Biz bir şey hakkında temiz ve pak yargısına varırken ya dini, ya da o şeyin tiksinti verici oluşunu dikkate alırız. Dolayısıyla duyunun algılamadığı çok az necis ve kirlilik bize zarar vermez. Nitekim ayakları pisliğe ve kana değmiş olan sineklerin bir elbiseye konması sonucu o elbiseyle namaz kılınmasına din de cevaz vermektedir. Ve yine din, idrarla kirletildiğini bildiğimiz su, eğer akıp giden bir su ise onunla temizlik yapılmasına izin vermektedir. Aynı şekilde büyük olan durgun suya kan ve şarap damladığını bilsek de o su temiz sayılır ve o kirlilik bize zarar vermez. Çünkü duyularımızın tespit edemediği bir şeyi biz bilemeyiz; bilemediğimiz şeyden de çekinmemiz gerekmez. Korkup çekinmediğimiz bir şey bizim açımızdan asla kirli sayılmaz. O halde duyularla tespit edilemeyecek kadar az miktardaki pislik ve kirlilik bize zarar vermez. Artık onun üzerinde durmak ve onu hatırlamak gerekmez.
Sayfa 168Kitabı okudu
Bugün büyük şehirlerden birinde yaşamak kimyasal bir çorba -araba motorlarından salınanlar gibi farklı kirletici maddelerden oluşan bir karışım solumak anlamına geliyor..Beyniniz demir gibi bu türden kimyasalları-solunum sistemi yoluyla- özümseyecek şekilde evrilmiş değil, bunlarla ne yapacağını bi lemiyor. Dolayısıyla sırf kirli bir şehirde yaşamakla "beyniniz kronik bir travmaya maruz kalıyor" ve buna yanıt olarak yangı oluşuyor. Bu aylar yıllar boyunca devam ettiğinde ne oluyor peki, diye sordum Barbara'ya. "Sinir hücrelerinin, nöronların zarar görmesine yol açı yor." dedi. "Kirlilik düzeyine, genetik hassasiyetinize bağlı olarak zaman içinde beyin hücreleriniz zarar görüyor." Bu hasara yıllarca maruz kaldığınızda en kötü beyin dejenerasyonu biçimlerinden biri olan demans geliştirme riskiniz artıyor.
Sayfa 204 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dünya nüfusu, sanayileşme, kirlilik, gıda üretimi ve kaynakların tükenmesi alanlarındaki güncel büyüme trendleri hiçbir değişikliğe uğramaksızın sürerse, bu gezegendeki büyümenin sınırlarına yaklaşık olarak gelecek yüzyıl gibi bir tarihte varılacaktır.
Sayfa 34 - Patika Kitap, çev. Özgün AksakalKitabı okudu
On Yedinci Kural
"Esas kirlilik, dışta değil içte, kisvede değil kalpte olur. Onun dışındaki her leke ne kadar kötü görünürse görünsün, yıkandı mı temizlenir, suyla arınır. Yıkamakla çıkmayan tek pislik kalplerde yağ bağlamış haset ve art niyettir."
Her türlü başarıyı taclandırıp güzelleştiren çaba ve düşüncedir insanı yücelten özdenetim kararlılık saflık dürüstlük ve iyi yönlendirilmiş düşüncedir alçaltan ise tembellik kirlilik ve düşünce dağınıklığıdır.
İçiniz nasılsa dışarısı da öyledir: eğer insanlar içsel kirliliği temizlerlerse, dışsal kirlilik yaratmayı da bırakacaklardır.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.