10/10 puan verdi
MEAL HAKKINDA DAHA FAZLA BİLGİ ALMAK İSTEYENLERE Takdim Hakīkatler ve hikmetler menbaı olan Kur’ân-ı Azîmü’ş-şân ni‘metini, bizlere ihsân eden ve bizi Kur’ân hizmeti ile şerefyâb eden Mütekellim-i Ezelî, Rabbimiz, Hâlıkımız, Cenâb-ı Vâhibü’l Atâyâ Hazretlerine, nâzil oluşundan kıyâmete kadar okunacak ve yazılacak olan Kur’ân kelimelerinden ve
Osmanlıca Mealli Kur'an-ı Kerim
Osmanlıca Mealli Kur'an-ı KerimHeyet · Hayrat Neşriyat · 201521 okunma
Anladım ki susmak bir cüsse işi… Derin denizlerin işi… Serin sular en hafif rüzgârları bile coşturabiliyor.. Derin denizleri ise ancak derin sevdalar… Derin denizlerin sükutu büyüler beni. İçimi bir heybet hissi kaplar. Benliğimi hasret duyguları istila eder. Kalbim ürperlerle dolar. Dalgalı denizler, durgun mavi denizler kadar heybetli gelmez
Reklam
352 syf.
·
Not rated
·
Read in 15 days
1- Kim o sonsuz rahmet sahibinin zikri olan vahye sırtını dönerse, biz onun başına şeytan türünden bir benliği musallat ederiz de, artık onun ayrılmaz bir parçası olur(43-46) 2- Sahabe'den hiç kimseye, Kur'an'dan 10 ayet ezberleyince, onların manalarını iyice anlamadan ve anladıklarını hayatına uygulamadan diğerlerine geçmemiştir. 3- hz.
Kalemle Öğreten Adına
Kalemle Öğreten AdınaMustafa İslamoğlu · Düşün Yayınları · 201050 okunma
Kuran’ı Kerim
•Kuran’ı kerim Allah’ın kelam denizidir. •Kuran marifetullahı kazanma kitabıdır. •Kuranı kerim Allah’ı, peygamberi ve imana dair ne varsa hepsini bize tanıtır. •Surelerde Allah-u Teala ya kendini anlatmıştır ya da peygamberini anlatmıştır. •Kuran bizim geçmiş kavimlere, geçmiş kitaplara nasıl bakmak gerektiğini öğretir. •Kuran bir hidayet yoldur. •Kuran bir şifa kitabıdır. (Kuran bize zahirimize faydalı olduğu gibi batılımıza (içimize) daha faydalıdır) •Kuran hüküm ve hikmet kitabıdır. •Kuran zikir, tilavet kitabıdır. •Kuran bir hazinedir. İçinden çıkardıkça eksilmez. ! Kuran yazılı peygamberdir, peygamber (sav)yaşayan kurandır. !
Eskilerce ay da bir yıldız sayıldığı için, Kybele, Suriye ve Mezopotamya'ya doğru yayılınca, adı, yıldız anlamına Astoret (sitare, İngilizce star) ve Olympos’a Aphrodite kılığında girmezden önce Greklerce Astarte oldu. Bu üçleklik, yaratıcı kelâm «1 verb, 2 ruh, 3 kutsal hikmet» diye, sonraki inançlara geçmiştir.
Sayfa 112Kitabı okudu
Her aşk, bir haksızlık etme hakkını taşır belki doğasında ama her hakkın yedeğinde mukabil bir haksızlık manzumesini taşıdığı da bir sabite alarak ortada dururken, Pirayenin hikâyesi vakur, asil ve korkarım bu dünyanın ne kelâmı ne hâli ile sinirlanabilir. Piraye’nin; kendisine gelmek için ne köprüler attığı, on iki yıl boyunca, uğrunda her türlü mahrumiyete katlandığı, hepsinden önemlisi sadakat ve daha da önemlisi eksilmeyen bir aşkla yolunu gözlediği Nâzım; bir taşra cezaevinin müdür odasında bir fırtına gibi hayatına giren Münevver'in aşkına düştüğünde. Uğradığı ihanetin sarsıcılığında, soğukkanlı, soylu ve hâlâ bağlı, hâlâ sevdalıdır Piraye. Nâzım, Münevver'den sonra da doymayan ve dolmayan kalbinin ve hevesinin mazur/mücrim arayışlarına; savrulurken Piraye, bir kez bulup da kaybettiğinde sabit ve kararlı kalır. Nâzım'ın duygu haritası dendiğinde en fazla Piraye'nin resminin ortaya çıkması bu yüzdendir . Aşkı kimden öğreneceğimiz anlamsız bir sorudur böyle bir hikayede. Aklın algı sınırlarıyla sınırlı öğrenmeye hiç gelmez onun anatomisi ve ancak öznefiste tecrübe edilebilir. Ama bir tanımı haksızlığa dayanan aşkın bir tanımı da Piraye'de gerekçesiz bir aşk olarak karşımıza dikilir. Gerekçesiz bir aşk ancak Piraye'den öğrenilebilir.
Reklam
634 öğeden 581 ile 590 arasındakiler gösteriliyor.