Oruç Aruoba
En son, en kalın odunu yakarsın.
Deniz'in taşıdıklarını da kesip kesip yakmıştın, o birzamanların şimdi uzakta kalmış ocağında —ne kalır ki, geriye?...
Ateşinin dumanını da biriktirirsin——
Herşeyden önce unutmaman gereken,
ateşinin hiçbirzaman tek bir düzeyde yanmadığıdır :
ateşin, ya harlanma içinde ya da sönme içindedir —
ya yükseliş,
İmkansızlığın sınırlılığı
Üç kenarlı bir kare yapılabilir mi? Bak bu imkansız. Ama su üzerinde yürümek imkansız değil.
Demek istediğim şu ki bizim imkansız diye nitelendirebileceğimiz şeyler sadece kelimelere verdiğimiz anlamların çatışması.
Yoksa bir insan 50 kilo kaldırıyorsa 500 kilo da kaldırabilir diyebiliriz, buna imkansız diyemeyiz, hiç yaşanmadı diyebiliriz.
Ama bir ıslak su damlasının kuru olması imkansızdır mesela.
Bizler:
Bu benim olsun,
Şu da benim olsun,
O neden benim değil.
Allah buyurur ki:
“Ne kadar az şükrediyorsunuz.”
~
Kıyametin kopuşu, yakın değil, çok uzak.
Kopması için, mana kadar, ilim lazım olacak.
Değil mi ki yarattı, bu alemi maddeyle,
Koparacaktır kıyameti, Allah ilmi hikmetle...
~
#taslak
#tefekkür
#şiir
Bülent Kaya
Bu erkekler niye böyle ya ?
Çok sığ değil misiniz gerçekten ?
Nokta koysam mesaj geliyor. Nasılsın diyor size ne diyorum bir de öğretmen olacaksın diyor. Yahu size ne. Beni eleştirme hakkını size kim verdi. Ki sizinle konuşmak zorunda mıyım ?
Bu gereksiz özgüven ve abazanlık ama yani yeter. Engellemiyorum diye yazmaya devam eden biri bile vardı. Engellemiyor olmam istediğim anlamına geliyormuş. Garip garip şiirler, iğrenç şarkılar.
Sorsan hepsi de entelektüel. Hepsi para babası. Hepsi delikanlı. Her kadına yazıp sonra konuştukları kadının hiçbir erkekle konuşmamış olmasını da bekliyorlar bir de. Ay çıldıracağım. Zaten canım sıkkın.
Hayırlı Eş..
Kusurları örter,
Sırları gizler,
Evi ayakta tutar,
Benliği bizde eritir,
Hayırsa konuşur,
Şer ise susar,
Yıkmayı değil,
Ayakta tutmayı bilir....
İyi bir kadınla evlenmek fırtınada sakin bir liman, kötü bir evlilikte ise sakin limanda bir fırtınadır...
Hayırlı eş huzurlu bir hayat,
Paylaşılan mutluluk,
Güzel yaşanan bir hayattır.
Hayırsız eş ise insanın dünyadaki en ağır imtihanıdır... 🥀
"Rasullallah (sav) şöyle buyurdu ki;
“Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir.Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür."
(İ.Asakir)
Geçiş Nezlesi
En nihayetinde sıkıntı, naneli sakız kılığına girmiş kıvamlı bir sümük gibi gömleğimin kol ağzına yapışıp kaldı. Ben böyle zamanlarda.. Sanatsever filan değil, hayat gerçeğinden sanatakaçan olduğumu düşünürüm mesela. Kandırıp durduğumu arada midemden bile medet uman zihni. Gönül Ferman Dinlemiyor'u dinlerim. İki şiir okurum. Şinasi'yi anarım. Cuba Gallery'de fink atarım. Küba'ya hiç gidemeyeceğimi kim söyledi ki? Derim. Umuda bal satarım. Küfür de ederim ama içimden. Küfür, ruhun geri dönüşüm kutusu. Uyumsuz renklerin uyumunu görebilen bunu kilitlere fısıldamasa da iğde yaprağına yamalasa.
En nihayetinde sıkıntı dediğin hiç geçmiyor. Sümük, sağ gösterip genzimden içeri akıyor.
Kahve var mı?
Kronik stres = Hayır diyememe
Merhaba sevgili okuyucu,
Ünlü nörobilimci Oliver Sacks, çalışma odasının duvarına koskocaman “HAYIR!” yazan bir hatırlatıcı koymuştu.
Bir talep veya istek geldiğinde o nota bakar, zamanını ve enerjisini sadece gerekli, önemli ve anlamlı işlere harcaması gerektiğini kendisine hatırlatırdı.
Çünkü bu bilgiyi unutmanın hem fizyolojik hem de
Yunan heykeli derken vücudundan bahsetmiştim şuan fark ediyorum ki taşlaşan vücudunun görüntüsü değil taşlaşmış kalbin ve zihniyetinmiş.