Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Eshabê Kemal perde poşin Erbabê xerez di pir xiroşin. Kemal sahipleri kusur gizler Garez erbabı coşkundurlar.
Yemenden öte bir yerde Düldül hala savaştadır. Ali daha savaştadır. Kafdağmın arkasında Köroğlunun Kıratı, dostluk için, yiğitlik, doğruluk için, zulme karşı, bilcümle kötülüklere karşı savaştadır. Alagözlü Dedem Pir Sultan, yedi derya ötesinde zulme karşı savaştadır. Cümle Kırklar, pirler, iyi kimseler zulme karşı savaştadır, diyordu. Dünya kurulduğundan bu yana güzel dünya savaştadır, kötü dünyaya karşı, çirkin dünyaya karşı Her gün başka bir gün doğuyor, her gün yeni yıldızlar döşeniyor gökyüzüne, diyordu Dursun Dede. Her doğan gün, her gece gökyüzüne yeniden döşenen yıldızlar savaştadır. Her sabah yeni çiçekler açıyor, dünkünden daha güzel, diyordu Dursun Dede, yeni bebeler doğuyor, her gün, her gün yeniden, eskisinden daha sağlıklı. Dünya her gün, her gün, her gün güneş doğarken deri değiştiriyor, yepyeni terütaze oluyor. İnsan, her insan, eğer insansa, her gün, her gün tanyerleri ışırken yeniden doğuyor. Toprağa düşen her tohum, toprağı yaran her filiz yenidir. Gökyüzü her ışıyışında yeniden kuruluyor, dünya yeniden kuruluyor her tan atışında, tohum yepyeni uçuyor, su yepyeni akıyor, ışık yepyeni akıyor. İnsan yüreği yepyeni yepyeni atıyor. Çiçek sevgiye duruyor, yürek sevgiye duruyor, şırlayıp gelen ışık sevgiye duruyor. Ölüm yok, diyordu Dursun Dede... İnsana ölüm yok. İnsan muhabbete, insan sevgiye doğuyor. İnsan sevgiye doğmuyorsa insan olamazdı, o zaman ölürdü işte... İnsan insana doğuyor.
Reklam
Kasîde Der-Sitâyiş-i İbrâhîm Pâşâ ve Zikr-i Teşrîf-i Kapudân Pâşâ Hoşâ mübârek ü mes‘ûd rûz-ı ferruh-dem Zihî güşâde vü dil-keş zamâne-i hurrem Bu rûz odur ki revâdır makâm-ı hidmetde Sipihr-i pîr-i kühen-sâlin ola kâmeti ham Bu rûz odur ki sabâhında sad safa muzmer Bu rûz odur ki mesâsında bin ferah müdgam Bu rûz odur ki sezâdır olursa bir
Gayet net
Zülfü Livaneli diyor ki; "..Sorun, onun gitmesiyle bitmeyecektir. Sorun onu iktidara getiren, üst üste dokuz seçim kazandıran, bir sürü yolsuzluk ve yönetim skandallarına rağmen körü körüne peşinden giden halktır. Daha doğrusu halkın bir bölümüdür. Bu halk yığının Anadolu müslümanlığıyla, gelenekle, ahlakla, haram helal kavramıyla,
pusu
“İnsanlar ne yana gitseler, ölümlerine doğru giderler,” demişti bir gün Şeyh Edebali… Salt ölümün yeri, biçimi değiştiriyordu. Rahat yatagında ölmek… Eşkıya tarafından tutulmuş boğazları zorlarken ölmek, en iyi dostunun pususunda… Cellat olarak doğmuş Pir Elvan’ın ellerinde ölmek…Karısının verdiği zehirle, kocanın hançeriyle ölmek… Sonra bu ölümlü dünyada para için çabalamak… Şu birkaç saat önce, anası Bacıbey’in Bilecik kapıcılarının ayakları dibine yem olarak saçtığı maden parçaları için… Korkunçlu nesneydi para… Böyle bir yem olmasaydı, bu kadar kolay alınabilmezdi bu Bilecik Hisarı…
Sayfa 568 - İthaki yayınlarıKitabı okudu
Her Şeyin Bir Anlamı Var
Şimdi diyorum ki ben sana, her şeyin bir anlamı var. Çiçeğin, böceğin, dalları eğen rüzgârın, ağzımızdan çıktıktan sonra yüzyıllarca uzayda asılı duran sözcüklerin bir anlamı var. Hiçbir şey kaybolmuyor. Her hıçkırık, hayal kırıklığının yaydığı her titreşim, içimizde bir coşkunun pır pır kanatlanışı kaybolmuyor. Kâinat gibi, insan da enerjisini sakınıyor. Sonra dağınık duran her şey, biz onu çağırmayı bilirsek, bir yapbozun parçaları gibi birleşip bir şey söylüyor. Sonra yine dağılıyor.
Reklam
Yürü bire yalan dünya Yalan dünya değil misin Hasan ile Hüseyin'i Alan dünya değil misin -Pir Sultan Abdal
Sayfa 67 - Görsel Yayınları
"Çin'in meşhur Filozofu konfüçyüs'e sormuşlar; Ülkenizi yönetme imkanı size verilseydi işe nereden başlardınız? Konfüçyüs tereddütsüz cevap vermiş, işe önce dilimizden başlardım Çünkü dil bozuk olursa düşündüklerimizi iyi anlatamayız. Düşündüklerimizi iyi anlatamazsak yapılmasını istediğimiz işler doğru dürüst yapılamaz. İşler doğru dürüst yapılmazsa adetler ve kültür bozulur. Adetler ve kültür bozulursa Adalet terazisi çalışmazolur. Adalet terazisi çarpılırsa halk Ümitsizliğe ve korkuya kapılır ne yapacağını bilemez, böyle bir halkı idare etmek çok zorlaşır". O halde işe kelimeden başlanmalı, dilden başlamalı ve Yahya Kemal beyatlı'nın dediği gibi "Türkçe ağzımızda anamızın sütü gibi helal ve güzel olmalı"
1.000 öğeden 931 ile 940 arasındakiler gösteriliyor.