Pek çok şeyden kesinlikle kurtul. Yalnızca bunların pek azını aklında tut. Ayrıca herkesin şimdide sadece bir anlığına yaşadığını hatırla. Kalan günlerimiz ya geçip gitmiştir ya da bilinmezdedir. Yaşam gerçekten kısadır. Bu kısacık yaşamı yeryüzünün ufacık bir köşesinde sürdürür herkes.
İnsan, birey, son on bin yılda hiçbir ahlaki ilerleme göstermedi. Bunu kesinlikle doğrularım. Evcilleşmemiş bir tayla bir koşum atı arasındaki tek fark tümüyle bir eğitim farkıdır. Eğitim, günümüzün insanıyla on bin yıl önceki insan arasındaki tek ahlaki farktır. Üstüne cila niyetine kapladığı ince ahlaki derisinin altında, on bin yıl önceki aynı yabanıldır. Ahlakilik bir sosyal fon, zahmetli çağların bir birikimidir. Yeni doğmuş bir çocuk, uzun zamandır biriken soyut ahlak tarafından eğitilip cilalanmazsa tam bir yabanıl olup çıkar.
Sayfa 335Kitabı okudu
Reklam
Ölmüş bir sevgiliden gelen mektup, hem de varlığından yıllar sonra haberdar olduğunuz... Üstelik tek satırını bile okumadığınız bir mektup, insanı bu kadar derinden etkileyebilir mi? Eğer hayatınızı, umutsuz bir aşkın üzerine kuracak kadar çaresiz, kendi tutkularınızın esiri olacak kadar saplantılı, sizi hiçbir zaman sevmemiş bir kadının etkisinden sıyrılamayacak kadar zayıfsanız ve de adınız Müştak Serhazin'se evet, kesinlikle etkileyebilir.
"İsteklerimiz gerçekleşmediğinde, genellikle farkında olmadığımız ikinci bir isteğimiz daha vardır. Bu ikinci istek, kesinlikle birinci isteğimizin aleyhine çalışıyordur…”
Kurtarıcı olmakla yardım etmek arasinda fark vardır. Fark, sorun ve çözümün sorumluluğunu kimin aldığında yatar. Sorunun çözümü sorunun sahibinden başka birinden geliyorsa, bu bir kurtarmadır ve kesinlikle kurtarıcıda geri tepecektir: Bir terapist danışanının içinde bulunduğu durumu net bir şekilde görmesine ve bilinçli seçimler yapmasına izin veren terapi seansını gerçekleştirerek ona yardım edebilir. Kurtarıcı olmakla yardım etmek arasındaki fark budur. Arkadaşlar için de aynı sey geçerlidir. Onlanın sorunlarını çözmeye başladığınızda onlara artk yardım etmiş olmuyorsunuz. Sebebi, Kurban Üçgenine dayanıyor. Başkalarını kurtarmaya ya da sorunlarını çözmeye çalıştığınızda onları kurban rolüne koymuş oluyorsunuz ve ellerinden gücü aldığınız için kendilerini yine çaresiz hissediyorlar. İşler yolunda gitmeyince size zorbalık yapacaklarından veya sizi suçlayacaklarından emin olabilirsiniz.
Robin Norwood, Aşırı Seven Kadınlar adlı kitabında kadınların acıyı bir uyuşturucu gibi dikkat dağıtmak için kullanıp ona nasıl bağımlı hale geldiğinden bahseder. Bunun doğruluğuna kesinlikle katılıyorum ama bu bağımlılığın başka yönleri de olduğunu düşünüyorum. Kurban üçgenindeki rolleri oynayanların bu oyuna bağımlı olduğunu düşünüyorum. Oyunu takıntı haline getiriyorlar. Sonunda kimin kazanacağını görmek için oynamayı sürdürmek istediğiniz bitmek bitmeyen bir satranç ya da monopoli gibidir bu oyun. Burada oyunu bitirme isteği de söz konusudur. Ancak kurban üçgeni, sonu gelmeyen bir kısır döngü olduğundan dolayı sona erdirme diye bir sey söz konusu değildir.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.