kelebeğinkütüphanesi

kelebeğinkütüphanesi
@kelebeginkutuphanesi
“I am psychologically at the bookshop on the corner”
19 okur puanı
Ağustos 2021 tarihinde katıldı
232 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Jules Verne-Seksen Günde Devriâlem Seksen Günde Devriâlem ilk okuduğum romanlardan biriydi.Sanki ilk okuduğumda hissettiklerimi sayfalara gömmüşüm gibi okudukça karşıma çıktılar. Birkaç ay önce Ada ile her zamanki gibi kitap alışverişine çıkmıştık(ikimiz de çocuk kitaplarını incelemeyi çok sevdiğimizden o bölüme mutlaka uğrarız) Çocuk kitaplarının arasında bu kitabı gördüm kapağına,basımına bayıldım ve hemen alıp kütüphaneme sakladım.Anlayacağınız yine kapağına bayılarak aldığım ve size de bu basımını almanızı tavsiye ettiğim bir kitap. Kitabın konusunu bilmeyen yoktur ama ben yine de biraz bahsedeyim: Kitabımızın ana karakteri Phileas Fogg üyesi olduğu Reform Klüp’te arkadaşlarıyla bir iddiaya girişir.İddiaya göre Phileas Fogg 80 günde Dünya’nın etrafını dolaşacaktır.Neredeyse imkansız görünen bu iddia için bütün servetini ortaya koyar. Uşağı Passepartout ile büyük bir maceraya atılırlar ve Phileas Fogg bu yolculuğun sonunda paradan çok daha önemli bir servet kazanır. Bu romanı gerek kurgusuyla,karakterleriyle,olay örgüsüyle gerek ülkelerin kültürünü anlatan minik dokunuşlarıyla çok seviyorum ve sonunu bilsem de okumak ayrı bir keyif veriyor. Phileas Fogg’u biraz daha yakından tanımak isterdim. Dakikliği,soğukkanlılığı belki de biraz monoton olan hayatı her zaman çok hoşuma gitmiştir.Phileas Fogg’un çok iyi satranç oynayacağını düşünüyorum bakalım siz de okuyunca bana hak verecek misiniz. #kelebekileokuyorum
80 Günde Devrialem
80 Günde DevrialemJules Verne · Hasbahçe Yayınları · 201819,5bin okunma
Reklam
232 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
80 Günde Devrialem
80 Günde DevrialemJules Verne
8.5/10 · 19,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
136 syf.
·
Puan vermedi
Sait Faik okumak benim için ruhumu dinlendirmek,yerimde durup biraz nefeslenmek gibi bir şey.Sait Faik okurken ya burnumdaki iyot kokusu hiç dinmez ya da kendimi bir kozalak gibi hissederim. Çok içten,samimi,gerçek hissettirir Sait Faik’in öyküleri, yabancı olmadığımız yüzler görürüz bu yüzden onlarla geçinmek daha kolay olsa gerek. Öyle güzel bir ruh ki herhangi bir balığın,kuşun ölümüne ağlıyor kimse onu anlamıyor aslında siz de anlamıyorsunuz sonra enfes bir anlatım ile duygularını kalemine döküyor, ancak o zaman içinde olup bitenleri bir nebze de olsa anlayabiliyoruz. Küçük tahta tabureleri olan bir köy kahvesinde yine Sait Faik anlattı ben dinledim.”Uzun Ömer” hikayesini okuyunca Sunay Akın da katıldı aramıza biraz da onu dinledim. Bunlar Sait Faik’in balıkçılık yaptığı dönemlerde yazdığı öykülermiş,zaten okurken iyot kokusunu siz de duyarsınız. (Bu kitapta derleme öyküler olduğu için çoğunu okumuştum ama olsun böylesi daha keyifliydi.)
Seçme Hikayeler
Seçme HikayelerSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20205,5bin okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba!! Kitabın vermek istediği mesaj,hikayesi,Dickens’ın betimlemeleri...Çok güzel bir kitaptı. Kitaptan biraz bahsetmek gerekirse: Ana karakterimiz Scrooge aksi,cimri,huysuz biri olarak bilinir, öyle ki sokaktan geçen köpekler bile onu görünce yollarını değiştirir,hiçbir çocuk ona saati sormaya cesaret edemezmiş.Scrooge noel arifesinin gecesinde üç hayalet ile bir yolculuğa çıkar;geçmişin,bugünün ve geleceğin hayaleti.Bu öyle bir yolculuk olur ki Dickens hem Scrooge’u hem de okuru yani kendinizi sorgulamaya götürür. Kitaptaki hayaletler bir zincire bağlıydı,bu zincirler hayatları boyunca onlara yapılan kötülükleri,onların yarattığı dertleri, onları gerçekten bir zincir gibi boğmuş sorunlarını temsil ediyor.Acaba bizim de kendi zincirimizi kırmak için korkunç bir hayalete dönüşmeyi mi beklememiz gerekiyor. Geçmiş,gelecek ve bugün hepsi birbiriyle bağlantılı aynı zincirlerimiz ve hayaletler gibi.Hareketlerimiz,söylediklerimiz geleceğimizi,bugünümüzü hatta geçmişimizi etkiliyor. Kitap keyifli olduğu kadar kısa da bir oturuşta bitiyor ve tadı damağınızda kalıyor.Tolstoy’da yaptığım hatayı Dickens’da tekrarlamadım,küçük öykülerle yazarı tanımaya başlayacağım daha sonra ağır kitaplara geçeriz.
Bir Noel Şarkısı
Bir Noel ŞarkısıCharles Dickens · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20217,2bin okunma
Reklam
163 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Sabahattin Ali de benim için Sunay Akın gibi henüz az eserini okumuş olsam da bende yeri çok ayrı. Sabahattin Ali’nin muazzam gözlemleri,büyük toplumsal sorunlara değinişi Kuyucaklı Yusuf’da olduğu gibi Kürk Mantolu Madonna’da da vardı ama bu defa apayrı bir dünya okudum Sabahattin Ali’den. Kitapta içine kapanık,hiçbir şeye aldırış etmeden,kendini soyutlayarak düşüncelerinde kaybolmuş Raif Efendi’nin hikayesini okuyoruz daha doğrusu onun yıllardır içine hapsettiği kelimelerin siyah kaplı defterine dökülmesiyle karşımızda bir aşk romanı buluyoruz.Raif efendinin iç dünyasının böyle olacağını hiç tahmin etmemiştim aslında az konuşsa da herkesten çok şey söylüyormuş. Kitabı okurken Raif Efendi’yi değil Sabahattin Ali’yi canlandırdım gözümde onun Almanya günlerini hayal ettim kim bilir belki de Raif Efendi’nin büyük aşkı Sabahattin Ali’nin Almanya sokaklarında gördüğü bir çiftten doğmuştur,belki gördüğü bir tablodan. Sabahattin Ali ,Türkçe öğretmenliği yaptığı yıllarda askere gider ve asker maaşı geçinmeye yetmeyince gazetelerde yazı yazarak para kazanmaya başlar ve parça parça Kürk Mantolu Madonna’yı oluşturur o dönemlerde gazetede “Büyük Hikaye” başlığı altında yayımlanan roman daha sonra kitap haline getirilir.Hatta öyle ki Sabahattin Ali gazeteye hikayeyi yetiştirmek için askerde sağ kol bileğini çatlatsa bile kolunu sıcak suya koyup yazmaya devam eder. Aynı kalemden bu kadar farklı dünyalar çıkması bence inanılmaz,Kürk Mantolu Madonna edebiyatımız için çok büyük,önemli bir roman. Keyifli okumalar dilerim ️
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021313bin okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Ben bu karbon ayak izi dediğimiz şeyi suç mahalinde bırakılan bir parmak izine benzetiyorum. Kitap beni çok besledi ve bilinçlendirdi ama grafiklerin,sayısal verilerin,detaylı incelemelerin arasında boğulduğum da oldu ,zaten bu kitap oturup uzun uzun okumak için pek uygun değil daha çok bir kılavuz niteliğinde, Mike Berners-Lee’nin kitapta da dediği gibi “Bu sayfalar hayatını sevmek isteyen ve kendisi için önemli tüm diğer şeylerin yanına biraz karbon bilinci de katmak isteyen herkes için yazılmıştır.” Kitabın sonunda “Daha Fazla Bilgi”bölümü vardı ki bu tarz kitaplarda bayıldığım bir şey.Burada önerilen makalelerin,söyleşilerin,araştırmaların arasında kaybolmak çok keyifli oluyor. İklim krizi küresel bir krizdir ve biz krize kriz gibi davranmadığımız sürece bitmek bilmeyecektir.Bu kitap bir yol gösterici niteliğinde çünkü artık hepimizin bir yerden başlaması gerekiyor ve harekete geçmemiz için de önce ne ile karşı karşıya olduğumuzu öğrenmemiz gerek işte bu noktada bu kitap bize yardım ediyor,durumun ciddiyetinin farkına varmamızı sağlıyor. Kitabı okurken karbon ayak izim ve bunun gücü beni çok düşündürdü,günümüzün metropol hayatında daha farklı bir yaşam biçimi benimsemeyi,konfor alanımdan çıkmayı başarabilir miyim gibi sorular kafamda dolaştı, bence kitabı okuyunca herkes bunu düşünecektir.İşte tam bu noktada “Dünyayı sen mi kurtaracaksın” tanımını kırmamız gerektiğini anladım.Evet,dünyayı biz kurtaracağız yaşantımızda değiştirdiğimiz küçük alışkanlıklar kurtaracak çünkü şimdi değilse ne zaman,biz değilsek kim?
Muz Ne Kadar Kötüdür?
Muz Ne Kadar Kötüdür?Mike Berners-Lee · Yeni İnsan Yayınevi · 202120 okunma
“Rağmen”de bir çatışma,bir yaşam var,oysa “her şey”de bir yok oluş.”
« “Kendimi taşıyamayacak kadar ağırım ama sizler için tüy gibi sayılırım”
Reklam
282 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Ne güzel bir kitaptı.Çok ince bir ruhun mektuplarını okuyoruz bu kitapta,Kafka kelimelerin arasında bir bulmaca oynayarak karşısındakini tanımaya çalışıyor.Her bir kelime Kafka’nın hayalindeki Milena’yı adım adım tamamlıyor. “Başımı dizelere koysam,elini duysam saçlarımın üzerinde.” demiş Kafka belki bu dizelerden her bir kelimenin onlar için değerini biraz da olsa anlayabiliriz. Kitabı okurken ruhum dinlendi Arzu ablanın da dediği gibi, kendini kötü hissettiğinde bir mektup açıp okumak iyi geliyor insana. Mektupların her cümlesi o kadar özenle yazılmış ki okurken bütün satırların altını çizmek istedim.Kafka’dan okuduğum ilk kitap Milena’ya Mektuplar oldu,çok narin ve zarif bir dokunuş gibiydi.Okurken çok keyif aldım.Siz de okurken kaleminizi yanınızdan eksik etmeyin,her satırın altını çizmek isteyeceksiniz! Milena’nın Kafka’ya yazdığı mektuplar maalesef bulunamamış ama kitabın sonunda Milena’nın Kafka’nın doktoruyla yazışmaları var.
Milena'ya Mektuplar
Milena'ya MektuplarFranz Kafka · Siyah Beyaz Yayınları · 201754,3bin okunma
59 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.