Venedikli büyük tacirler mermer saraylarını baharat ticaretinden kazandıkları paralarla inşa ettirmişlerdir.
Ziyafet sofrasında karabiber konukların sümüğünü ne kadar azdırıyorsa, ev sahibine duyulan saygı da o kadar artar. Karabiberin güç simgesi olması sofra dışındaki kullanımlarından da bellidir. Hükümdarlar birbirine karabiber armağan eder, karabiber servet gibi miras bırakılır, hatta ödemelerin altın yerine karabiberle yapılmasına sık sık rastlanır.
Reklam
Ortaçağ insanının gözünde baharat efsanevi bir dünyanın elçisidir. Karabiberin cennetin yakınlarındaki bir ovada yetiştiği düşünülür. Zencefil ve tarçın Mısırlı balıkçılar tarafından ağlarla Nil Nehri'nden çıkarılır, Nil Nehri bu iki baharatı doğrudan cennetten alıp getirir. Baharat kokusu insanların dünyasına cennetten gelen bir esinti gibi görülür. "Ortaçağda hiçbir yazar bir baharatı koklamadan ya da tatmadan cenneti tasavvur edemezdi. Cennetin şiirsel bir üslupla anlatılan bahçeleri ister azizlerin isterse de aşıkların hizmetinde olsun, cennetin havası mutlaka tarçın, küçük hindistancevizi, zencefil ve karanfilin baygın, seçkin kokusuyla yüklü olmalıydı. Kimi baharatın aşkın ve dostluğun teminatı olarak görülmesi bu düşünceler sayesinde mümkün olabildi."
1194 yılında İngiltere kralı I. Richard'ı ziyaret eden İskoçya kralına, konukseverliğin başka kanıtlarının yanı sıra her gün bir kilo karabiber ile iki kilo tarçın sunulmuştur. Elbette hiçbir midenin kaldıramayacağı bir miktardır bu. Fakat baharat burada yalnızca damak tadından ibaret değildir, törensel bir rol de oynamaktadır. Ortaçağda bu ikisi arasında bir bağ vardır. İnsanlar birbirine mücevher armağan eder gibi baharat armağan ederler, baharatın değerli eşya gibi koleksiyonu yapılır ve yemeklerde kullanılır.
Tuz
Tuzun tarihinin izini sürmeye kalktığımızda tarihöncesi dönemlerin karanlığında kayboluruz. Tuz çok eski bir rit malzemesidir. Latince salus (selamet) ve salubritas (sağlık) sözcükleri Latince sal (tuz) sözcüğünden türetilmiştir. Tuz tanrılara adanır, ilaç olarak, konserve yapımında ve yiyecekleri çeşnilendirmede kullanılır. Tuz üreten kentler adlarını tuzdan alır: Salzburg, Salzgitter, Salzwedel vb. Antik Yunan' da misafire tuz ve ekmek ikram edilir, çünkü bunlar yaşamı ve konukseverliğin kutsallığını simgeler.
Almancadaki Genufimittel (keyif verici maddeler) sözcüğü biraz yanıltıcıdır. İngilizce ve Fransızcadaki stimulant (uyarıcı) sözcüğü tarihi gerçeklere daha yakındır, zira bu maddeler büyük bir zevk vermekle kalmaz, "çalışma" - ya da yarar. Bu maddelerin kulağa paradoks gibi gelen tarihsel hizmeti işte bu "zevk içinde çalışmak"tır. Keyif verici maddelerin insan organizmasında yol açtığı etkiler, tinsel, kültürel ve siyasal olarak temeli atılan şeyi kimyasal olarak tamamlar. Her sabah bir fincan kahve içmek ve cumartesi akşamları sarhoş olmak bireyi eğlendirdiği ölçüde kamusal hayata da bağlar.
Reklam
670 öğeden 451 ile 460 arasındakiler gösteriliyor.