Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kesinlikle;
Erkeklere özgü kendini hor görme hastalığının tek çaresi zeki bir kadın tarafından sevilmektir. - Friedrich Nietzsche.
Devamı:
Eleğim suyu bile geçirmi­yor öte yana, hep kuşkulu, tetikte ve sorgulayıcı. Bir gün sorular bile bitecek. Yaşam başlayacak durgun ve bütün ya­lınlığıyla. Yağmurun dövdüğü topraklarda iliklerine kadar ıslanan güneş, artık yeni bir şeylerin başlangıcı olacak... Gelecekten söz etmiyorum. Hayır, kesinlikle. Bir tek şunu söyleyeyim sana, ki bilmem gerekir, bütün zaman kiplerini yitirdim ben. Bir kum saati var elimde. Bu doğru. Ama mızık­ çılık edip sonuna kadar akmasını beklemeden ikide bir, aklı­ma estikçe onu ters çevirmediğimi kim söyleyebilir?
Varsayalımismail

Varsayalımismail

@Kitaphan
·
05 Mayıs 01:12
Varsayalım İsmail
Benim yaşamım bir yinelemeden, kör bir nokta çevresinde dönen bir düşünceden başka bir şey değil sanki. Ne övüncüm var bu durum karşısında, ne yerinmek gibi bir duygum. Bir gün, bütün bu devinimsiz gibi görünen şeyler bir tortu olarak çökecek bir yerlerime. İşte o zaman yenilendiğimi, bir birikimi çoğulladığımı, bir çıkış kapısını araladığımı aralayabilece­ğim. Şimdi çok uzağım bunlardan.
Reklam
Kesinlikle
"Dünyanın gösterişli halleri, yapmacık çıkarcı insanları çekmiyor dikkatimi. Bana bir parça; yüreği güzel, samimi insan lazım." Maksim Gorki
Aşk'ımı Duydumu, bilmem. Gördümü, bilemem. Severmi, bilinmez. O'da Gidermi, kesinlikle.
Yanlızken kendinizi güçlü hisedyrsanız Kesinlikle güçlü bir bireysiniz.
Timur ' un Ahu ' ya olan aşk sözlerini gördüğümde kesinlikle çıldırmıyorum ( Yastığı fırlatasım ve Ahu ' yu başka bir evrene atasım geliyor)
Reklam
Bir süredir bir grupta bulunuyordum. Takip edenler görmüştür. 1K'dan davet edildim gayet nezih okuyanların olduğu bir grup olarak söylendi ve tabi başka övgüler vs... Neyse gruba girdikten sonra yönetisinin kim olduğunu öğrenince çıkıyordum ki bir anda vazgeçtim çünkü her şehrin kendine ait grubu varmış o yüzden de denk gelme ihtimalimiz pek yoktu biraz deneyim dedim. Ama grubun içerisinde kendisini aratmayacak kişiler varmış zamanla görmüş oldum 😁 Okumadığı bölüm üzerinden kendine bir kimlik oluşturan şizofren mi dersin, kalabalık görüp reklam yapanlar mı dersin, kızlara sürekli gizliden yazanlar mı dersin(yönetici/ler yapınca sıkıntı yok ama başkaları hemen atılıyor) türlü türlü tuhaflıklar 😂 Farklı düşünen bunu tartışalım diyenler de hemen grup reisinin keyfine göre değilse direkt atılır öyle şeyler de var tabi. Ve diğer kişiler de reis ne derse harfiyen uymak zorunda 😂 Gelelim benimle ilgili olan duruma. Biri atıldıktan sonra dedikodu yapmayı sevdikleri için biri sürü laf edildiğini YİNE görünce artık sabretmek istemedim ve uyardım. Bu kadar. Evet tabi ki atıldım 🤷‍♂️😂 Yani eğer kendi fikriniz yoksa, özgüvensiz, şizofreni, kendi değerlerine göre hareket etmeyen biriyseniz tavsiye ederim kesinlikle size göre bir yer. Ama aksi birşey varsa uzak durmanızda fayda var 😁 Hem zaten "Balık baştan kokar" değil mi 😁
Ebu Muhammed Abdullah b. El-Mukaffa
Ebu Muhammed Abdullah b. El-Mukaffa
şöyle demiş ; “...senin nasibin olan; senin zaafına rağmen sana gelir, nasibin olmayanı ise gücünle elde edemezsin.” Doğru mu? Şubatın ilk günleri almaya niyet ettiğim bu güzellikler geçen üç aya rağmen satılmamış beni beklemiş ve haneme gelmiş ise, doğrudur efenim 🥹 Yeni kitap kokusunu sevmeyen var mıdır bilmiyorum. Bende severim. O güzel kokunun sebebi ; kitap sayfalarını oluşturan kâğıdın yapısında temel olarak selüloz bulunması idir. Ayrıca kâğıt az miktarlarda lignin gibi başka kimyasal maddeler de içerir. Eski kitap kokusunun kaynağı ise selülozun parçalanması sonucunda oluşan ve kolayca buharlaşabilen çeşitli organik bileşiklermiş. Oluşan uçucu maddelerin türüne göre hissettiğimiz koku da farklılık gösterebiliyormuş. Örneğin; benzaldehit acı badem benzeri bir koku verirken, etil benzen ve toluen tatlı bir kokuya sahiptir. Yeni kitap kokusu mu eski kitap mı derseniz, kesinlikle kullanılmış, bir yaşanmışlığı olan, içinde izler taşıyan, sadece selüloz parçalanması değil, bir sürü duygunun da sayfalara okuyan gözler tarafından döküldüğü kitaplar derim.
Gökyüzünün Öğrencisi
Gökyüzünün Öğrencisi
’nden
ᛍ A ᴋ s ᴀ̂   K ᴜ ș ᴜ ᛍ
ᛍ A ᴋ s ᴀ̂ K ᴜ ș ᴜ ᛍ
’na aktarılmış bir emanet hepsi.. Hakkıyla okumak ve muhafaza edebilmek de nasip olsun İnşaAllah 🤲🏽 Teşekkür ederim
Gökyüzünün Öğrencisi
Gökyüzünün Öğrencisi
🌹🤍
Bahçesini görmediğiniz birinin baharını yargılamayın derim :)
"Bir insanın güvenilir olup olmadığını anlamak için ona güvenmek gerekir. İmkan vermeden itham etmek önyargıdır. Şöyle ki, şimdiye kadar 99 kişinin sana yanlış yapması, 100. kişinin de yanlış yapacağı anlamına gelmez. Hiç sınamadığın biri hakkında bu kesin ahlaksızdır deme hakkın yoktur. Nedense hemen herkes kendi söz konusu olduğunda nasıl bir kafa yaşıyorsa artık, dünyanın en edepli, en iffetli, en dürüst, en anlayışlı, en ince ve de en müslüman kişisidir, kendisi iyi aile çocuğudur ama başkaları özür dilerim orospu çocuğu olabilir. Özellikle de bu ortamlarda bu tiplere çok sık rastlanmaktadır. Kendisi kesinlikle Nirvana'ya ulaşmış, üstün insan olmuş ama diğerleri karaktersiz, şerefsiz boyutunda kalmış. Ne yiyorlar, ne içiyorlar bilmiyorum ama insanlık, Müslümanlık, ahlak, edep birilerinin tekelinde değil. Senin beğenmeyip burun kıvırdığın insan, Allah katında bir değere sahiptir de sen beş para etmiyor olabilirsin. Senin kendi aklınla belirlediğin kriterler belki de çok sığ şeylerdir de sen farkında değilsindir. Birkaç kitap okumakla oldum zannedip ukalalığı özgüven zanneden tiplerin nesli tükenir İnşaAllah. Onların varlığı, insanlığa ne kazandırmış da ulaşılmaz havalarına girip ve oradan çıkamayıp kimseyi beğenmezler çok merak ediyorum doğrusu." ..... ....
Kral dondurucu bir kış mevsiminde, gecenin soğuğunda nöbet tutan muhafıza sordu: Üşümüyor musun? Muhafız: "Alışığım kralım" dediğinde Kral: "Olsun, sana sıcak tutacak elbise getirmelerini emredeceğim" dedi ve gitti. Ancak bir süre sonra içeri girdiğinde emri vermeyi unuttu... Ertesi gün duvarın yanında muhafızın soğuktan donmuş cesedini gördüler, duvarın üzerinde şöyle yazılıydı: Soğuğa alışkındım; fakat senin sıcak elbise vaadin beni öldürdü..." Türlü türlü vaatlerle, insanları bekleterek bir umuda bağlayarak kesinlikle imtihan etmeyin. Çünkü insan bekledikçe değişir. Beklettiğiniz kişi, hakkınızda telafisi imkansız olumsuz düşüncelere girer. Önce umudu öldürürsünüz. Ardından sevgi, saygı, güven ölür, dostluk ölür, muhabbet ölür...
Reklam
" Dürüstlüğünüz ve nezaketiniz kesinlikle başkalarının tanıklığına gerek duymamalıdır."
Kesinlikle
İki İlke: 1. Hayattaki seviyenizi, birlikte yürüdüğünüz insanların seviyesi belirler; zîrâ 'hem-hâl' olduklarınızla 'bir-hâl' olursunuz. 2. Yürürken yolun sonuna odaklananla dostluk etme; çünkü kestirmeyi bulduğunda seni yüzüstü bırakır; zîrâ dostluk sona değil, yola nisbetledir.
Kesinlikle öyle. Bununla beraber burda düşünceler üzerine konuşuyorsak doğru yanlış aramadan çabadan söz edilebilir. Anlamaya çalışmak,gelişmek kazanım oluyor bence 😊 Yoksa Aytmatov’un sözü doğru olmazdı “bütün duyguları anlatmaya yetecek sözcük yoktur. Gerek de yoktur.”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.