Gökyüzünün karanlık perdeleri ardında, yıldızlar sessizce parlıyor, ruhumun derinliklerinden yükselen sancılı bir feryatla birlikte kelimelerin dansı başlıyor. Sözcüklerin mürekkebiyle işlenmiş acı dolu bir melodiyi dile getiren kırık dökük cümleler, yüreğimin çırpınışlarına eşlik ediyor. Gözlerim, sadece dışarıdaki dünyayı değil, iç dünyamın
https://www.youtube.com/watch?v=AqYsrYX-QUw&ab_channel=LaisRecords
youtube.com/watch?v=AqYsrYX... Sabrım sabrım yok artık Sustum sustum konuştular Kızgın kalmaksa hakkım Yorgun attığım adımlar Sırtımda bıçakların sordum ben artık kaç yaşındayım Büsbütün intihar benim tehlikem içip zehirlensek de Uyandım sandım dönemem bir daha sana Kaybolmuşum şu insanların arasında
Reklam
Okumayan kaybeder, okuyan zaten kaybetmiştir.
Kurbağalara bakmaktan geliyorum, dedi Yakup Bunu kendine üç kere söyledi Onlar ki kalabalıktılar, kurbağalar O kadar çoktular ki, doğrusu ben şaşırdım Ben, yani Yakup, her türlü çagrılmanın olağan şekli Daha hiç çağrılmadım Biri olsun "Yakup!" diye seslenmedi hiç Yakup! Diye seslenmedi ki, dönüp arkama bakayım Ve içimden durgun ve çürük
Revinya
Ellerim ceplerimde, geriye doğru yaslandım kafamı geriye atıp vapurun tavanına diktim gözlerimi, oysa sağ ve sol tarafım masmavi deniz manzarası ile çevrili olmasına rağmen boş boş tahta kurularına bakmaya layık gördüm kendimi.
Katman: 1.3
Dün ne halt ettim? Gelin bi' göz gezdirelim (Kendi kendime konuşuyorum). Arkadaşımın yanına ofise gitmiştim. Akşama doğru çıkmaya yeltendim. Merdivenlerden indim ve çıkışa doğru giden o koridorda ilerlemeye başladım. Akşamları koridor karanlık oluyordu ve herhangi bir ışıklandırma yoktu. Tam çıktığım esnada, çıkışın solundan içeriye doğru bir
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.