Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

M.Kerem

M.Kerem
@keremhan77
İnsan, önünde bir tomar kısrak, elinde ipleri. ...ki her biri arzu ve emelleri. Değdi yosun tutmuş bir abdal, "Bu gidiş nereye!" ...o an çözüldü dörtnala yüreğinin ipleri. Dedi tutsağım, sürüklenen benim.
Kamu
Lisans
Yalova
Lübeck, 5 Mayıs 1983
97 okur puanı
Mayıs 2018 tarihinde katıldı
"İnsanın başına bir sıkıntı gelince Bize yalvarır. Sonra katımızdan ona bir nimet verdiğimiz zaman: "Bu bana bilgimden dolayı verilmiştir" der. (Zümer/49) İnsan hiçbir şeye ihtiyacı olmadığı ve kendi kendine yeterli olduğunu görünce azar, hatta farkına varmadığı ilahlık belirtileri gösteren fiillerin, sözlerin onda tezahür ettiğini görmeye başlarız. Zira azgınlığın davranışlardaki belirtilerinden biri de kimseye ihtiyaç hissetmemektir. Firavun , Rab'lik iddiasında bulunmuştur. Zira hiç bir şeye ihtiyacı olmayan sadece Rab olabilir. Burada muhtaç olmama düşüncesi sebep; ilahlık iddiasında bulunmak ise sonuç olmaktadır.
Reklam
"Biz bir ülkeyi yok etmek istediğimiz zaman, şımarık varlıklılarına emrederiz, onlar itaat etmeyip orada kötülük işlerler. Böylece, o ülke helaka müstahak olur, biz de onu yerle bir ederiz." (İsra Suresi-16. ayet) Bu ayete ilk bakışta belanın geleceği kesimin o ülkenin zenginleri, bunlara yol veren yöneticiler gelebilir, ancak
Dervişe sormuşlar - Nasıl böylesi zengin oldun?" Derviş - Yarışmaya kalktım. O verdi, ben verdim, O verdi ,ben verdim... Sonunda hep o kazandı, en çok O verdi. Allah ile yarışılır mı? , demiş...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"...Ve derecelerinin farklı olması da bu imtihan ve müsabakanın gereklerindendir. Bunun sonucunda nice yükseklerdekiler düşebilir .Ve nice aşağıdakiler çıkabilir. Bunun için üst derecede bulunanların tehlikeleri daha çok, sorumlulukları daha ağırdır. O halde dünyada mevki ve mertebe yüksekliğine mağrur olmamalı, hakkıyla çalışmalıdır. Çünkü yüksekten düşmenin acısı daha büyük, küçükten büyümenin zevki daha yüksektir". (Enam süresi,165. Ayet- Elmalili H.Yazır tefsiri)
"Dermân arardım derdime derdim bana dermân imiş" (Niyaz-i Mısrî)
Reklam
Aşığın aşktan tek beklentisi Maşukun onun için yandığını bilmesidir. ( İmam-ı Rabbani)
"Bir eve fakirlik girerse o evden iman çıkar" - Hadis-i Şerif
(Aç adama nasihat sökmez) İllet,Kıllet ve Zillet, tatdık elhamdülillah! Her hali yaşatan, Rabbime duam; "atdan sonra eşeğe binmek zormuş, şaha kalkıp semere durmak...Varlıkta ve yoklukta, hastalıkta, sağlıkta, her hâl üzere seni hakkıyla tanıyıp, o hâl üzere son nefeste iman üzere emaneti teslimi nasib et."
Şu hayatta insanın iyi günleri de oluyor kötü günleri de... Hindistan'dan dönerken öyle perişan bir haldeyim ki bizi getiren geminin güvertesinde tir tir titrerken şöyle düşünüyordum: "...memlekete ulaşabilirsem eğer yatacak sıcak bir yatak veya yiyecek bir kap aş bulabildiğim sürece bir daha mutsuz olmicam..." (NBC- Kasaba)
Sevim! Son konuşmamızda yalan söyledim sana. Tüm kendimi inandırma çabalarıma rağmen pişman değilim seni tanıdığıma. Senin gözünden kendimi görmek isterdim. İleride bana benzemeyeceğin kesin. Ve hayatla daha sıkı doğrudan bir bağ kurabilen hırçın, yırtıcı, mutlu ve umutlu biri olacağın da...ki böyle olacağı için bir yandan acırken bir yandan da seviniyorum senin adına. Hayat böyle... Bizi birbirimizle buluşturan bu rastlantı bile ne akıl almaz bir bilmece...Bu düşüncemin başlangıcında bile bizi saran his “yaşananların hiçbir kıymeti yok” denemeyeceğidir. Evet, yaşananlar...konuşulanlar...duygular...belki de evrenin karanlık bir dehlizindeki kusursuz bir bilince yansıyor...Ama görünen şu ki “gerçek” sıkıcı olduğu kadar acımasız da... Her insan gibi sen de göreceksin bunu! Zaman geçip gidecek ve kendi içine batmış bin bir aksiliğin yaşandığı bu coğrafyada hayatta kalırsan, yine de sararıp, kuruyup gideceksin sonunda. Bakmışsın ki ortalarına gelmişsin hayatın ve içindeki çölden başka hiçbir kazancın olmamış, ellerin bomboş... (NBC- Kuru Otlar Üstüne)
Mutrif’ten babasının şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Hz. Peygamber Tekâsür sûresini okuyorken onun yanına vardım. O şöyle buyurdu: Âdemoğlu malım, malım der durur. (Dedi ki:) Ey âdemoğlu! Acaba senin malından yiyip bitirdiğin, giyip eskittiğin veya sadaka olarak verip ebediyen defterine yazdırdığından başkası var mıdır?” (Müslim, “Rikāk”, 3; Nesâî, “Vesâyâ”, 1).
Reklam
Münafıklar: "Allah'a ve Peygamber'e inandık, itaat ettik" derler; sonra da bir takımı ( bir kısmı) yüz çevirirler. İşte bunlar inanmış değillerdir. Aralarında hüküm vermesi için Allah’a (Kur’an’a) ve peygambere çağırıldıkları zaman, bir de bakarsın ki içlerinden bir grup yüz çevirmektedir. Ama gerçek (verilen hüküm) kendi lehlerinde ise, boyun eğerek ona gelirler. (Nur- 47/48/49)
Zevk almadan dahi olsa ( huşû) irade gösterip (zaman ayırma, düzene, patrona, eğlenceye vs. rest çekme) namaz kılman bir İHLAS göstergesidir!
İnsan bir yolcu, önünde bir tomar kısrak, elinde ipleri, ...ki her biri dünyadaki arzu ve emelleri. Değdi yosun tutmuş bir abdal, " Bu gidiş nereye!" ...o an çözüldü dörtnala yüreğinin ipleri. Dedi tutsağım, sürüklenen benim. (
M.Kerem
M.Kerem
)
55 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.