Kelebeğin ömrü
Gülseren Hanım, Dr. Nüvit Hanım bir hasta gönderdi, "mümkünse hemen alıverin," diye rica etti. Şimdi onu gönderiyorum. Tamam Tuna, bekliyorum. Kapı vuruluyor ve içeri üç hanım giriyor. İkisinin ağlamaktan gözleri kızarmış. Biri ise şaşkın şaşkın etrafına bakınıyor. En yaşlı olan, elime bir kâğıt uzatıyor. Nüvit Hanım'ın bana
ÇARŞAMBA ÇİKOLATALARI - Aslı KOCAELİ
“Keşke yokluk çalışmalarla hissedilmeyecek bir şey olsa. Varlık nasıl göz önünde duruyorsa, yoklukta kalbinin içimde duruyor. Bazı kalpler yok olanın varlığını da yaşattıkları için içlerinde daha fazla atmak zorunda kalıyor. İnsanoğlu da ona çarpıntı diyor. Onu göremesende onu hatırlatan bir şeylere baktığında daha çok kıpırdamaya başlıyor kalp. Seni işte bu kalpte hala o kadar çok seviyorum ki, seni sevmek için sana daha çok kızmam gerekiyor. Sevmek daha çok acıtıyor. Kızmak daha kolay geliyor.”
Reklam
Yaptığım en güzel alıntı olabilir, siz hangisisiniz?
-Ben bir bibliyoman idim Murat Bey. -Bibliyoman?! -Evet, Türkçesi kitap hastası, kitapsever. Murat'ın yüzündeki endişe yerini rahat bir ifadeye terk eder. -Ne var bunda. Keşke yurdumuzun insanları, herkes sizin gibi kitapsever olsa. -Yoo, o kadar kolay değil. Basit değil...Bakın ben size anlatayım. Bu bir hastalık. Üstelik alanındaki benzerlerine nazaran en hafifi. -Başka türleri de mi var. -Ohoo, çok var çok... Şimdi size kısaca tarif edeyim. *Kitapçalarlar vardır. Bunlar normal yollardan kitap sahibi olmak istemez. İlla ki çalacak, ancak o zaman tatmin olur. *Kitap delileri vardır mesela. Bunlar da kitap toplama arzusu durdurak bilmez. Kitabı okumak için almazlar. Seyretmek, üzerinde yatıp uyumak, okşamak için edinirler. *Bazıları da kitap gizlerdir. Kitabı kilit altında tutar, kimseye göstermez kıskanırlar. *Kitap düşmanları vardır; kitaptan tiksinir, nefret eder, elini bile süremez. *Sonra kitap yakanlar vardır, kitap yırtanlar, kitapperestler... -Vay be! Ama bunlar çok afedersiniz, yani bir tür manyak oluyor değil mi? -Elbette. Nasılsa içlerinde ben de varım. -Sizinkisi hangi sınıfa giriyordu? -Benimkisi en zararsızı. *Kitapseverler, tutkun. Kitapları seçip alırlar ama kafalarına koydukları kitaba sahip olmak için her fedakarlığa katlanırlar. Sahip oldukları kitaplardan başkalarına övgüyle bahsetmekten hoşlanırlar.
— Dostum, diye fısıldadı bana, zaman geçiyor ve hiç de lehime işlemiyor... Vicdanımda azaba yer yok, bu tür çekingenliklerden muafım, çok şükür!.. Bu dünyada zaten suçtan geçilmiyor... Saymakla bitmeyeceğini herkes anladı... Sorun devirdiğimiz çamlarda... Ve sanırım ben de onlardan bir tanesini devirdim... Hem de telafisi olmaz bir biçimde... —
Nedir insanlığın aradığı? Nihai nokta nedir? Para, sağlık, sevmek, sevilmek... Bütün bunları istemesinin tek bir sebebi yok mu? Aslında mutluluğa ve huzura erişmeye çalışmıyor mu? Peki mutluluk bir şeylere sahip olmakla mı gelir, yoksa sahip olacak hiçbir şey istememekle mi? Belki de doğduğumuz günden itibaren bize bu öğretilmelidir. Bir şeylere sahip olma isteğinden arınmak. bu keşke o kadar kolay olsa.
Nedir insanlığın aradığı? Nihai nokta nedir? Para, sağlık, sevmek, sevilmek... Bütün bunları istemesinin tek bir sebebi yok mu? Aslında mutluluğa ve huzura erişmeye çalışmıyor mu? Peki mutluluk bir şeylere sahip olmakla mı gelir, yoksa sahip olacak hiçbir şey istememekle mi? Belki de doğduğumuz günden itibaren bize bu öğretilmelidir. Bir şeylere sahip olma isteğinden arınmak. Bu keşke o kadar kolay olsa.
Sayfa 7 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
167 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.