Artık yasalar korkuluk olmaktan çıkmalı,
Kurallarımız vahşi kuşlara korku salmalı,
O kadar alışmışlar ki hareketsiz korkuluğa;
Üstüne tünemişler ondan korkacaklarına.
Çarpıcı bir kitaptı.
Tanguy Viel bu eserinde, babası boksör genç bir kızın, tabiri caizse yeşilçam benzeri bir olay örgüsüyle "kötü yola" düşmesi, düşecek gibi olması hikâyesi anlatıyor.
Kitabın ismi niçin telekız onu anlamadım ama. Laura bir telekız değil çünkü.
Kitapta beni en çok etkileyen, kullandığı bir miktar ayıplı sahneyi hep bir amaç için çarpıcı şekilde kullanışı oldu. Haybeye, koymuş olmak için değil, gerçekten bir mesaj uğruna onun şeklini ve yaşanış biçimini seçmiş olmasını beğendim. Tabi detay veremiyorum spoiler olmaması için ama okursanız mutlaka fark edeceksinizdir.
Onun dışında Laura'nın yaşadıklarının niçin başına geldiği ile ilgili okuru ittiği düşünceler çok derindi. Bir insan herhangi bir istismarı hak eder mi, geçmişi, insanı yargılayabilmek için her koşulda geçerli bir done midir, siyasi ve maddi gücü elinde bulunduranlar her yerde her şekilde, her yaptığından bir şekilde kurtulabilir mi, insanlar konjonktürel ya da hukuki olarak çözülemeyen bir konuyu kendileri çözmek isterse bu meşru bir iş midir yoksa toplumda kaosa mı neden olur, kısasa kısas güzel bir şey midir.. gibi gibi soruları kendince yanıtlayan bir kitap Telekız.
Ben beğendim. Tanguy Viel'ın çarpıcı anlatımı çok hoşuma gitti. Başka kitaplarını da okumak isterim.
TelekızTanguy Viel · İletişim Yayınları · 20236 okunma