Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Allahım, 5 tane saya yazıyorum ;) Narsisistik miyim neyim
Narsisistik Kişilik Bozuklukları Teşhis Kriterleri DSM-IV Büyüklenmenin yayılmacı kalıbı (fantezi ya da davranışta), erken yetişkinlikle başlayan ve çeşitli bağlamlarda ortaya çıkan takdir edilme ihtiyacı ve empati eksikliği, aşağıdakilerin beşinin (ya da daha fazlasının) görülmesi: 1. Kendilik öneminin büyüklenmeci algısına sahip olma (başarıları ve yetenekleri abartma, dengeli başarılar olmadan üstün bir şekilde tanınmayı beklemek) 2. Sınırsız başarı, güç, göz alıcılık, güzellik ya da ideal aşk fantezileriyle meşgul olma 3. Kendisinin "özel" ve eşsiz olduğuna, sadece diğer özel ve yüksek düzey insanlarla anlaşı labildiğine ya da ilişki kurabildiğine inanma 4. Aşırı beğenilme ihtiyacı 5. Yetkinlik duygusuna sahip olma. Yani mantıksız beklentiler, özellikle tercih edilen tedavi ya da kendi beklentilerine otomatik boyun eğme 6. Kişiler arası istismar gösterme yani kendi amaçlarına ulaşmak için başkalarının avantajlarını kullanma 7. Empati eksikliği; başkalarının ihtiyaçları ve hisleriyle özdeşleşmede ya da onları kabul etmede isteksizlik duyma 8. Sık sık başkalarını kıskanma ya da başkalarının onu kıskandığına inanma 9. Küstah, kibirli davranışlar ya da tavırlar gösterme
Sayfa 103
Ben ve kendiliği (bkz.) ayırt ediyorum, çünkü Ben yalnızca bilincimin öznesi, kendilikse bilinçdışını da içeren bütün psişemin öznesidir. Bu anlamda kendilik Beni kapsayan ideal bir varlıktır. Bilinçdışı fantezilerde (bkz.) biraz Faust'un Goethe'yle ve Zerdüşt'ün Nietzsche'yle ilişkisi gibi kendilik genellikle aşırı-düzenli veya ideal kişilik biçiminde ortaya çıkar. Kendiliğin arkaik özellikleri idealleştirme uğruna "yüksek" kendilikten ayrı temsil edilir, örneğin Goethe'de Mephistopheles, Spitteler'da Epimetheus, Hristiyan psikolojisinde şeytan yani Deccal. Nietzsche'de Zerdüşt "en çirkin insan" da kendi gölgesini keşfeder.
Reklam
Hadi biraz felsefe konuşalım. “Kendini bilmek”ten bahsedelim. Öncelikle biraz alt bilgi vermek istiyorum. Ortadoğu medrese geleneğinde bazı ilimler alet ilmi olarak adlandırılır. Mesela mantık alet ilmidir. Çünkü ancak sağlam bir mantık alt yapısıyla diğer ilimler sağlıklı şekilde öğrenilebilir. Şimdi gelelim tekrar “kendi” ya da “kendilik”
Kohut Freud'un aktarım tarifini klinik duruma uygular ve bu durumda analistin bir aktarım nesnesi olarak ideal bir konumda olduğunu belirtir. Zira analist hastanın hayatında "gerçek" bir öneme sahip değildir. Kohut analistin gün kalıntısına benzediğini ima eder ve der ki "analist destek veren, yardım eden, arkadaş olan, hastayı tatmin eden konumuna girerse artık bir aktarım nesnesi olmaktan çıkar".
188 syf.
9/10 puan verdi
·
32 saatte okudu
Hangimiz kendimize düşman değiliz ki?
•Dostoyevski kalemi yine beni yanıltmadı. Kendilik değeri, öz benlik arayışı, varoluşçuluk gibi kavramların gündemden düşmediği bugünlerde, esere kapılmamak elde değil. Bahsettiğimiz kavramlar hakkında binlerce yazı ve makale vardır, birçoğumuz özellikle okuyup araştırmasak da bu kavramlarla sıkça karşılaşıyoruz. Dostoyevski ise, bu kavramlar bir
Öteki
ÖtekiFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201922,1bin okunma
142 syf.
10/10 puan verdi
Demokrasi Mücadelesi: Radikalizm, Şiddet ve Terör
………………………………………………………………………. Demokrasi mücadelesi, Psikanalist Arno Gruen tarafından 2002 yılında yayımlanan bir kitaptır. Mayıs 2001'de başlamış olmasına rağmen, çalışma 11 Eylül 2001 olaylarından güçlü bir şekilde etkilenmiştir. "İnsan yıkıcılığı"nın nedenleri ve çeşitli biçimleriyle ilgilenir. «Sonra 11 Eylül geldi. Yaşam
Demokrasi Mücadelesi: Radikalizm, Şiddet ve Terör
Demokrasi Mücadelesi: Radikalizm, Şiddet ve TerörArno Gruen · Çitlembik · 201078 okunma
Reklam
Çağ, Yok Oluş, Benlik, İslam, Roşa
_TARİH ÖNCESİ DEVİRLER_ _İnsanoğlunun ortaya çıkışıyla başlayıp, yazının icadına kadar geçen dönemdir. Taş ve Maden Devri olarak ikiye ayrılır. _1-Taş devri_ _a)- Eski Taş – Paleolitik devir: (M.Ö.2,5 milyon - M.Ö. 12.000) (avcı ve toplayıcı). Karain, Beldibi ve Belbaşı. Paleolitik Döneme ait ilk izlere İspanya’daki Altamira, Fransa’da Laskö
Allport'a göre (1955) kendilik imajı, aşağı yukarı 4 ile 6 yaşlar arasında ortaya çıkar. Sullivan'ın kuramında olduğu gibi kendilik imajı, ebeveynin çocuğa verdiği ödül ve cezalarla gelişen "iyi ben" ve "kötü ben"i içerir. İdeal olarak, kendiliğin sözü edilen niteliği kişinin kendi güçlü ve zayıf yönlerini doğru bir şekilde değerlendirmesine rehberlik eder. Ama O, Horney'in kuramında olduğu gibi, gerçekçi olmayan ve ulaşılamaz standartların belirlediği, fena halde abartılı idealize bir görüntü de olabilir (aktaran Ewen, 2014). Bireyin güçlü ve zayıf yönlerini doğru bir şekilde algılamasında, kendini "iyi" ya da "kötü" olarak değerlendirmesinin etkisi vardır. Bu değerlendirmeyi ise çocukluk yıllarında yapılan davranışlara ilişkin yaptırımlar şekillendirir.
Sayfa 520Kitabı okudu
192 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
oyun 've' gerçeklik
İşte başlıkta yer alan ‘ve’ bağlacı bizim tam da hayatı yaşadığımız,
Donald W. Winnicott
Donald W. Winnicott
un adını verdiği ‘bir ara bölge.’ Şöyle sorar: ’’Hayatlarımıza bakarsak zamanımızın çoğunu davranışlarda ya da tefekkürde değil başka bir yerde geçirdiğimizi görürüz. İşte ben ‘’nerede?’’ diye soruyorum ve bu soruya cevap vermeye çalışıyorum.’’ Winnicott’ın en önemli
Oyun ve Gerçeklik
Oyun ve GerçeklikDonald W. Winnicott · Metis · 2013169 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
İnsan, içindeki ateş yüzünden cennetten kovulan, sürgün yerini ateşe veren insan ... Değdiği her şeyi elli yılda cehenneme çeviren,elini çektiği cehennemlerin elli yılda cennet olduğu bir çiğnemlik acele, hayret ve cinnet,insan... Öleceğini bile bile yaşayan,on binlerce yıl ölü kalıp hayatı elli , yüz yıl tadan , yanlışlıkla doğup tesadüfen ölen insan...İhanet, hıyanet,nefret,kin ve kelle kabuğundaki bahaneci ile tırnak içinde masum,ideal , mantıklı ve tümel... Ne onlu ne onsuz. Ah o insan...Olası ve olmayası... . Emre Timur elini karınca yuvasına sokmuş sanki, tıkır tıkır işleyen, alıştığımız, düşünmekten korktuğumuz,kendimizden, değişmekten kaçtığımız,bildiğimiz belki ama kabul etmek istemediğimiz seyleri yazmış karıncalar gibi düzenli işleyen düşüncelerimizi dağıtmış ...En azından benim düşüncelerimi...Acaba böyle daha mı mutluyuz ya da mutlu olduğumuzu sanıyoruz... Diyor ki "ödev kendilik mi ? Kendim olmak mı ödevim? Hakikatin peşinde koşmak ya da cemiyete faydalı bir fert olmak mı ? Benim hayatımın anlamı ne ? Sahiden insanın,benim ödevim nedir? 220.sayfayi kapatınca ki bu aslında her bölüm sonunda oluyor bir durup düşünüyor insan...Peki sonra bir şeyleri değiştirecek miyiz ? İşte o da bizim elimizde. Şimdi kitapta benim çok ilgimi çeken bir satır var kendim ile alakalı onu araştırmak ile başlayacağım ben . Biliyorum ki herkes kendinden birşey bulacak,rahatsız olacak ama ne diyor yazar "rahatsız etmeyen kitabı çöpe atın"... Önerimdir...
Ödev
ÖdevEmre Timur · İz Bırakan Kalemler Yayınevi · 202340 okunma
69 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.