İyilik ve İnsâniyet
Osmanlılar, gönüllerini tezyîn eden İslâm ahlakının zarafet ve nezāket numûneleriyle dolu bir hayat yaşamışlardır. Dolayısıyla Avrupa'da insanlar adeta idarecilerinin eli altında esir muamelesine tabî tutularak çok ağır şartlarda yaşarken Osmanlılar'da müslüman olmayan ahālī bile gâyet huzur ve rahat içinde ömür sürmekteydi. Nitekim bu
Sayfa 509 - Erkam yayınlarıKitabı okuyor
·
Not rated
Atsız şaheseri..
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız
Ankara Savaşı'ndan Varna Savaşına kadar ki dönemi anlatan bu roman, "Deli Kurt" lakaplı Osmanoğlu kanı taşıyan bir tımarlı sipahinin yaşamını ele almakta. İsa Çelebi taht savaşında yenileceğini anlayınca oğlu Murat'ı en yakın gördüğü askeri Çakır'a emanet ediyor. Oğlu Murat'a kesinlikle Osmanoğlu kanı taşıdığını ona söylememesini, söyler ise Osmanlı'nın onu tehdit olarak görüp öldüreceğini söylüyor. Annesinin ve babasının kim olduğunu bilmeden büyüyen Deli Kurt, delikanlı çağına geldiğinde savaşçı ve atılgan kişiliğinden dolayı kendisine Osmanlı ordusunda yer buluyor. Ve baş karakterimizin deli dolu yaşamı başlamış oluyor. Atsız'ın akıcı anlatımı ve kitapta geçen olayların çok hızlı gelişmesi sizi kitaba hapsediyor. Mitolojik ögelere ve olağanüstü durumlara sıkça rastlayıp Atsız'ın betimleyici anlatımları ile sanki kitap içinde yaşayan karaktermişsiniz gibi bir havaya kapılmanız kaçınılmaz olacaktır.
Deli Kurt
Deli Kurt
İyi okumalar dilerim :)
Deli Kurt
Deli KurtHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 202015.6k okunma
Reklam
Bir gün Müslüman memleketlerinden birinde (Mısır'da) bağımsızlık davası için çalışan liderlerden biri, Mustafa Kemal'i görmeye gelmişti. Kendisine: - Bizim hareketin de başına geçmek istemez misiniz? diye sordu. Olabilecek şey değildi ama insan yoklamalarını pek seven Mustafa Kemal: Yarım milyonunuz bu uğurda ölür mü? diye sordu. Adamcağız yüzüne bakakaldı: Fakat Paşa hazretleri yarım milyonun ölmesine ne lüzum var? Başımızda siz olacaksınız ya... dedi. Benimle olmaz, beyefendi hazretleri, yalnız benimle olmaz. Ne zaman halkınızın yarım milyonu ölmeye karar verirse o vakit gelip beni ararsınız.
Sayfa 369 - Pozitif
ÇATLAK
Eski Alman orduları başkumandanı fon falkenhein, galiba, halep'te toplanan ordularla bağdat'ı almaya çalışacaktı. O mümkün olmadığı için, Filistin cephesini kendisine verdiler. Fon Kress, Cemal Paşa'nın emrinde idi. Falkenhein ve ondan sonra Liman Fon Sanders, Cemal Paşa'sız kumanda etmişlerdir. Hiçbirinin durduramadığı İngiliz seli, yine bir Türk, fakat bu sefer öz bir kumandan, Mustafa Kemal tarafından Halep aşağısında tutulmuştur. Mustafa Kemal'in orada seçtiği savunma hattı, Milli Misak'taki Türkiye sınırı idi.
Sayfa 104 - Pozitif yayınları/2004
çiçekler ve bahçeler kendi özenimizin delili görevi görürken belli düzeneklerle hafifçe kesilen rüzgarlar bizi sonsuzluğun kıyısının ta kendisine bağlar.
Sayfa 9
Edep, Nezâket ve Terbiye
Osmanlılar'ın edep, nezaket ve terbiye husūsunda kaydettikleri seviye, hiçbir milletle käbil-i kıyas değildir. Onların muâşeret ādâbı, misli görülmemiş bir mükemmellik ve incelik arz eder. Bunlar, millet ve mez- hep ayrımı yapılmaksızın bütün insanlara karşı aynen riayet edilen rühi ve vicdanî bir kânun mesåbesindedir. Dolayısıyla Osmanlı
Sayfa 501 - Erkam yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Ona hizmetinin karşılığı olarak birkaç tabanca sunmak istediğimizde, gülümseyerek "Bir iş için çift para alınmaz" dedi. Sanırım devletten işi için yeterli miktarda maaş aldığını söylemeye çalışıyordu. Daha sonra öğrendik ki o ülkede kendisine sunulan hediyeleri kabul eden memurlara "çift paralı" derlermiş.
O vakit ayrılığın dünyası başlardı; her şeyi kendisine yabancı bulan, kendisini sonsuz bir gurbette duyan insanın, belkemiği yalnızlıktan ürperen, kadınsız erkeğin dünyası. Bir yığın iç parçalayıcı yokluktan ibaret bir dünya idi bu.
Özgür Yoksullar
Bir insan kendisine başarı sağlayacak yeteneğe sahip değilse, özgürlük onun için sıkıcı bir yüktür. Beceriksiz olan kişi için tercih özgürlüğünün nasıl bir faydası olabilir?
CEVRİYE... Cevriye bir hayat kadınıdır. Her gün bir veya birkaç adamla birlikte olarak, hayatını kazanmaktadır. Yine böyle bir gün birlikte olduğu adam tarafından çok kötü dövülerek gecenin bir yarısında sokağa atılır. Baygın bir vaziyette kaldırımda yatarken bir adam bunu fark eder ve yardımcı olmak için kaldırmaya çalışır. Cevriye
Reklam
Yalnızlığa Yeniden Başlamak
Bir iç ses, yutkunmaya izin vermeyen, sineye doğru inip tekrar boğazda düğümlenen. Hıçkırıklarını duyup bir çocuğun. Kimsesiz yalnızlığında kala kalırken, uzak bir ihtimali değerlendirmek, o bilinmeyen çaresizliği yalnızlığı dindirmek. Belki geç kalınmış, belki olması gerekenden de erken. İnsan çoğu zaman kendi kendisinde birikir, bir yığın olur kendi kafasının içinde, o yalnız anlarında. Bazen çok derin bir sevinçle, bazen hüzün, bazen kirli eşya gibi yüklü ve ağır. Düşünceyi alaşağı eden mesafelerin uzunluğunda kaybolmak ister bunun için.. Bir yol vardır her daim. Bu anlarda o yolu geriye doğru yürümek ister, kendi içinde geriye doğru bir kopuştur bu. Toplum ilerler oysa; unutur, sindirir toplum, herşey geçer onun için, yarınlara adapte olur toplum. Geriye yürümek kabul edilebilir birşey değildir çoğu zaman. Düşünce kendisine tekrar eder o fikrin merkezinden uzaklaşmak için, geriye gitmeli baştan başlamalı. Yeniden bakmalı, yeniden görmeli. Çünküleri, fakatları ve bağlaçları, akışa çalım atan herşeyi bir tek seferde görmezden gelerek, geçmişin dipsiz çukuruna kendini bırakmalı. Boğulmayı göze almalı. -Harun Küsmüş
Fakat Kur'an'ın kendisine sürekli hatırlattığı üzere o sadece bir insandı ve bedeni de kendisine yorgun bir insan olduğunu hatırlatıyordu. Neleri harekete geçirmiş olduğunun farkında olsa bile kendisine göre bu Tanrı'nın buyruğu ile ilgili bir meseleydi şahsen onunla alâkası yoktu. Kutsal mekânın karanlığında yalnız başına kaldığında bu anın bizzat kendisi, belki biraz da nasıl huzur bulabileceği ümidi, onun istediğinden de fazlasıydı. Ama huzuru bulamayacaktı.
Her zaman kendisiyle çatışma halinde olan, umutlarını şu anki sıkıntılarıyla gölgeleyen ve sıkıntılarını kendisine ait olmayan bir geleceğe erteleyen insanoğlunun tüm davranışlarında tutarsızlığın ve zafiyetin izleri vardır.
Sayfa 6 - İş Bankası Yayınları, IX. BasımKitabı okuyor
"Acı, yaşamın bir parçası değildir ama yaşamın ta kendisine dönüştürülebilir,
“Hiç kimse değişime karşı değildir, yeter ki ucu kendisine dokunmasın.” Ahmet Hamdi Tanpınar
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.