Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ketçaplı browni

İrfanını yitirmiş insanın hâli: hayatını, dolambacın çıkmazında geçirmeye zorlanan hayalsiz, irfansız kişiler, kişilikler...
Reklam
İnanırsa inandığına inanmıyor, inanmazsa inanmadığına...
Sürekli şüpheyi yaşayan günümüz insanı sanıyorum irfan dediğimiz kavrayış yüksekliğini de gitgide kaybediyor.
Günümüz özeti
Teknoloji, programlandığı niyete göre mahiyetini değiştirir, başka bir deyişle Müslüman'a ait teknoloji, Müslüman olmayanın teknolojisinden daha farklı niteliğe sahip olur. Veya aynı teknolojiden elde edilen aynı nitelikteki ürün farklı alanlarda farklı niyetlerle kullanılabilir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hep yalana inanmaya alışmış olanlar doğruyu inanmakta güçlük çeker.
Nereye aitiz?
Aslında hepimiz dağılıp gideceğiz, dedim, sen de, ben de, hepimiz. Hiçbirimiz kendimize ait yerlerde gezinmiyoruz .
Reklam
Ben.. bana gelince.. kimse olduğum gibi görmek istemiyor beni. Nasıl söylesem.. herkes kendi icat ettiği gibi bakıyor bana.
Bazen öyle şeyler oluyor ki.. nasıl söylesem.. insan kapılıp gidiyor.. kapılıp gittiğini anlasan bile değişmiyor.. olup bitenin bir parçası gibisin.. nefes almamak elinde değilse, hani nefes aldığını fark ettiğin zaman bile nasıl onu önleyemiyorsan...
Her gün o son gün!
Nasıl döneceğiz ona? diye sorar çocuk. Şu çiçekleri görüyor musun? Kurumuşlar. Bunların renk renk açıldığı mevsimi hatırlıyor musun? Şimdi yok işte onlar, ama sahiden yok mu? Öyle mi oluyor, diye bakar çocuk. Gününü değerlendirmeye bakacaksın.. günün nasıl değerlenir, bak anlatayım: şimdi ömrünü bitmiş say, ömrün bitmiş de sen yalvarmış, yakarmışsın, sana gözyaşların için cabadan bir gün daha vermişler.. işte şu anda da o bir tek son günün içinde bulunuyorsun.. işte o son günde ne yapacaksan, her gün onu yapacaksın.
Reklam
Sözde din adamları (tüccarları)
Eskiden gerçek din âlimleri vardı. Onlar, kitapların iki kapağı arasındaki zihin karıştıran meseleleri bilir, okur, ge- rekirse bunları kendi aralarında tartışırlardı. Müslümanların kafasını karıştırmamak, zihnini bulandırmamak için bu ko- nuları uluorta konuşmazlardı. Bugün sözde din âlimleri var. Onlar, halkımızın anlamakta zorlanacağı konuları televizyonlara taşımaktan, bu konular üzerinde uzun uzun konuşup tartışmaktan geri durmuyorlar. Halkın din ve îmân sağlığını düşünmeden, bir ilmihâl meselesini konuşur gibi ve sanki bu zihin karıştıran meseleleri bilmeye ihtiyaç varmış gibi, onları ballandıra ballandıra gündeme getiriyorlar. Horoz dövüşüne meraklı olanlar da, televizyon başında çaylarını yudumlarken, onların şaklabanlıklarını kâh gülerek, kah şaşırarak seyrediyorlar. Sonra da o konuları, günlük sohbetlerinde dile getiriyorlar.
Hikâyenin sonunda herkes toprak sahibi...
Nice sultanlar makam aşkıyla yanıp tutuştular , Ama toprak altında krallar ve köleler hep eşit oldular.
434 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.