Ben de babama itaat etmiştim. Onun aklına güvenmiş ve kendimden vazgeçmiştim. Ama sonra, ağır ağır, içimdeki o özgür irade denilen pislik ortaya çıkmış ve bana birtakım kararlar aldırmıştı. Peki ne işime yaramıştı kendi aklıma güvenmek? Daha mı az hata yapmıştım? Kesinlikle hayır! Üstelik öyle bir hale gelmiştim ki aldığım nefesten bile sorumlu olmuştum! Dünyamın dümeninin başına geçmiş ve onu öylesine derinlere batırmıştım ki, başka insanların altında kalmıştı.
Perişan bir haldeyim, fakat içimde kendimden bile sakladığım bir ümit var.
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
Reklam
İyi Okumalar dilerim
Selamün aleyküm değerli okurlar Wattpad e yazdığım kitabı sizler de okuyun diye buraya yazdım kitap değil bu hayatınıza bir nebze de olsa dokunmak için böyle bir kitap yazdım okuyup değerli yorumlarınızı bekliyorum değerli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ediyorum ☺️ BİR ENGELLİNİN EVLİLİK HAYATI Her sağlıklı birey gibi engelli
Sen de fark ettin mi? Az, dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi... Bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorum, demek, seni kendimden çok biliyorum, demektir. Bilmesem de, öğrenmek için her şeyi yaparım, demektir. Belki de az, her şey demektir. Ve belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir...
Korkularım var... Kendimden bile sakladığım, Kuytu köşelere hapsettiğim Korkularım var...
Reklam
Son sözlerim.
Şahsıma münhasırdım. Canımı sıktım bu doğruluktan. Açıkçası, kendimden bile haz etmedim; yavan geldim / yayan giderim. Kimse zahmet edip taşımasın tabutumu.
Onları neden bu kadar ailem gibi gördüğümü daha iyi anlıyordum çünkü hepsinde kendimden bir parça vardı. Mutlu Sarca, içimde ne olursa olsun hayata sıkı sıkı bağlı ve keyiflenmeye devam eden tarafımdı... ...O benim neşeli tarafımdı. Işık Sarca, içimde ne olursa olsun hayattan vazgeçen tarafımdı... ... O benim vazgeçen tarafımdı. Lâl Sarca, benim hırçın tarafımdı... ... Lâl benim yaralı tarafımdı. Bartu Sarca, benim en öfkeli, en yalnız tarafımdı... ...Bartu Sarca benim kimsesiz tarafımdı... ... Yankı Sarca, benim hiçbir tarafım değildi. Çünkü onu kendimle eşdeğer bile tutamazdım... ... Onları kaybetmek istemiyordum, onu kaybetmek istemiyordum.
“Ben kendimden geçerken gülün güzelliğiyle Gül beni seviyor mu diye düşünmem bile!.. Karşılığı beklenen sevgiye sevgi denmez, Sevdalılar yalvarır, fakat bir şey dilenmez.”
Sayfa 18 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.