Şiir ne bir betimleme ne de bir dışavurmadır. Dünyanın yayılımının duygulu bir resmi de değildir. Şiir bir işlemdir. Dünyanın kendini bir nesneler koleksiyonu olarak sunmadığını öğretir bize.
Benim için ender bir "ben bu kitabı bugüne kadar nasıl okumamışım" kitabı oldu. Genelde novellalarına alışık olduğum Zweig'ın nispeten daha uzun olan bu eserini de 70 sayfalık kitapları gibi bir solukta okudum ve diyebilirim ki okuduğum 8 Zweig kitabı içinde bu en iyisiydi. Kendisini bir Yazar olarakta örnek aldığım (intihar olayı hariç) meslek büyüğüm gene çoğu kitabında yaptığı gibi çaresizlik temasını iliklerimize kadar işletiyor. Diktatörlere karşı bir uyarı ve kılavuz görevi görmesi gereken bu kitap aradan yıllar geçse bile hem yazıldığı dönemden önce hem de sonrasında gene aynı diktatörlerin ( ve gene aynı taktiklerle kafayı yememek elde değil gerçekten) bir şekilde başa geldikleri için belki sınıfta kalıyor ama aslında nedeninin de cevabını veriyor kitap. Çok spoiler vermek istemediğim ve kolayca favorilerime soktuğum bu kitabı okuyun - daha da önemlisi okutun. Son olarak bu kitapla tanışmama vesile olan ve vakit kaybı yerine bana sağlam tavsiyesiyle katkı sağlamış olan