Kemalizm'in din politikasının temelinde dinsizlik değil laiklik vardı; hedefi İslamiyet'i yıkmak değil siyasal, toplumsal ve kültürel işlerde dinin ve onun temsilcilerinin gücüne son vermek için; inanç ve ibadet hususlarıyla sınırlandırmak için dini devletten ayırmaktı.
“Ve sonunda Turgut Özal'ın açtığı yoldan, Kemalizmi yıkmak isteyen tüm güçler, karşı-devrimci bir cephede birleştiler: 2. Cumhuriyet... Yeni Osmanlılar, Yeni Mandacılar,Kürtçüler ve Dincilerin oluşturduğu bir güçbirliğidir bu.”
Bir demokraside, adaletin ve özgürlüğün gereklerinin yerine getirilmesi, yöneticilerin keyfine ya da sağduyularına bırakılamaz. Adaletin ve özgürlüğün gerekleri, kurumsal güvencelere bağlanmak zorundadır.