Kitap bir mahkumun astral seyahatlerini ve bu seyahatler sırasında girdiği başka kimliklerin hayatını konu alıp benzer mesajlar veren çeşitli hikayelerden oluşuyor. Ruhun ebedi kalacağını, bedenin sadece ruh için içine girdiği bir kalıptan ibaret olduğunu vurguluyor. Beden ne olursa olsun insanda hep var olan ve varolacak olan en temel yaşama içgüsünün yabanıllığı içinde girdiği her rolde aslında hep aynı insan olduğu, kendimize çağların gerektirdiği kabuklar oluştursak da bu kabukların altında hep aynı ruhun bulunduğu ve bu ruhun yok edilemez, sürekli bir değişim ve dönüşüm içinde olduğu anlatılıyor. Ölümün aslında beden değiştirmekten ibaret olduğunu belirten yazar, ölüme karşı sizi düşündürecek ve belki de bakış açınızı bir nebze olsun değiştirecektir. Ve kahramanımıza göre kadının onun için ne anlam ifade ettiğini, tüm bu kabukların içindeki o ruhun eşi olan kadın için neler yaptığına tanık olacaksınız. London’ın yarattığı benzersiz bir başka karakter, sizi uzun düşünmelere sevk etmesini dilediğim bir kitap..
