Dertop olmuş bir grup kedi yavrusu gibiydik. Karanlıktaki seslerdik. Sıklıkla annelerden konuşuyorduk. Kendi annemi anımsamıyordum, ama bir annenin ne olduğunu çok iyi biliyordum. Ferdi bilmiyordu. Her zaman, “Ben anne-babalara inanmıyorum,” diyordu.
Bir gece halının altmda, Enos, “Nerden geldiğini sanıyorsun?” dedi. “Bir filden mi?”
“Çocukların ellerini tutan tüm o kadınların kim olduklarını sanıyorsun?’’ dedi Olek.
“Şarlatanlar,” dedi Ferdi, yanıtları asla uzun olmazdı. Ağzından sözcükten çok duman çıkıyordu.
Küba, “Herkesin annesi vardır,” dedi. “Herkesin.”
“Yetimler,” dedi Ferdi. Her konuştuğunda nefesinden sigara kokusu geliyordu.
Enos, “Yetimlerin de anneleri vardır, salak,” dedi. “Ama onlar ölmüştür, hepsi bu.”
“Gerçek anneler ölmez,” dedi Ferdi.
Buna hiç kimse yanıt veremedi.