Elbette camdan dışarı değil, kendinden içeri bakıyordu. Şu birikmiş kirli kar da oydu, kirli duman da, geniş yakan hava da oydu, kırık merdiven de, yarım müştemilat da oydu, topal hademenin bacağı da. Her eğrilik ve çirkinlikte, her sakatlık ve alilikte kendini gördü, tanıdı, kırıkça selamlaştı. Onlar da sen kimsin, demediler , hepsi selamı aldı.
Sayfa 98