kaçıyorum bir sağanak yağmurun altında saçlarım yüzüme yapışmış, bakışlarımsa yorgun kirli ellerim saklandığım bir kuytu köşeden fotoğrafına uzanıyor sırtımı yasladığım soğuk, gri taş duvar ısınıyor baktıkça ve bir ateş yanıyor yüreğimde, ısınıyorum sana...
yamalı yüreğim ecnebidir emana hiç bilmem ki sıcak çorba kokusu, anne terliği güneş celali çocukluğumun sâfi duyguları yaş gözlerimin gayba dildadeliği ne o battaniye ısıtır beni ne buharı tüten demli çayım ne de kitabımın acı sayfalarında kuruyan kiraz çiçeği bazen sahrada görülen bir serap bazen muamma-yı müşkül-küşa olur dört duvar kimi
Reklam
GÜZ DÜŞÜNCE Önce güz geldi hayatın saçlarına, Sonra ezelden aşk yükseldi Yağmur geldi, sen geldin Ve rengarenk gülüşler ansızın Yetişkin sabahların yüzüne kondu Bulutlu yanağına bir anda Ter ü taze sevinçler gamzelendi