu yolda yıllarını harcamayı göze alamayanlar sona ulaşmazlar.
"...Çünkü yürümeden bir yere varmak, gayret göstermeden, taleb etmeden ilme kavuşmak ilme kavuşmak mümkün değildi. Hedefini şöyle çizdi: "İki denizin birleştiği yere kadar sürekli yürüyeceğim." (Kehf/60)
Nüzul sırasına göre Kuran'daki emir ve yasaklar
1) Kur’an okuyun! (Alak, 1) 2) Kulluk görevlerinizi yerine getirmenizi engelleyenlere itaat etmeyin! (Alak, 19) 3) Secde edin! (Alak, 19) 4) İnkârcılara itaat etmeyin! (Kalem, 8-15) 5) Sabırlı olun! (Kalem, 48) 6) Geceleri değerlendirin! (Müzzemmil, 2-4) 7) Allah'ın adını anın ve tüm benliğinizle O'na yönelin! (Müzzemmil, Yalnız
"Sadakalar ancak fakirler, miskinler içindir." (Tevbe Suresi 9:60) Allah, "fakirlere ve miskinlere" sadaka vermek durumundasınız buyurarak bu ikisini bir arada kullanıyor. İki kelimeyi bir cümlede bu şekilde yan yana kullanırsanız bu o kelimelerin birbirinden farklı iki ayrı kavram olduğu manasına gelir. İbn Manzur'un Lisanu'l-Arap eserine göre, "fakir" olabilecek en kötü vaziyette bulunur, ancak "miskin" bazı mallara sahip olabilir. Kur'an'da Kehf Suresi'nde "mesakin" (miskinler) olarak geçen grubun bir gemiye sahip olması bu nedenledir.
48 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.