“Beni üzen onlar değil ki. Her şey, tüm yaşamım üzüyor beni. Bazen kendimi düşündüğümde, ben bile kendimden tiksiniyorum. Ben neden bu kadar çirkinim?”
«Kendimi yıllarca yukarıda tutmuş, en zor saatlerde bile dik duruşumu elden bırakmamış, şimdiyse birdenbire hoyrat bir dilenciliğe düşüvermiştim. Bu tek gün, bendeki olanca düşünceyi kabalaştırmış, ruhumu yüzsüzlükle kirletmişti. En aşağılık satıcılar önünde küçülmeyi, karşılarında ağlayıp sızlamayı bile göze almıştım. Peki, neye yaramıştı? Ağzıma atmaya bir lokma ekmek bulabilmiş miydim? Kazancım yalnız şu olmuştu: Kendimden iğreniyordum.»