672 syf.
·
Not rated
·
Read in 17 hours
İnsan hayatta yaptıkları ve yapacaklarıyla karakterini yansıtır. Karakter ise kişinin sahip olduğu alışkanlıklardan oluşur. Sahip olunan bir alışkanlıktan vazgeçmek de yeni, farklı bir alışkanlık edinmek de kolaydır. Ancak belirli bir süreci gerektirir ve bu süreçte istikrarı korumak en önemli faktördür. Etkili insanların yedi alışkanlığı sırasıyla; “Proaktif ol”, “Sonunu düşünerek işe başla”, “Önemli işlere öncelik ver”, “kazan/kazan diye düşün”, “Önce anlamaya çalış sonra anlaşılmaya”, “Sinerji yarat” ve “Baltayı bile”den oluşmaktadır. Alışkanlıkların herbirinin kendine has durumları ve alt başlıkları bulunur. Bu alışkanlıkları edinebilmek için çeşitli yöntemler uygulanırken dikkat edilmesi gereken noktalar da bu kitapta anlatılır. İnsan hayatı; rehberlik, bilgelik, güç ve güvenlik kaynağı olarak dört boyutla şekillenmektedir. Bu boyutların hepsi kendi içinde ayrışmaktadır. Bir kişi yenilenme aşamasında bu dört boyutu da göz önünde bulundurmalıdır. Denge içinde yaşanacak bir yenilenme süreci, daha olumlu bir sonuç alınmasını sağlayacaktır. Bu kitap ile etkili insanların yedi alışkanlığı ele alınır. İlk altı alışkanlık, kişinin kendine kattığı olumlu gelişmelerden oluşuyor iken yedinci ve son alışkanlık; “Baltayı bile” ile kişinin yenilenme sürecinde dikkat edilmesi gereken noktalar ve elde edilebilecek olası olumlu veya olumsuz sonuçlar okuyucuya sunulur.
Etkili Ailelerin 7 Alışkanlığı
Etkili Ailelerin 7 AlışkanlığıStephen R. Covey · Aura Kitapları · 201732 okunma
"Dalgaların sürekli çarptığı kaya gibi ol: Sağlam, hareketsiz durur kaya ve yatıştırır etrafında suyun öfkesini. "Ne talihsizim ki bu benim başıma geldi." Hayır talihsiz değilsin, "Bu benim başıma geldiği için talihliyim, zira bana hiçbir zarar veremedi ve şu andaki, ya da gelecekteki yaşamım için de korkmuyorum," demeli. Çünkü herkesin başına talihsizlik gelebilir, ama herkes talihsizliği zarar görmeden atlatamaz. Öyleyse neden talihsizlik değil, talih olmasın? Yani insanın talihsizliğinin, insanın doğasının sapmasından kaynaklanmadığını mı söyleyeceksin? Peki insan doğasının iradesi ya da amacıyla uyumsuz olmayan bir şeyin, bu doğadan sapma olması mümkün mü? Peki nedir bu irade ya da amaç? Biliyorsun ne olduğunu. Başına gelen şeyler adil, cömert, gösterişsiz, aklı başında, telaşsız, dürüst, mütevazı, özgür olmanı, insanın kendine has doğasını var eden diğer bütün özelliklere sahip olmanı engelleyebilir mi? Kalan günlerinde, sana acı veren her şeyde bundan faydalan: "Bu bir talihsizlik değil, aksine buna yiğitçe katlanmak talihtir."
Reklam
10/10 puan verdi
·
Liked
''Yazdıkların şiir değilse kalsın” … “Aklınla yapayalnız baş başa Nice alevli geceler geçtin” … “Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla” Cahit Zarifoğlu Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20213,991 okunma
Rutinin o kıyıcı rotasında yaptığımız, yapmak zorunda kaldığımız şeyler, iletişim kurmak zorunda olduğumuz insanlar... Tüm bu zorundalıklar zorbalığında, ruhumuzun teskin olduğu kendine ait odasında "Bize ait olan, ne kadar uzakta?" Göç yalnızca mekâna has değil. Zihne, ruha, kalbe, bağlara da has. İnsan bazen bir bilinç düzeyinden, bir ruh hâlinden de göçmek istiyor. Ait olduğu yere, ait olduğu yere. İsmet Özel'in o sırlı mısrası "Bize ait olan ne kadar uzakta?" nın peşinde gitmek arzusuyla tutuştuğu yeri ait olduğu yer sanıyor insan. Oysa kaçtığımız, gittiğimiz değil; kalmak istediğimiz yer, ait olduğumuz yer. Sebepsiz durgunluk çoğu kez sessiz bir huzursuzluğu saklıyor. İç, zihni bulandırarak ait hissetmediği yerde olduğunu hatırlatıyor. Düşün ve bul "huzursuz ol, hareket et ve ait olduğun yere git" diyor.
Dalgaların sürekli çarptığı kaya gibi ol: Sağlam, hareketsiz durur kaya ve yatıştırır etrafında suyun öfkesini. "Ne talihsizim ki bu benim başıma geldi." Hayır talihsiz değilsin, "Bu benim başıma geldiği için talihliyim, zira bana hiçbir zarar veremedi ve şu andaki, ya da gelecekteki yaşamım için de korkmuyorum," demeli. Çünkü herkesin başına talihsizlik gelebilir, ama herkes talihsizliği zarar görmeden atlatamaz. Öyleyse neden talihsizlik değil, talih olmasın? Yani insanın talihsizliğinin, insanın doğasının sapmasından kaynaklanmadığını mı söyleyeceksin? Peki insan doğasının iradesi ya da amacıyla uyumsuz olmayan bir şeyin, bu doğadan sapma olması mümkün mü? Peki nedir bu irade ya da amaç? Biliyorsun ne olduğunu. Başına gelen şeyler adil, cömert, gösterişsiz, aklı başında, telaşsız, dürüst, mütevazı, özgür olmanı, insanın kendine has doğasını var eden diğer bütün özelliklere sahip olmanı engelleyebilir mi? Kalan günlerinde, sana acı veren her şeyde bundan faydalan: "Bu bir talihsizlik değil, aksine buna yiğitçe katlanmak talihtir."
YEŞİL RENKLİ NAMUS GAZI OPERASI «Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.» Uvertür Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük. * Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte birçok
Reklam
·
Not rated
İyi Ki Varsın Oğuz Atay
Oğuz Atay, Türkçe okuduğum için durduk yere beni mutlu eden şeylerden biridir. Eğer hayatta sevinecek, mutlu olacak hiçbir şeyiniz yoksa bile Oğuz Atay'ı Türkçe okuyabilmek durumu bile sizi mutlu etmeli aslında. Yıllardır bu kitabı bilirdim, Eylembilim kitabı da var derdim ama 'eylembilim' ismi üzerinde hiç düşünmezdim. Kitabı
Eylembilim
EylembilimOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 20205.4k okunma
ERKEK TİPOLOJİLERİ Kişilik sorunu, otuz yıllık mücadele tarihimizin en temel sorunu olarak süregelmiştir. Kürt toplumsal gerçekliğinin karmaşıklığı, dış güçlerin baskıcı-asimile yöntemleri ile ortaya çıkan kişilik gerçekle- ri, her boyutuyla içinde bulunduğu çıkmazı derinleştirmiştir. Kürtlük bilincinin kişiliklere parçalı yansıması, ağırlıkta da
“Dünyada aklı başında olmanın tek yolu, birey, kendine has bir birey olmaktır. Sen kendin ol.“
Zihnin dışına çık: Masumiyet budur. Bir zihinsizlik ol: Masumiyet budur. Ve diğer her şey onu takip eder. Ve her şey onu takip ettiğinde onun kendine has bir güzelliği vardır. Üretilmiş olanı plastiktir, sentetiktir, doğal değildir. O üretilmemiş olarak geldiğinde bir zarafettir, bir rahmettir.
Reklam
Yalnızlığı yaşamak ve Yanızlığı yazmak.. Yalnızlığa güzelleme yapılabilir.. Yalnızlığa övme ya da sövme de yapılabilir.. Bakış açışı ve yaşanmışlıklar, çevresel etkenler yalnızlığa giydirilen libasları değiştirip farklı imajlar verebilir. Yalnızlık kelimesi yalnız değil elbet. Yalnızlığın sıfatları var. Yalnızlık kimine göre çirkin de olabilir, kimine göre bilhassa tercih edilen güzellik de olabilir.. Kimine göre korku da olabilir, kimine göre güçlenme ve kahramanlaşma da olabilir... Ve bunlar çoğaltılabilir. Ancak ben sahte, kuru, ruhsuz, anlamsız kalabalıklardansa, asil yalnızlığı tercih ederim. Benim için asil yalnızlık; başı karlı, etekleri baharlı yüce ve vakur bir dağ misalidir, derim. Kendi içinde kendine has muhteşem bir kalabalığı vardır.. Ormanları, ırmakları, çiçekleri böcekleri, binbir desenleri, çoklu dilleri, yeryüzüne inmemiş göklü renkleri vardır dağ misali olan o asil yalnızlığın. Özel bir hür hayatın ışığını barındırır hüviyetinde. . Kendine münhasır bir kalabalıktır o yalnızlık.. keşfedebilene, idrak edebilene,, bilene.. Dışardaki kalabalıklar da yalnızlığın cemidir zaten. Gerçekte sen yalnızsın, ben yalnızım, o yalnız hepimiz yalnızız.. Birbirimize yakın duruşumuz ya da birlikte duruşlarımız kalabalık gösterdi bizi. Bu da geçiciydi ve geçti gitti. Ol sebebten yalnız yaşıyor ve yalnız ölüyoruz....✍🏻
111 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 30 hours
Dışımızdan biri (leri)
Öyle bir dönem ki , ne ıslak kaldırımları arşınlayan yüksek topuklu ayakkabıları var insanların ne de akşamın tüm kasvetli tarafını aydınlatan nurani ışıkları. Çaresizlik, kimsesizlik ve Sergüzeşt var karşımızda. Türk edebiyatında Romantizimden gerçekliğe ilk geçiş kitabı. (Yazarın, bedelini hapisle ödediği hayata dair düşüncelerinin meyvesi) Küçük yaşta köle pazarlarında alınıp satılan nice minik çehrenin arasından sadece birini, Dilber'i konu edinen bu kitapta zamanın ruhuna uygun bir serüvende buluyorsunuz kendinizi. Sergüzeşt'in kelime anlamı da zaten serüven (macera) değil midir? Gerçeği en az yaşanmışlık kadar iliklerinizde hissedeceğiniz bu okuma yolculuğunuzun sonuna geldiğinizde ''iyiki okumuşum'' diyebileceğiniz sayfa sayısı bakımından kısa ömürlü bir kitap. İyi okumalar dilerim. Huzurla ol
Samipaşazade Sezai
Samipaşazade Sezai
, sen elinden geleni yaptın. Şimdiyi soracak olursan ki öyle bir hakkın olsaydı sana cevabım şu olurdu: Çağımızda kölelik, çalar saatin o tiz ve ürkünç sesi altında kendine has hainliğini koruyarak devam ediyor. Korkunç olansa birçoklarının bunun farkında bile olmayışıdır kanımca. Sevgi içimizde
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Puslu Yayıncılık · 201945.8k okunma
381 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.