Fernando Pessoa ve onun dış kimlikleri ile yakın zamanda tanışmışken, ‘Ricardo Reis ‘adını gördüğüm bu kitaba kayıtsız kalamazdım.Beklediğimden çok daha fazlasını buldum.’Huzursuzluğun Kitabı’ ile paralel bir okuma yapmak, bu deneyime fazladan lezzet kattı,öneririm.Fernando-Ricardo diyalogları hayata ve ölüme dair , felsefi ve samimi alt yapısıyla çok keyifli ancak kitap, sadece Pessoa’ya bir selam gönderme ve saygı duruşundan ibaret değil. Saramago,dönemin siyasi atmosferini ,savaşı, faşizmi,insan doğasını, zayıflıklarını , aşkı kendine özgü yazım dili ve ironisi ile muhteşem anlatmış. Arka planda şehrin dokusunu hissediyor , Lizbon’u görmüş kadar oluyorsunuz.Saadet Özen’in çevirisi de harika.. Kitabı hem kurgusal yönüyle çok keyifle okudum, hem de tarihi gerçeklere dair pek çok şey öğrendim ( hiç didaktik olmayan bir üslupla üstelik ) .’Körlük ‘ kitabıyla tanıştığım Saramago’ya hayranlığım bu kitap ile katlandı, külliyatına devam etmek ( ve Lizbon’a gidip Saramago müzesini gezmek :) ) arzusu içindeyim.