Dinleyin, emekle ulaşın Tanrı'ya; her şeyin özü bunda... Ya onu bulacaksınız, ya da zavallı bir küf parçacığı gibi yok olup gideceksiniz... Emekle ulaşın ona!¹
Diriliş'te Tolstoy, Nehlüdov'la, Maslova'yla ve diğer yan karakterle, yaşamı boyunca yaşadığı Tanrı sanrısını, kiliseye karşı koyuşunu, toplumsal yapıyı ve adalet sistemini eleştirişini
Bir gün işi gücü bırakırsın. Ne uyumak istersin ne de uyanmak istersin kapıdan dışarıya. Kapının sana baktığını, yok yok onun sana kapıyı kapattığını düşün. Arada bir pencereden dışarıya bakar, dağınık yatağın ortasına başını koyar, dizlerinden aşağısını yatağın dışına taşırırsın. Gözlerini tavana diker, beton ve boya dengesinin bozulduğu
kaçıyorum bir sağanak yağmurun altında
saçlarım yüzüme yapışmış, bakışlarımsa yorgun
kirli ellerim saklandığım bir kuytu köşeden fotoğrafına uzanıyor
sırtımı yasladığım soğuk, gri taş duvar ısınıyor baktıkça
ve bir ateş yanıyor yüreğimde, ısınıyorum sana...
Adımlarınla birlikte onların öykülerini usunla kavranamayacak çabuklukla geliştirdiğinde, kendiliğinden oluşan, sana ait olmayan bu öykülerle, insanların yalnızlığını, yaşlılığını, ölümünü, mutluluk arayışını, yoksulluğunu, adımlar boyu, bulvarlar boyu öykülediğinde. Her caddenin, her evin adını tek tek okuduğumda. Cenova kenti ile ilgili ne gibi resimleri tutabildin belleğinde. Yorgunluktan Akdeniz’i bulamadığın, gri, kirli egzoz gazlarının kokuttuğu sokaklarda yürüdüğün, duvar yazılarını okuduğun ve İstanbul’u anımsadığın Cenova kenti nasıl yaşıyor şimdi içinde.
GÜZ DÜŞÜNCE
Önce güz geldi hayatın saçlarına,
Sonra ezelden aşk yükseldi
Yağmur geldi, sen geldin
Ve rengarenk gülüşler ansızın
Yetişkin sabahların yüzüne kondu
Bulutlu yanağına bir anda
Ter ü taze sevinçler gamzelendi