“Hayır… Mücadele edeceğim. Edeceğim…” Bu zor geceden sonra tatlı bir düş içine aldı beni. Bir örtü gibi çöktü Mısır karanlığı. Sanki örtünün altında da ben… Elimde de kılıç mı desem, stetoskop mu desem bir şey vardı. Yürüyordum… savaşıyordum… Ücra bir yerdeydim. Tek başıma değildim ama. Ordum da yanımdaydı: Demyan Lukiç, Anna Nikolayevna, Pelageya İvanovna. Hepsi beyaz önlüklerini giymiş, daima ileri, ileri gidiyorduk…