413 syf.
·
Puan vermedi
Bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir… gider gelirdi… Bu yerlerde demiryolunun her iki yanında ıssız, engin, satırı kumlu bozkırların özeti Sarı-Özek, uzar giderdi. Coğrafyada uzaklıklar nasıl Greenwich meridyeninden başlıyorsa, bu yerlerde de mesafeler demiryoluna göre hesaplanırdı. Trenler ise doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir… gider gelirdi… Syf 263 Böyle korkunç olaylar bazen insanların başına da gelebilir. Üstesinden gelemediği çelişkilerle başbaşa kalan insan, moral bakımından derinden derine sarsılır ama bunları kimseye söyleyemez, çünkü ona kimse yardım edemez. Bu korkunç bir yer kayması gibidir, tehlikeyi görürsünüz, ama bir şey yapamazsınız. Syf 328 Herhalde kendi işini en iyi yine kendin bilirsin. Ama bana öyle geliyor ki, sen ne istediğini pek bilmiyorsun. Diyelim ki buradan gittin. Gitmekle kendinden kaçıp kurtulacağını mı sanıyorsun? Nereye gidersen git, üzüntülerin de seninle beraber gelecektir. Hayır Yedigey, kaçmakla kurtulamazsın. Yiğitlik kaçmakta değildir. Eğer yiğit isen, bildiğim Yedigey isen, burada kalıp üstesinden gelmelisin o meselenin. Herkes gidebilir, herkes kaçabilir ama, herkes kendine hakim olamaz, herkes kendine karşı zafer kazanamaz. Syf 368 Raymalı Ağa ve Begimay gibi insanlar, hayat yolunda karşılaştıkları zaman, birbirlerine mutluluk kadar üzüntü de veriyorlar çünkü birbirlerini, çıkış yolu olmayan bir drama sürüklüyorlar.Bu dramın kaynağı da başka insanların onlar hakkında hüküm vermeleri ve bundan kurtulamamalarıdır.Raymalı Ağa'nın yakınları da sözde ona iyilik etmek isterken aslında en büyük acıyı çektirmişler...
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202187 okunma
352 syf.
7/10 puan verdi
Dizide öyle bir kardeş olduğunu bile üçüncü sezon fark ettiğim Francesca'nin hikayesini okuyunca iyice anladım ki baya baya tüm aile bu kızı dışlıyor. Yani Francesca'nin mizacı böyle açıklaması tamamen safsata. Elois'in kitabında Francesca düğüne gelemedi diye yazmışlardı ama bu kitapta görüyoruz ki kızı çağırmamışlar bile. Ne Colin'in ne Elois'in düğününe hem de... Bu kız sizin kardeşiniz değil mi abi??? Gareziniz nedir bu kıza??? Colin'den de gına geldi ayrıca, yırtık dondan çıkar gibi her yerden çıkıyor. Hikaye ile ilgili diyecek çok bir şeyim yok, okuması güzeldi bence. Bazı şeyler aceleye gelmiş, bazı şeyler de fazla uzatılmıştı ama genele baktığında beni aşırı rahatsız eden bir şey okumadım. Sadece tek bir yer, tek bir cümle beni inanılmaz sinirlendirdi. John genç yaşta ölüyor ama Francesca bu ölüm üzerine şöyle diyor, "Ben ne yaptım da başıma bu geldi? Ben bunları hak etmedim." Olay sen misin gerçekten? Otuzuna bile gelmemiş sağlıklı kocan ölmüş, neden onun başına bu geldi, o bunları hak etmedi diyeceğine "ben" diyorsun. Adamı sevmesen yine anlayacağım ama seviyorsun da... Bu bencillik ve sığlık beni şoka uğrattı...
Sana Muhtacım
Sana MuhtacımJulia Quinn · Epsilon Yayınevi · 2020803 okunma
Reklam
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Eski Zamandan Bir Beyoğlu Aşkı "Angeliki ile Mehmet " / Yasemin Özek Merhaba arkadaşlar, Öyle keyifli , öyle güzel bir kalemle tanıştım ki sizlerde tanıyın istedim. Yasemin Hanım, hikâyeyi kadar güzel kurgulamış ki okurken hiç yorulmuyorsunuz. Hikâye su gibi akıyor ve okuyucuda kendi yolunu buluyor. Bu yüzden
Angeliki ile Mehmet
Angeliki ile MehmetYasemin Özek · Çınar Yayınları · 202099 okunma
372 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Savaş icat eden görmesin cennet!
Siz bu "satırlarda" okurken Yahudiler Almanlar tarafından soykırıma uğruyor. Ve yine siz bu "satırları" okurken Yahudiler Müslümanları katlediyor. Ne acı değil mi tarihinde büyük acılar olan bir topluluğun tarihte emsali görülmemiş acılar yaşatması Filistin'e. Ne der
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
bir kitabında: "Savaş icat eden görmesin
Nefes Nefese
Nefes NefeseAyşe Kulin · Everest Yayınları · 201311,8bin okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
Charlie'nin Çikolata Fabrikası
Charlie'nin Çikolata Fabrikası
Roald Dahl
Roald Dahl
Bundan yaklaşık 15-20 yıl önceydi ilkokul sıralarında bir öğrenciydim o gün okulda sınıf arkadaşlarımızdan birinin getirdiği bir filmi izleyecektik o film şu an incelemesini yaptığım
Charlie'nin Çikolata Fabrikası
Charlie'nin Çikolata Fabrikası
kitabının aynı adla beyaz perdeye uyarlanmış filmiydi. Daha sonra ki yıllarda filmi birkaç kez daha izledim filmini çok beğendiğim için kitabını da hep okumak istemiştim bile okumak bugüne kısmetmiş. Kitabı okumayı öyle çok istiyordum ki 208 sayfa 30 bölümden oluşan bu kitaba gece 02-03 sularında başlayıp 05.20 sularında yani 2.5-3.5 saat içerisinde okudum ve okurken çok büyük bir keyif aldım. Şunu da söyleyebilirim ki çekilen film birebir kitabın aynısı olmuş öyle ekleme, çıkarma hiç yok gibi olmakla birlikte birebir kitabın aynısını film yapmışlar gerçekten tebrik ederim. Öte yandan kitap açgözlülük, televizyon gibi çeşitli bağımlılıkların zararlarını, şımarık çocuk yetiştirmenin sonucunda o çocuğun hem kendine hem ailesine hemde çevresine nasıl zararlarını anlatıyor. Her ne kadar 9+ çocuk kitabı olarak kategorize edilse de gerçekten satır aralarında çok çarpıcı öğütler bulunuyor. İyi ki filmini izlemişim, iyi ki kitabını da şimdi okudum çok güzel bir kitap... Bir ek olarak da çeviriye değinmek istiyorum çeviri öyle bir uyarlanmış ki sanki kitap bir Türk edebiyatı kitabı, karakterler Türk karakterleri gibiydi bu hoş bir anlatım katmış diye düşünüyorum bana çok samimi geldi :)
Charlie'nin Çikolata Fabrikası
Charlie'nin Çikolata FabrikasıRoald Dahl · Can Çocuk Yayınları · 200510,8bin okunma
72 syf.
10/10 puan verdi
Seni sevmeme izin ver yeter..
Yalnızca Çocuklar Uzaklara Bakar
Yalnızca Çocuklar Uzaklara Bakar
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş bana göre kendi başına günümüzün başyapıtlarındandır. Tüm kitaplarını zevkle okur, imkanlarım dahilinde olan tüm söyleşilerine katılırım. Bu kitabı bambaşkaydı.. Okuduğum her kitabından muhakkak bana hitap eden kısımlar olmuştur. Genelde deli gibi çizip okumayı severim kitaplarını. Bu kitabında ise dizeler sizi öyle bir yaralıyor ki altını çizmeye kalem kaldıramadığım yerleri oldu. Her dize bir yaralıdır zaten, biraz kırık, biraz ümit ve acı dolu. Eğer bunları hissedebiliyorsanız kitabı sanki kendi kalbinize bakıyormuş gibi okuduğunuzu fark ediyorsunuz. Benim için şu ana kadar en yaralandığım şiir kitabı buydu. Bazen sevmek istersiniz ya da seversiniz bilmiyorum. Bu olaya veya duruma bir isim veremedim henüz. Karşınıza çıkan tüm dizelerin aşkınıza yazıldığını hissedersiniz. İşte demek istediğim tamda buydu diye diye okursunuz. En etkilendiğim ve beni canımın güzel acısına götüren dizeleri de ' Beni sevmesen de olur/ Seni sevmeme izin ver yeter.' bu ikisiydi. Yaklaşık beş dakika sadece defalarca bu cümlede takılı kaldım. Çok tanıdık, çok yakın, çok çok...
Yalnızca Çocuklar Uzaklara Bakar
Yalnızca Çocuklar Uzaklara BakarŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayın Evi · 2023344 okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.