...
Yedi roman yazdım, görünsün diye üstünde adım.
Hiç bir şey öğretmedHer bana üniversitede,
ne bir insanı okumasım, ne kendime bakmasını aynada,
ne bir ölü ülkeyi, ne bir ölüm gününü,
ne de bir tabuta tıkılmış gibi uyanmayı bir sabah.
...
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
_Kanatsız uçmaya kalkışma!
_Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm.
_O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma!
_Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
_Her şeyden önce insan olunmalı; ondan sonra doktor.
_Öfkeni aklınla yenemiyorsan, kendini insandan sayma.
_Kendisini başkalarının kurtarmasını bekleyen kişiler yalnızca kölelerdir.
_Sen hiçbir şey söylemeden çok konuşmanın sırrını biliyorsun
_Düşüncelerine katılmıyorum, ama senin düşüncelerini savunma hakkını sonuna kadar destekleyeceğim.
_Tüm özü düşünmekten başka bir şey olmayan ve var olmak için herhangi bir yere gereksinimi bulunmayan, herhangi maddesel bir şeye bağımlı olamayan bir töz olduğumu anladım.
_Tanrı ben olsaydım tanrının varlığına inanabilirdim.
_Zihinde hiçbir şey yoktur ki daha önce duyularda olmuş olmasın.
_Yanılmış olabilirim, altın ve elmas diye aldığım
Yavuz Sultan Selim, Şair Hikmet'i sürgün etmiş, göndermiş. Bir müddet sonra da özlemiş.
"Hikmet nerede?"
"Sürgün ettik, sultanım!"
"Alın gelin şairi, özledim."
Şairin sürgün edildiği yere varıyorlar, bulamıyorlar onu. Şair yok, kirişi kırmış, kaçmış.
Şair de biliyor... "Hünkâr nasıl olsa yarın bir