1 MAYIS Bahar mı geldi? Kara kış munis bahar rolünü mü üstlendi yoksa? Beyaz düşler için yumuşak yumuşak... Baharların içinde tek yumruk duran; Mayısın biri vardı değil mi?
Kiraz Ayı Geliyor
... Bilinen bir şey varsa Göklerin ağzına kadar iğde kokusuyla doluşudur Sezilen bir şey varsa Göklerin kehribar renkli arzularla çatlayan Kiraz aylarından birine gebe oluşu Gümüş günlerin gümüş türkülerle sarhoş oluşudur. Kiraz ayı geliyor! ...
Reklam
1 MAYIS Bahar mı geldi? Kara kış munis bahar rolünü mü üstlendi yoksa? Beyaz düşler için yumuşak yumuşak... Baharların içinde tek yumruk duran; Mayısın biri vardı değil mi? Şura-lara mı saklamıştık?...
Harşit yöresi kültürel açıdan bilhassa eski Türk örf ve adetlerinin, efsane ve söylencelerinin yaşatılması bakımından önde gelen yerlerden biri olarak bilinmektedir. Yörede kullanılan takvimdeki 12 ay adı ortak kullanımda zamanla şekillenmiş kelimelerden oluşmaktadır: Ocak - Zemheri Ayı Şubat - Gücük Ayı Mart - Mart Ayı Nisan - Abrul Ayı Mayıs - Mayıs Ayı Haziran - Kiraz Ayı Temmuz - Orak Ayı Ağustos - Ağustos Ayı Eylül - İsavrit Ayı Ekim - Darı Ayı Kasım - Koç Ayı Aralık - Karakış Ayı
Sayfa 204 - Berikan Yayınevi
"Söylenmez iğde ağacının tekin olmadığı Söylenmez iğde kokusunun her gönül bardağına dolmadığı"
1 Mayıs
Bahar mı geldi? Kara kış munis bahar rolünü mü üstlendi yoksa? Beyaz düşler için yumuşak yumuşak... Baharların içinde tek yumruk duran; Mayısın biri vardı değil mi? Şura-lara mı saklamıştık?... (hiç bakmadık ki bulalım.)
Reklam
ŞU SONSUZ KOŞU
"Samsun’a ayak basmış kahraman bugün, Çayır, çimen yeşermiş zafer yolunda. Davul zurna sesinde şahlanır düğün, Gönlüm coşup öter bir bahar dalında. Ata’nın rüyasına gelincikler sun, Emek bahçelerinin güzel gülünü. Bir sonsuz bir sabahtayız… o uyusun, Sevincimiz coşturur onun gönlünü. Nasıl çıkmış bir saban Samsun’dan yola Dağlardan dağlara o zafer türküsü, Şahlanıp bayrak çekmiş her eski kola, Taze bir bahar açmış yurdun gözünü. Al bayrağım Ankara kalesinde hür, Dalgalanmakta altın bir çağa doğru, Yeni kahramanlar kol kol, boy boy yürür Şu karlı dağlardaki bayrağa doğru. 19 Mayıs’ın hür başına çelenk, Kiraz mevsimi, gençlik ayı, gül ayı. Bir bahar bahçesinde gönüller renk renk, Şu sonsuz koşuya bak, sarmış yaylayı."
Eksik Parça
Şarkı ya da şaka olmayı seçer misin deseler bana saçma bir şekilde İlk önce sorana bakarım, gözlerine en başta elbette Kendimi görmek isterim orda parlak dünyaların ortasında Burun ve dudakların hemen üstü ve kulakların arasında Puzzle'ı bitirmek için daha çok parça gerek ama Yanaklar önemli diye duymuştum çok önce değil , bir ara Niye vakit kaybediyoruz ki bu deli saçmasıyla sevgilim Şarkı ya da şaka , kiraz ya da karpuz kimin umrunda Önemli olan sadece bu gece perşembe ya da çarşamba Ona karar vermek lazım güzelce bitirebilmek için hayatı Yoksa boşa gidecek onca mazlumun son haykırışı Çok fazla düşünüyorsun hadi koy artık şu son parçayı Dudakları koparılmış bir oyuncak ayı misali Bakıyorum etrafa ağlamaklı ama belirsiz Dudak bile bükemiyorum sahibime, donmuşum sanki Evde kimse de kalmamış , belki de biz evsiziz Sonra bir temas oluyor ve ayının yüzü aydınlanıyor Demek ki her şey, herkes, her ses senin içinde gizli Bu kadarmış diyorum sonra - gecenin sonu geldi Sonra sevişiyoruz Sonra uyanıyorum Aptal bir film klişesi gibi. Son satır eksik sanki- acaba nereye gitti?
113 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.