İnsan, bir sürü olasılığın kesişme noktasında can buluyor, tutunabilirse dünyaya geliyor, yine tutunabilirse hayatta kalıyordu. Hiçlikten bir varlık doğuyordu. Ancak bir kere var olduktan sonra, yokluğu bilmediği için, var olmanın anlamını kavramak onun için güç olabiliyordu kimi zaman. Belki de en iyi kavrayışa, yokluğa yeniden yaklaşırken ulaşıyordu. İki yolculuk arasındaki bir çizgiydi yaşam ve en temel mutluluk, bu çizginin üzerinde olabilmekti galiba.