"Ölmek, bir yere sürgün edilmek gibi gözümüze korkunç görünen bütün olasılıklar daima aklında bulunsun. Önceliği ise ölüme ver. O zaman basit endişelerin olmaz ve hiçbir görüntüye tutkuyla bağlanmaz, hiçbir görüntüde takılı kalmazsın."
Biraz Da Kitaplar Seni Okusun
Canlı bir kitapsın, yazarı Mevlâ
Açık dur, kitaplar seni okusun.
Yüzünde şavklansın nazarı Mevlâ
Eğilsin mehtaplar seni okusun.
ŞEHİR MELANKOLİ
Melankolinin gizli şehirlerinde
birkaç adım önümde tekleyen kılavuz
yaran nereli? diye sorardım
yaran nerenden? derdi kılavuz
bir süre daha susar,
sonra şehre dağılırdık
birbirimizin izinden
aynı hedefte patlayan iki gölge
başka şehirlerde yeniden
böyle yaşlandık habersiz
birbirimizden
bazı şehirlerin melankolisi
nereye gitsen nereye gitsen
‘’ Devşirme ve komünist Türklükten ve Türkçülükten korkar. Türklüğün lehine olan her hareketin, her davranışın, her eserin, her kanunun aleyhindedir. Çok uzaktan bile olsa Türklüğü, Türkçülüğü hatırlatan ne varsa ondan ürker, titrer. Bozkurt düşmanlığı bundandır. Çünkü Bozkurt Türkler’in milli sembolüdür. Tarihten önceki çağlarda onu kılavuz diye kabul etmiş, hatta kendilerinin Bozkurt’tan türediğine inanmışlardır. Türk Kağanlarının soyadı "Eçine" yani "Kurt"tur. Devşirme ve komünist okulda Bozkurt rozetine, meydanda Bozkurt heykeline dayanamaz. İftirası hazırdır: Bozkurt; Turancılık, emperyalizmin sembolüdür.’’
"Asıl dostlar! Bugün ben çok, çok mutluyum. Bir söz söylemek istiyorum size. Bugün benim günüm, biliyorsunuz. Bu sözümü söylemek istiyorum Ben hiçbir zaman Tanrı' ya inanmadım. Bir komsomolda büyüdüm ben. Bükülmeyen katı bir bolşevikim yani. Ve böyle olmaktan gurur duyuyorum. Benim için 'Tanrı' kelimesi boş bir sözcüktür, anlamsızdır yani. Herkes biliyor, Sovyet okullarındaki bütün öğrenciler biliyor ki Allah yoktur. Ama ben başka bir şey söyleyeceğim. Yeryüzünde bir Tanrı' nın olduğunu söyleyeceğim. Yoo, hayır, gülmeyin! Bir dakika dostlarım, bir dakika! Nasıl bakıyorsunuz öyle.. Beni böyle mi anlıyorsunuz yani! Tanrıya inanmıyorum ben. Ama ben, devrimden önce çalışan kitlelerin icat ettiği Tanrı'dan söz etmeyeceğim ki! Hayır, o değil! Bizim Tanrımız iktidarı elinde tutandır. Gazetelerin de yazdığı gibi, bugünün dünyasına hükmeden, bizi zaferden zafere ulaştıran, bütün dünyada komünizmi yücelten Tanrı' dan dan söz ediyorum yani! Bu Tanrı bizim dahi önderimizdir. Kervanın başını çeken kılavuz nasıl baştaki devenin yularını tutuyorsa, bizim josif Visarinoviç (Stalin) de, çağımızın yularını öyle elinde tutuyor. Ve biz de onun peşinden gidiyoruz. Kervanı o götürüyor ve biz onun izinden yürüyoruz yani!