Scott gülüyor "ama ben bu yatağı seviyorum" "Neden" diye sızlanıyorum. Scott bana doğru eğilip beni öpmeden önce şöyle diyor "Çünkü içinde sen varsın."
Sayfa 413Kitabı okudu
Kim o, deme boşuna ... Benim, ben. Öyle bir ben ki gelen kapına; Başdan - başa sen.
Sayfa 73
Reklam
PİA ne olur kim olduğunu bilsem pia'nın ellerini bir tutsam ölsem böyle uzak uzak seslenmese ben bir şehre geldiğim vakit o başka bir şehre gitmese otelleri bomboş bulmasam
Fakat, Allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım; böyle budalaca bir özleme kapılıyor. Bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. Tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. Fakat benim de sevmeğe hakkım yok mu albayım? Yok. Peki albayım. Ben de susarım o zaman. Gecekondumda oturur, anlaşılmayı beklerim. Fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? Sorarım size: Nasıl? Kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? Ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. Bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. Küçük oyunlar istemiyorum albayım.
Sayfa 259 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Fakat dümeni bozuk bir kayık gibi her seferinde dönüp aynı yere gelmiştim. Bu benim kendim işte. Ben kendim hiçbir yere gidemem. Kendim orada durur, her zaman benim dönüp gelmemi bekler. İnsanlar bunu umutsuzluk olarak mı adlandırmalı acaba? Bilmiyorum. Belki de umutsuzluktur. Turgenyev olsa hayalkırıklığı derdi belki de, Dostoyevski olsa cehennem, Sommerset Maugham ise gerçeklik. Fakat kim ne şekilde adlandırırsa adlandırsın bu benim kendim.
Ölmemek elimizde değil ki bizim: İyi yaşamamak beni tek korkutan. En doğrusu, dosta düşmana iyilik etmen; İyilik seven kötülük edemez zaten. Dostuna kötülük ettin mi düşmanın olur: Düşmanınsa dostun olur iyilik edersen. Deniz, deniz olduğu için dalgalanır, Çöpe sor, hep onun içindir dalgalar. Kim demiş haram nedir bilmez Hayyam? Ben haramı helali karıştırmam: Seninle içilen şarap helaldir, Sensiz içtiğimiz su bile haram.
Reklam
Öyle bir kapı olmalı ki çalınca, insana hiçbir şey sormadan açsalar: kapının ortasındaki küçük pencereden bakıp da kim o demeseler. Sonra hemen içeri alsalar beni. Ben anlatmak istesem bile, hemen sustursalar: biz her şeyi biliyoruz.Her şeyi biliyor musunuz gerçekten? Evet. Neden sormuyorsunuz ayrıntıları? İstediğin zaman anlatırsın. Sana dinlenme fırsatı verdiğimizi de sanma. Hiç anlatmasan da olur
Nedenini bilmesem de ,her işte tereddütlüyüm.Zihnimde yarattığım ,kendime özgü ideal düz çizgiyi bulmak için , kim bilir kaç kez aramışımdır iki nokta arasındaki en uzun yolu.Etkin bir canlı olmayı beceremedim hiç.İnsanların hiç ıskalamadıklarını ben ıskaladım; ötekilerin olanca doğallığıyla yaptıklarını , ömür boyu bilinçli bir şekilde yapmaya uğraştım.Başkalarının neredeyse istemeden elde ettiklerine erişmeyi diledim hep.Hayatla benim aramada ,baştan beri mat camlar oldu : Ne gözümle ,ne elimle algıladım onları; ve ne hayatımı yaşadım ne tasarladıklarımı , olmak istediğim kişinin düşüydüm sadece ......
Her şey, ben karıştırılmaksızın olup bitiyordu. Kaderim, bana fikir sorulmadan belirleniyordu. Zaman zaman herkesin sözünü kesip, ''İyi ama, sanık kim? Sanık olmak önemli bir iştir. Benim de söyleyeceklerim var,'' diyecek oluyordum. Fakat iyi düşününce söyleyecek bir şeyimin olmadığını anlıyordum.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.