Son yıllarda şeceresi tartışılmakla birlikte, hanedandaki en son mavi kanlı prenses Yavuz Sultan Selim Han’ın eşi ve Kanuni Sultan Süleyman Han’ın validesi, Kırım Hanı Mengli Giray Han’ın kızı Hafsa Hatun’dur.
Over the course of two centuries, this number must have grown to more than five million. The estimate of the khanate's population is based on the statement of Baron de Tott, who accompanied the Khan Kirim Giray (r. 1758-64,1768-69) as an adviser during the 1768-69 Russo-Tatar War. He states that three horsemen were demanded from every eight families for the campaign and that a total of 200,000 men were recruited in 1768. Presuming four people per family, the calculation adds up to two million.
Reklam
Türkiye'de Abdülhamit bu kudsî cereyanı durdurmaya çalışırken, Rusya'da iki büyük Türkçü yetişiyordu. Bunlardan birincisi Mirza Fetih Ali Ahundof'tur ki, Âzeri Türkçesinde yazdığı orijinal mudhikeler bütün Avrupa lisanlarına tercüme edilmiştir. İkincisi Kırım'da "Tercüman" gazetesini çıkaran İsmail Gasprinski'dir ki, Türkçülükteki şiarı "dilde, fikirde ve işde birlik''di.
Sayfa 9
Kırım, tamamen Müslüman ve Türk'tü. Ne oldu. Biz iyi Müslüman olmamanın acısını çekiyoruz.
Sayfa 26 - ötükenKitabı okuyor
625 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 56 days
Birisi "Aşk" mı dedi ♡
Tarihin gördüğü, en tutkulu aşklardan birisi de Naciye Sultan ve Enver Paşa’nın aşkıydı. Bu eser, kabaca Enver paşanın yurt dışına çıkmak zorunda kaldığı (Çünkü 1.Dünya Savaşı sonunda İngilizler, İttihat ve Terakki Cemiyeti yöneticilerine karşı bir tutuklama emri çıkartmıştır. Bu yüzden o ve diğer arkadaşları mücadelelerine yurt dışında devam
Naciyem Ruhum Efendim
Naciyem Ruhum EfendimMurat Bardakçı · İş Bankası Yayınları · 2016116 okunma
Son :'(
Bir kez daha diyeyim: Özenle katlanmış bir mendil gibisin Sil beni n’olur kırk yıllık kirim pasım gitsin (24 Mayıs 1973)
Sayfa 118 - YKYKitabı okudu
Reklam
Osmanlı kurmayları pek çok konuda bilgi sahibi olurlardı. 1826’da kapıkulu askeri ve eyalet askeri kaldırılınca, Devlet-i Aliyye yirmi yıl kadar ordusuz yaşadı. Redif kıt’aları ve teşkil edilmekte olan yeni ordunun talimiyle uğraşıldı. Nihayet Kırım Savaşı sebebiyle bu durum sonlandı. Bu arada, 1849’da Avusturya ve Rusya’nın müşterek ordularının katliamında bize sığınan Macar ve Leh kuvvetlerine ve subaylarına (Macar Cumhurbaşkanı Kossuth Lajos ve General Bem (Murad Paşa) ve mesela eğitimde çok faydalı olan, Konstanty Borzecki (sonra Mustafa Celâleddin Paşa, Karadağ’da şehid düştü) gibi asker olmayan yardımcı kuvvetlerine dahi teknik donanım konusunda çok şey borçluyuz. Tarihimizin bir teferruatı değildir. Ordu yeni kurulurken bir kurmay mektebi (Erkân-ı Harbiye) kuruldu.
481 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 14 days
O kadar dokunaklı bir kurgusu vardı ki; Bir yandan Zülfü Livaneli'nin kaleminden dökülen aşk hikayesi içimi sarıp sarmalarken, bir yandan da tarihin derinliklerine gömülmüş gerçek, yaşanmış acılar beni paramparça etti…. Kırım Türklerinden, ülkemizde yaşayan ve zorluklar çekmiş Ermeni ve Kürt vatandaşlara, Almanya faşizminden kaçan ve kaçamayan Yahudilere kadar, Livaneli’ nin tarihin görünmeyen yüzüne çevirdiği "insan merkezli” bakış açısı beni çok etkiledi….
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136.3k okunma
agir diçe ji hingivê şevê sitar e di nivişta şêxekî kotî da ez kirim pûnga li bajêr li ber kelebestên sedsalê Gulan rojek e li baxçeyê min tazî ye mîna siya Payîzê gava diçûrise mij li dor dengê wê şareza me wek kundê bestê
Büyük Oyun
19. YÜZYIL... Kırım Savaş'ında karşınıza çıkar. Eflak ve Boğdan'ın bağımsızlık mücadelesinde karşınıza çıkar. Bulgaristan olaylarında, Mısır'ın işgalinde karşınıza çıkar. Ermeni sorununun uluslararası alana taşınmasında, Yahudilerin Filistin'e yerleşmeleri sürecinde de karşınıza çıkar. O Türkleri Avrupa'dan atmaya çalışan bir Haçlı Savaşçısı... O İngiltere Başbakanı William Ewart Gladstone. Uzun yıllar Sultan Abdülaziz ve Abdülhamid'le mücadele eden, Osmanlı Devleti'ni yıkma planları yapan İngiliz siyasetçisi...
Timaş Yayınları, Taha Niyazi KaracaKitabı okuyor
Reklam
80 syf.
·
Not rated
·
Read in 25 hours
Vatanını sevmeyen Allah'ını da sevmez
Dikkat spoiler içerebilir!
Namık Kemal
Namık Kemal
'in tiyatro oyunu türünde yazmış olduğu
Vatan Yahut Silistre
Vatan Yahut Silistre
kitabı adındanda anlaşıldığı üzere vatan sevgisini konu alıyor. Yayımlandığı dönemde Namık Kemal'in sürgüne gönderilme nedeni olan bu kitap, yazarın oynandığını gördüğü tek piyesi olması ile de önemli bir yere sahip. Kitap; Osmanlı devletinde, Kırım savaşının yaşandığı yıllarda geçiyor. Ana karakterler; Zekiye Hanım, İslam Bey, Sıtkı Bey'di. (Ana karakter olarak görmesemde Abdullah Çavuş en sevdiğim karakter oldu -> o bizim ayağımıza gelse kıyamet mi kopar?). İslam Bey; vatan sevgisini her şeyden üstün tutan, bu yolda şehit olmaya razı ve vatanı kadar Zekiyeyi'de seven genç bir adam. (Vatanını sevmeyen adamdan nasıl aşk beklersin?). Zekiye; İslam Bey'e ilk görüşen beri aşık kimi kimsesi kalmamış genç bir hanım. İslam Bey vatanını savunmak için Zekiyeyi bırakıp cepheye gitmek durumunda kalınca. Zekiye İslam Bey'in bir sözünden etkilenir (Beni seven arkamdan ayrılmaz). Erkek kılığına giren Zekiye, İslam Bey'in peşine takılıp Silistre'yi savunmaya (Tuna boyuna) gider... İslam Bey ve Zekiye'yi cephede yenilmesi gereken düşmanlar ve kayıp bir baba beklemektedir. Aşk ve vatan sevgisinin bir arada olduğu, 4 perdelik bu kısa tiyatroyu merak edenler kitabı okuyabilir. Vatanını seven herkesi Allah vatana bağışlasın. Herkese keyifli okumlar. :) --- Bilir misin, bence vatan imanla beraberdir. Vatanını sevmeyen Allah'ını da sevmez.
Vatan Yahut Silistre
Vatan Yahut SilistreNamık Kemal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201821.4k okunma
İskilip'in Tophane Köyü'nde dünyaya geldiği için "İskilipli" unvanını kullanan Mehmed Atıf Hoca tanıtılmak istendiği gibi sıradan bir "molla" değil, İstanbul gibi bir ilim merkezinde medrese eğitimini tamamladıktan sonra, darülfünuna (üniversite) girip İlahiyat Fakültesi'nden 1905'de mezun olmuştur... Kabataş Lisesi Arapça muallimliği, ayrıca çeşitli dergi ve gazetelerde yazarlık yapmış, kitaplar telif etmiştir. Sıradan bir kişi değil, tam anlamıyla bir "münevver"dir. Zaten "sıradan" olsaydı, olabilseydi, kimse ona ilişmeyecek, ömrünü sehpada yitirmeyecek, başı yastıkta bitirecekti. Fakat "önder" kimliği hiç peşini bırakmadı. Önce, Meşihat-ı İslamiye Dairesi'nde çalışan dersiamların (asistan) mağduriyetini gidermek için yaptığı çalışmalar üzerine, devrin Şeyhülislam'ı tarafından Bodrum'a sürüldü. Orada müthiş bir kıskaca alındı. Bu kıskacı kırmak İçin, Kırımlı İbrahim Tali Efendi'nin pasaportu ile gizlice Kırım'a gitti. Ve ancak Meşrutiyeť in ilanından bir hafta önce İstanbul'a döndü. 1910'da medreselerin genel müfettişliği görevine getirildi.
Rumeli Hisarı Kaleiçi Mahallesi
*ÜÇ YÜZ YILLIK MAHALLENİN YOK OLUŞU* Babası II. Murad'ın vefatından sonra ikinci kez tahta geçen genç Padişah Fatih Sultan Mehmed'in artık tek hedefi vardı: Konstantinopolis'i fethetmek... Bu amaç uğruna başkent Edirne'de uzun süreli hazırlıklara girişen Sultan Mehmed, şehre Karadeniz tarafından girebilecek yardımlara engel
Çerkes Tâ’ifesi evvelden beri Kırım Hanlıgına tâbi‘ idi.
Mehmed Giray Han nazarlarını Kazana çevirdi. Kazanın ‘ulemâ ve umerâsını Şeyh ‘Ali Han Rusyaya karşı gösterdigi fazla temâyül ile ahâliyi kendinden nefret etdirmişdi. Mehmed Girayın teklîfi vech üzere Sâhib Girayın kabûlünde tereddüd göstermediler. (928) târîhinde Sâhib Giray bir mikdâr Tatar askeriyle Kırım'dan Kazana gelüb tahta oturdu. Ve Rus sefîri (Karboni) ile (Şeyh ‘Ali) Hânı habs etdi.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.